Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Röportajlar Özlem Yılmaz: "Canım yandığında kindar olabiliyorum"

        HT MAGAZİN / Neziha KARTAL

        Bugüne dek rol aldığı dizilerde hep gözyaşı döken Özlem Yılmaz, yeni dizisi ‘Kara Ekmek’te farklı bir karakterle ekrana geliyor. Ünlü oyuncu, “Canım yandığında kindar olabiliyorum” diyor.

        ‘ZORAKİ Koca’, ‘Unutulmaz’ ve ‘Emanet’ gibi dizilerin başrol oyuncusu Özlem Yılmaz yeni dizisi ‘Kara Ekmek’te farklı bir karakterle seyirci karşısına çıktı. Bu diziyle ters köşe yapmak istediğini belirten Yılmaz, bakın başka neler söyledi...

        Bugüne kadar masum, mazlum ve hep ağlayan kadın olarak gördük sizi. ‘Kara Ekmek’te seyriciyi şaşırttınız. Rolde sizi çeken neydi?

        Doğruyu söylemek gerekirse uzun süredir aralıksız çalışıyor olduğumdan ve 5 ay süren şehir dışı projesinden sonra niyetim bir sonraki sezona kadar dinlenmekti. Ürgüp’ten dönmemin üzerinden çok zaman geçmeden bu proje geldi ve dinlenme fikrini rafa kaldırdım. Son birkaç senedir benzer karakterleri canlandırdığım için yeni projemde izleyiciye ters köşe yapmayı çok istiyordum. ‘Kara Ekmek’te canlandırdığım Asiye karakteri bu durum için biçilmiş kaftan.

        Ağlayan kadın rolünün üzerinize yapıştığını düşünüyor musunuz?

        Her yeni projeye başladığımda bana yöneltilen ilk soru ağlamamla ilgili olduğuna göre düşünmem gerekir herhalde. ‘Unutulmaz’da 90 bölüm boyunca istisnasız her bölüm gözyaşı döktüğüm için bu durumu yadırgamıyorum ama insanların aklında sadece döktüğüm gözyaşlarıyla var olmak çok da istediğim bir durum değil açıkçası. Umarım ‘Kara Ekmek’teki Asiye’yle birlikte yıkılır bu tabu.

        Bu dizide saç renginizde de değişim görüyoruz. Proje için mi yaptınız bu değişimi?

        Bugüne kadar rol aldığım dizilerde genelde birbirine yakın karakterleri canlandırdım. En uzun süren projemin o olmasının da etkisiyle insanların beni izlerken hâlâ ‘Unutulmaz’daki Eda karakterini kafalarında canlandırdıklarını gözlemledim. Bu, o anda var olan proje için çok olumlu bir durum değildi. Bu yüzden bu projeyi kabul ederken yapımcımıza ve yönetmenimize Asiye karakterine uygun bir değişiklik yapmak istediğimi söyledim. Onların da onayıyla saç renginde değişikliğe gittik. Hikâyenin başında Asiye kuaför salonunda manikürcülük yapıyordu. Kadınlarımız çok iyi bilir ki kuaför salonunda çalışan kadınların yüzde 90’ının saçı iyi ya da kötü boyanmıştır, doğal olmayan saçlardır. Hikâye ve karakter için, geçmiş projeleri de anımsatmayacak farklılıkta olduğundan çok doğru bir karar verdiğime inanıyorum.

        "SAKİN BİR YAPIYA SAHİP DEĞİLİM"

        Asiye sert bir karakter. Sizinle örtüşen yanları var mı. “Ben onun yerinde olsaydım asla yapamazdım” dediğiniz neler var?

        Asiye’yi ben bu şekilde tanımlamıyorum aslında. Lafını esirgemeyen her insan gibi o da kaba diye adlandırılıyor. Asiye’nin kendisine karşı acımasız olanlara yaklaşımı onlarınki gibi oluyor. Annesini kaybettikten sonra babasının başka bir kadınla evlenmesi ve gözünün ondan başka kimseyi görmemesi, sevdiği adam, karnındaki bebeğinin babası tarafından ortada bırakılması gibi birçok etken var Asiye’nin hayata karşı duruşunun ve tavrının bu şekle girmesinde. Ama ben Asiye’yi seviyorum. Kimseye eyvallahı yok. Dikbaşlı, hiçbir lafın altında kalmayan, hazırcevap, sevdiklerine karşı koruyucu, çoğu zaman fevri davranan bir kız. Ben içimde birçok bastırılmış duygu barındırıyorum. Dolayısıyla içimden bir Asiye çıkması o an yaşadığım her neyse an meselesi. Tabii ki birini yaralamaktan bahsetmiyorum burada. Karakter çizgisi demek istediğim.

        Başta da söyledik masum ve hep acı çeken kadın rollerinde gördük sizi. Gerçek hayatta olaylara karşı duruşunuz nasıldır?

        Benzer bir olayı yaşadığımda bile tepkim ve duruşum değişebiliyor açıkçası. O anki psikolojim, kişiler, yer, zaman, mekân bile önem taşıyor benim için. Çok sakin bir yapıya sahip olduğum söylenemez, fazla tezcanlıyım. Canım yandığında kindar biri bile olabiliyorum.

        ‘Şener Şen ile çalışmak isterim’

        Çalışmayı çok istediğiniz bir yönetmen veya oyuncu var mı?

        Taner Akvardar çalışmayı çok istediğimiz yönetmenlerden biriydi ve ne mutlu bana ki şu an kendisiyle çalışıyorum. Bu projede olma isteğimi onun adıyla daha da pekiştirdim. Şener Şen, Olgun Şimşek ve Demet Evgar gibi çok yönlü oyunculuklarıyla başarıyla var olan tüm isimlerle çalışmak isterim.

        Oyunculukta hedefiniz nedir?

        Sağlığım elverdikçe mesleğimi elimden gelenin en iyisiyle icra etme isteğindeyim. Günümüzde yaşam şartları çok değişken bir hal aldığından hiçbir konuda yapamadığım gibi oyunculuk konusunda da kendime net bir hedef koyamıyorum. Şansımın bol olmasını diliyorum.

        "ROL İÇİN SAÇIMI KAZITMAM"

        ‘Kara Ekmek’ için saç renginizi değiştirdiniz. Peki gelen bir teklif üzerine saçınızı kazıtmak benzeri radikal değişimler yapar mısınız? Bu konuda sınırlarınız var mı?

        Plastik makyaj adına kendini çok iyi geliştirmiş make-up artist’lerimiz ve artık çok daha kolay bulunur malzemeler varken saçımı kazıtmak gibi bir girişime girmem açıkçası. Bu tarz radikal değişiklikler proje bitiminden sonra veya proje esnasında gelecek olan reklam, sinema filmi ya da bir sonraki dizi projelerini hatta özel hayatı etkiliyor. Saç kazıtma konusunda 4 yaşımdayken bana göre çok mantıksız olan ‘anne saçı kesilir’ durumunu yaşayıp kel olduğumdan ve bu durum bende derin etki yarattığından yeniden o psikolojiye girmek istemem. Her gün aynaya “Saçım çıktı mı?” diye bakmak istemem.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ