Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Röportajlar Yonca Evcimik HT MAGAZİN'e konuştu

        HT MAGAZİN / Arif HÜR

        Geçtiğimiz yaz, 13 yıl aradan sonra ‘15.’ adlı bir albüm çıkaran Yonca Evcimik, bu 13 yıllık arada tekli single’lara yöneldiğini söylüyor. Bu süreçte ‘Tweetine Bandım’ diye bir şarkı yapan Evcimik, “Bu şarkıyı o dönem hiç kimse anlayamadı. Şimdi yavaş yavaş anlaşılıyor. Kimsenin Twitter’dan haberi yokken ben böyle bir şarkı yapmıştım. Bazı şeyleri diğer insanlardan çok daha erken fark edebiliyorum. Ben hem zamansız hem de evvelim” diyor. Ünlü şarkıcıyla müzik dünyasını ve hayatında olup bitenleri konuştuk...

        ‘ÇITAYI YÜKSELTTİK’

        Geçtiğimiz yaz çıkardığınız ‘15.’ adlı albümünüzle arzuladığınız başarıya ulaştınız mı?

        Son yıllarda ben dahil kimsenin satış anlamında arzuladığı başarıya ulaştığını düşünmüyorum. Bu albümü “Artık zamanı geldi” deyip inanarak piyasaya sürdük. Albümü dinleyen tecrübeli müzisyenlerin, köşe yazarlarının ve müzik eleştirmenlerinin yorumları benim için önemliydi. Beklenti içerisinde olduğumuz insanların bize 10 üzerinden 100 puan vermeleri doğru yolda olduğumuzun bir göstergesi olsa gerek. Tabii halkın reaksiyonu da gurur okşayıcı. Bildiğiniz gibi uzun aradan sonra bir albüm yaptım. Yaptığımız iş içimize sindi. Bu albümle çıtayı bayağı yükselttiğimizi düşünüyorum.

        Bu albümde 90’ların ruhunu 2000’lerin sound’uyla birleştirdiğinizi görüyoruz. Eskiye bir dönüş mü var?

        Piyasada son 4-5 yıldır 90’ların esintisinden geçilmiyor. Biz bu albümü yaparken “90’lar özleniyor, biz de bu albümü yapalım” diye yola çıkmadık. Zaten albümde yer alan 5 şarkı yıllardır cebimdeydi. Tabii bu 90’ların ruhu biraz benden de kaynaklı. Biz de 90’ları özlüyoruz. Dikkat ederseniz bu albümün içerisinde genç isimlerle çalıştım. Ekibimin yüzde 80’i gençlerden oluşuyor. Dışarıdan bakıldığında onların 90’lara karşı bir özlemi olmayabilir ama bilinçaltlarında özlem olduğu için böyle bir albüm çıktı ortaya.

        ‘ESTETİK YAPTIRMADIM’

        Gençlerle çalıştığınızı söylediniz. Siz de hep genç kalanlardansınız. Nasıl başarıyorsunuz bunu?

        Bizim ailede kimse yaşını göstermez. Hepimiz ufak tefek insanlarız. Anlayacağınız ilk nedeni genetik. İkinci nedeniyse çok küçük yaşlarda bale eğitimine başlayıp bunu konservatuvarla pekiştirdiğim için önemli bir adale altyapım var. İnsanlar benden “Oramı, buramı yaptırdım” dememi bekliyorlar ama üzgünüm hiç öyle bir şey yok. Hepinizi gömeceğim. (Kahkahalar)

        Peki piyasadaki genç müzisyenleri nasıl buluyorsunuz?

        Onların en büyük sorunu hızlı tüketim. Aslında hepimiz kendimizi bu girdaba kaptırmış durumdayız. Çabuk tüketilen eserler para ediyor gibi gözüküyor ve herkes kendini bu yönde hareket etmeye mecbur hissediyor. Uzun vadede çok yanlış bir hareket. Müzisyenlerin bazıları var olanın kopyasını yapma gafletinde bulunuyor.

        ‘KENDİMİ AŞMAYA GAYRET EDİYORUM’

        Neden böyle yapıyorlar sizce?

        Bazıları parsayı toplayayım derdinde. Bir an önce duyulma, daha çabuk akılda kalma ve daha çok satma arzusundalar. Ben buna karşıyım. Karşı olmasam son albümümde eller havaya modunda bir şeyler yapardım. Ben kendimi aşmaya ve var olan müzik piyasasının dışında bir şey yapmaya gayret ediyorum. İlla bir şarkıyı tutsun diye iş yaparsanız karakterinizden yersiniz diye düşünüyorum.

        Genç müzisyenlerden kimleri başarılı bulup takip ediyorsunuz?

        Son dönemde İrem Derici gibi yükselen ikinci bir kadın yok. Bunun dışında Mabel Matiz’i de çok farklı ve tarz sahibi buluyorum. Atiye’nin danslarını çok beğeniyorum. Sahneye yakışıyor. Bazı isimler gibi “Dans etmek için dans edeyim” düşüncesinde değil. Beraber çalıştığım Okay Barış ve Serhat Tekin’in de gelecekleri parlak.

        ‘Evlenmeyi hiç düşünmedim’

        Albüm için verdiğiniz pozlar çok iddialı değil mi?

        ‘Bandıra Bandıra’, ‘Gel Gel’ gibi şarkıların kliplerindeki kıyafetlerime bakın, şimdi onların 10’da 1’i kadar iddialı bir poz yok. Verdiğim pozların insanlara çok seksi geldiğini de düşünmüyorum. Bu camiaya girdiğimden beri duruşumun dışına çıkmamaya çalıştım.

        Evlenmeyi hiç düşünmediniz mi?

        Düşünmedim. Evliliğin şart olup olmadığı tartışılır. Tabii bekâr olmam ilişki yaşamadığım anlamına da gelmez.

        "Arak dediler, aklandım"

        Hande Yener’in sizin bazı şarkılarınız için “Full arak” ifadesini kullanması üzerine kendisiyle mahkemelik oldunuz. Bu mevzuyu biraz açar mısınız?

        Bu arak olduğu iddia edilen şarkıların bestecisi ve söz yazarı Okay Barış. Şarkımız ve klibimiz ilk çıktığında bu Okay Barış’ın listesinde görülünce “Aa aslında bu şarkı arak” dendi. Arak demek hırsızlık demektir. Burada laf bütün albümümün komple arak olduğuna kadar getirildi. Bu asılsız iddiaların altından ne üslup olarak ne ahlak olarak kalkamam. Bu albümde bir sürü insanın sözü ve bestesi var. Bu, insanları zan altına sokmaktan başka bir şey değildir. Sonrasında hemen avukatıma gidip şikâyet dilekçemizi sunduk. Burada benim itibarımın sarsılması söz konusu. Bunca yıldır bu işin içerisindeyim, böyle bir şeyle karşılaşmadım. Üslup olarak da bu konuyu orada burada konuşmayacak karaktere, eğitime ve terbiyeye sahibim. Mahkemeye gidip “Bize bir saldırı söz konusu” dedik. Neticede telifler ödenerek üzerinde emek harcanarak bir albüm çıkmış ortaya.

        Sonuç lehinize oldu blldiğim kadarıyla...

        Evet, savcı bizim haklılığımızı kabul etti. Karşı tarafı suçlu bulup 2.5 yıl hapis cezası istemiyle mahkemeye sevk etti. Ben aklandım, Allah başkalarının yardımcısı olsun.

        "DENİZ'İ ÇOK SAYIF GÖRDÜM"

        Deniz Seki’yi geçtiğimiz aylarda cezaevinde ziyaret ettiniz. Size neler söyledi?

        Bu işin ticaretini yapanlar varken, neden Deniz Seki? Kendisi de haklı olarak bunu sorguluyor. Çıkabilsin diye bir umut ışığı bekliyor. Deniz bana, “Burası yaşayanların Karacaahmet’i. Aslında ölü gibiyiz burada, hiçe sayılıyoruz” dedi. Bütün bunların dışında Deniz’i hiç görmediğim kadar zayıf gördüm.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ