Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

Diyarbakır'da 21 Ağustos’ta kaybolan, arama çalışmalarının 19’uncu gününde dere yatağında, çuvalda, üzeri taşlarla örtülü cansız bedeni bulunan 8 yaşındaki Narin Güran cinayetiyle ilgili ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle yargılanan amcası Salim Güran, annesi Yüksel Güran ve ağabeyi Enes Güran ile cesedi taşıdığı tespit edilen komşuları Nevzat Bahtiyar, ikinci kez hakim karşısına çıktı.

Read more!

Karar çıkması beklenen, 1'i tutuklu 3 kişinin tanık olarak dinleneceği duruşma öncesi mahkeme salonu ve adliye çevresinde geniş güvenlik önlemi alındı. Sanıklar sabah saatlerinde adliyeye getirildi.

Bağlar ilçesi kırsal Tavşantepe Mahallesi'nde 21 Ağustos'ta kaybolduktan sonra arama çalışmalarının 19'uncu gününde dere yatağında çuvalda, üstü 30, 25 ve 20 kilo ağırlığındaki 3 taşla kapatılıp, çalılıklarla gizlenmiş halde cansız bedeni bulunan Narin Güran cinayetine ilişkin tutuklanan 12 kişiden 4'ü hakkında Diyarbakır 8'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede; aracında Narin'e ait DNA ve kıl örneği bulunan amcası Salim Güran, annesi Yüksel Güran ve ağabeyi Enes Güran ile gözaltına alındıktan sonra cesedi dere yatağına taşıdığını itiraf eden komşuları Nevzat Bahtiyar hakkında, HTS ve baz istasyonu kayıtlarına göre olay anında aynı evde oldukları tespit edildiği belirtilerek, 'İştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi. Davanın ilk duruşması, 7 Kasım'da görüldü. 3 gün süren duruşma sonunda mahkeme heyeti, ara kararını açıklayarak, sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verip, duruşmayı 26 Aralık'a erteledi.

BARİYERLERLE GÜVENLİK ÖNLEMİ ALINDI

Diyarbakır'da Narin Güran cinayeti davasının duruşması öncesi mahkeme salonu ve adliye çevresinde geniş güvenlik önlemi alındı. Polis ekipleri, adliye çevresine bariyerler yerleştirdi. Duruşma boyunca alana giriş-çıkışlar, polis kontrolünde olacak. Alana girmek isteyenler, üzerleri aranarak alınacak.

SANIKLAR ADLİYEYE GETİRİLDİ

Diyarbakırda 8 yaşındaki Narin Güranın öldürülmesine ilişkin bugün görülecek davanın ikinci duruşması kapsamında tutuklu sanıklar cezaevinden çıkarılarak Diyarbakır Adliyesine götürüldü.

İKİNCİ DURUŞMA BAŞLADI

Diyarbakır'da kaybolduktan 19 gün sonra dere yatağında çuvalda cansız bedeni bulunan Narin Güran (8) cinayetine ilişkin görülen davanın ikinci duruşması başladı. Baba Arif Güran, duruşmaya katılmak üzere adliyeye geldi.

TBMM İNSAN HAKLARINI İNCELEME KOMİSYONU BAŞKANI DURUŞMADA

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı ve AK Parti Osmaniye Milletvekili Derya Yanık, beraberindeki heyet ile Narin Güran cinayeti davasının ikinci duruşmasına katıldı. Heyet, kendileri için ayrılan bölümde oturdu. AK Parti Adıyaman Milletvekilli Mustafa Alkayış, Diyarbakır Milletvekili Mehmet Sait Yaz, CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal ve Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da duruşmaya katıldı. Tutuklu bulundukları cezaevlerinden getirilen Nevzat Bahtiyar, amca Salim Güran, ağabey Enes Güran ve anne Yüksel Güran ile avukatları, duruşma salonunda hazır bulundu.

TANIKLAR İFADE VERİRKEN AĞLADI

Duruşmada, ilk olarak Salim Güran'ın işçisi 15 yaşındaki Ramazan Atasoy, ardından da çoban Ahmet Akgün tanık olarak ifade verdi. Ramazan Atasoy çelişkili ifade verirken, iki tanık da kürsü de ağladı.

Salim Güran'ın işçisi Ramazan Atasoy, pedagog eşliğinde çelişkili ifadeler verdi. "Salim, senin yüzünden başımıza bunlar geldi, üstü ıslaktı, değiştirmişti" sözleri hatırlatılan Ramazan Atasoy, "Ben ifademi okumadım, sadece imza attım" dedi. Bekleme odasında ağlaması sorulan Atasoy "Bilmiyorum" derken, ifadesinde söylediği saatler çelişti.

Daha sonra tanık kürsüsüne gelen Ahmet Akgün'e "aile meclisi" olarak belirtilen görüntüler izletildi. Görüntülerde kendisinin de yer aldığını söyleyen Akgün, olay günü Narin'i görmediğini ifade etti. Mahkeme Başkanı'nın "Arka tarafta ne oldu" sorusu üzerine, "O şahıs bana vurdu, sonra da saat hediye ettiler" demesinin ardından ağlamaya başladı.

Savcı telefonundan Ahmet Akgün'e bir fotoğraf göstererek, ne zaman çekildiğini sordu, ancak Ahmet Akgün ne zaman çekildiğini bilmediğini söyledi. Savcının aile meclisi toplantısını sorması üzerine tekrar ağlamaya başlayan Ahmet Akgün, "Sen Enes’i gördün' diyorlar, ben Enes’i nerede göreceğim?" diye konuştu. Mahkeme Başkanı'nın "Şerefsizin şerefsizi Enes" dediklerini sorması üzerine Ahmet Akgün "Ben görmedim, çoban adamım, kimseye zararım yok" dedi.

'SİLAH ÇEKİP KAFASINA MI DAYAYAYIM'

Nevzat Bahtiyar'ın avukatı Ali Eryılmaz'ın 'Bu son tanığımız, iyi değerlendirmemiz lazım' cümlesi üzerine, mahkeme başkanı, "Ne yapayım silah çekip kafasına mı dayayayım?" dedi. Daha sonra A.A.'ya dönerek, "Bu arada silahım yok" dedi. A.A. da mahkeme başkanına, "Beni öldürsen de canım sana feda olsun" yanıtını verdi. Yüksel Güran'ın avukatı Yılmaz Demiroğlu'nun 'Kadını ya da adamı gördün mü' sorusu üzerine de A.A., "Trafik polisi değilim, görmedim. Olay sırasında Eren'i de duymadım" diye konuştu.

MAHKEME BAŞKANI: SİZ BİZDEN BİR ŞEY GİZLİYORSUNUZ

Duruşmada tanıklık yapan Erhan Güran, Mahkeme Başkanı'nın aile meclisi toplantısını sorması üzerine şunları söyledi:

"Bu çoban, 18 civarında evine geliyordu. Bende o saatte Narin’in kaybolduğunu söyledikleri için onu çağırdım. O da bana köyün içine girdiğinde kimseyi görmediğini söyledi. Ben de yanından gittim, kapıyı açamadı, duvardan atlayarak eve girdi. Şüpheli hareketler yapıyordu. Ben de evin önünde yemek yedik, Ahmet’i çağırın dedim, Ahmet geldi, oturdu. Ahmet’e, “O saatte köye giriyorsun, kimseyi görmedim diyor, gözleri kapalı mı eve giriyor?” diye sorduk. Sorduğumuz soru, kızınızın bulunması içindi."

Mahkeme başkanının "Siz orada bir kızın peşindesiniz, Enes’e soruyorsunuz, başka bir senaryo var" demesi üzerine Enes Güran "O söyledikleri kız, benim kızımdan bahsediyorlar. Namusla ilgili laf ediyorlar" yanıtını verdi. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı "Bunu geçen celsede sordum, söylemedin" demesi üzerine Erhan Güran "Aklıma gelmedi" dedi.

Mahkeme Başkanı ile Erhan Güran arasındaki konuşmaların devam etmesiyle birlikte, Mahkeme Başkanı, "Biz, bizden bir şey gizliyorsunuz" sözlerin üzerine Erhan Güran, "Gizlemiyoruz, unuttum" dedi.

Baba Arif Güran'ın ifadesiyle duruşma devam ediyor.

ARİF GÜRAN: YEMEK İÇİN GİTTİK

Duruşmada daha sonra Narin'in babası Arif Güran'a sorular yöneltildi. Mahkeme başkanının, "Tanık beyanlarına diyeceğiniz bir şey var mı?" sorusuna Güran, "Ahmet’in kamera açısında ben de vardım. Biz oraya toplantı için gitmedik, yemek için gittik. Ahmet konusu açıldı, 'Belki bildiği vardır' diye çağırdım. Bu adam da saat 18.00’de köye geldiği için, İsa da Narin’i saat 18.00’de köyde gördüm dediği için Ahmet’i çağırdık" dedi. Mahkeme başkanının, "Enes neden yoktu?" sorusuna da, "Planlı bir şey yoktu. Namazdan çıkınca yemeye çağırdılar. Ben, kızım nasıl kayboldu, bunun derdindeydim" yanıtını verdi.

NEVZAT BAHTİYAR DİNLENİYOR

Daha sonra sanık kürsüsüne Nevzat Bahtiyar geldi. Mahkeme başkanının "Bize söylemek istediğiniz bir şey var mı?" sorusuna Bahtiyar, "Yok" diye cevap verdi. Avukat Nahit Eren'in, "Dara 2’yi biz de inceledik. Sen baz verilerine göre battaniyeyi senden Salim nasıl aldı?" sorusuna da Bahtiyar, "Arabanın içine koydum, o sırada Salim geldi, battaniyeyi benden aldı, sonra arabayla aşağıya gitti, yönünü bilmiyorum" yanıtını verdi.

YÜKSEL GÜRAN'DAN NEVZAT BAHTİYAR'A BEDDUA

Duruşmada, anne Yüksel Güran'a son sözleri soruldu. Yüksel Güran "Narin'in katilini istiyorum" derken, yerine geçerken Nevzat Bahtiyar'a beddua etti.

Duruşmada, Nevzat Bahtiyar, "Ben pişman oldum, Narin’in yerini değiştirmek istedim ama fırsat bulamadım" dedi.

Mahkeme Başkanı, tanık ifadeleri sonrası amca Salim Güran'a sorusu olup olmadığı sorarken, Salim Güran, Dara 2 kamera kaydını korucu Necmettin Kaya'nın değiştirmiş olabileceğini ima etti.

Enes Güran ise söyleyecek bir şeyi olmadığını ifade etti.

SAVCI MÜTALAASINI TEKRAR ETTİ

Tanık ifadeleri ve sanıkların açıklamaları sonrası Mahkeme Başkanı, savcıya mütalaada değişiklik olup olmayacağını sordu. Savcı "Takdir mahkemenindir, bizim ekleyeceğimiz bir şey yok" dedi.

Bunun üzerine saat 15.30'a kadar duruşmaya ara verildi. Duruşma saat 15.30'da savcının mütalaasını okumasıyla tekrar başladı.

DURUŞMA SALONUNDA GERGİNLİK: 45 DAKİKA ARA VERİLDİ

Savcı mütalaasının ardından Arif Güran konuşurken duruşma salonunda gerginlik çıktı. Mahkeme başkanı duruşmaya ara verdi. Savcı mütalaasını tekrar etti ve sanıklar için ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesini talep etti.

Olay gününü anlatan Arif Güran, "Olay günü Batman'daydım. Sabah evden çıktım. Amcamoğlu ile beraber. Akşamüstü köydeki komşum beni aradı. Nerde olduğumu sordu. 'Hayırdır' diye sordum. Merak ettiğini sordu. Bismil’de olduğumu söyledim. Narin'in kayıp olduğunu söyledi. Ardından bir kişi daha aradı. Oradan eve gelene kadar 2-3 kere kaza geçiriyorduk. Benim 5 tane oğlum da var ama Narin benim için farklıdır. Annesi için de farklıdır. Ne kadar önem gösterdiysem annesi de 2 kat gösterdi. Şimdi bir anne evladıyla sınanıyor. Köye yetiştik, aramalara katıldım. Orada kendimden geçtim. 'Narin'e bir şey mi oldu' dedim. Jandarma köpeği nereye gidiyorsa, o taraflara gidiyorum. Gençlerle mısırın içine girdim. 'Bir şey söylediğim zaman, kolluk dahil herkes sen aileni savunuyorsun' diyor. Muzaffer, beni aradı. Bir kaza olduğunu söyledi. Yanına gittim. Bana fotoğraf gösterdi. 'Benziyor' dedim. Komutanımızla beraber hastaneye gittik. Benim telefonumu sosyal medyalara paylaşmışlar. Kim paylaşmış onu da bilmiyorum. Öyle bir şey oldu ki artık telefona cevap veremez oldum. Birçok asılsız ihbar geldi. Kolluk kuvvetlerine bildiklerimi anlattım" dedi.

"BENİM KIZIMDAN NE İSTEDİN SEN"

Arif Güran, "Nevzat'ı anlattım. Bana, 'Bir adam 50 bin TL için adam öldürmez' dediler. 4-5 gün hiç uyuyamadım. Yemek de yiyemedim. Artık beynim uyuştu. Bu şekil ifadelere de gittim. En son karakola gittiğim zaman karakol komutanımız da oradaydı. Diğer yarbaylar da oradaydı. Orada, 'Kızım tepeye çıkmamış' dedim. 'Narin görmemesi gereken bir şeyi gördü. O yüzden ona kıydılar. Senin, Erhan'ın ve Baran hariç diğerleri biliyor' dediler. 'Mümkün değil' dedim. 'Önce 5' dediler sonra '5.45' dediler. Saat 7'ye kadar kızımı köyün içine koydular. 'İnanmıyorum' dedim. Bana, 'Şeyma Kaya 4,5'ta senin kızını görmüş' dediler. Sonra bana, 'Salim 18.30'da hızla arabayla köyün içinden senin kızını almış gitmiş' dediler. Dedim, 'İnanmıyorum.' Sonra Salim tutuklandı. Sonra Salim'in 2 işçisini yakaladılar. Telefon görüşmesi falan filan. Bu süreç bu şekil devam etti. Benle hanımım karakola gittik. 'Narin, Salim'in aracına binmiyor ama' dediğim zaman bana 'Ama demeyeceksin' dedi. Yüksel de o arabayla nişana gittiğini söyledi. Ona da 'Sen nasıl böyle bir şey söylersin' dedi. 'Tamam gidin, komutan şu an müsait değil' dedi. Bu vahşi, camide yanıma geldi. Zoruma giden bu oldu. Eli bile titremiyordu, benimle namaz kılıyordu. Benim kızımdan ne istedin sen? Buradaydım, sen ne istedin kızımdan? Tepenin üstünde iki kurşun sıksaydı. Bu adam gözümün içine bakıyordu" diye konuştu. Bu sırada Yüksel Güran da "Allah'ım sen bize yardım et" diyerek bağırdı.

"NARİN’İN ANNESİNE NAMUSSUZLUK YAFTASI YAPIŞTIRIYOR"

Nevzat Bahtiyar'a yönelik Arif Güran, "Senin başına silah dayandığı zaman, Salim tutuklandıktan sonra gelseydin. 1700 jandarma personeli vardı. Gelseydi. Bazıları diyor ki itirafçı. Kaçarken yakalandı. Evladım için canımı veririm. Böyle bir Allahsızlık var mıdır? Salim yakalandıktan sonra konuşmuyorsun. O namaz seni çarpsın. Öbür dünyada senin imanına, senin dinine davacıyım. Bunun üzerine Narin'in annesine namussuzluk yaftası yapıştırıyor. Avukat Ali, sen televizyonda benim namusum üzerinde konuşuyorsun. Aynaya bak. Tülin doğduğu zaman özürlüydü. Öyle bir gözleri vardı ki. Bu anne 8 yıl boyunca baktı. Kızım sabaha kadar ağlardı. Bu ana o evladına baktı, 8 yıl boyunca baktı. Yukarıda Allah var. Eşimin namusuna da kefilim. Herkes kendi ailesinden sorumludur. Kimse kimsenin iffetine, namusuna laf söyleyemez. Benim kızım eğer bugün orada bir defa ölüyorsam o anne bin defa ölüyor. Benim kızım nerede katledilmiş belli. Bir katilin lafıyla evimin içine giriyor. Gittim, oğlumu öptüm. Oğlum uyandı. Uyanmasaydı, intihar edecektim. Bir insan koltuğundan olmasın diye bir aileyi katlediyorlar. Allah vekil, Narin için tek bir şey yapan devlettir. Diğer insanların hepsi para için, takipçi için. Ben her gün ölüyorum" diye konuştu.

SALON BOŞALTILDI

Anne Yüksel Güran, ağlayarak, "Ya Rabb’im sana isyan etmiyorum ama bu vahşiye isyan ediyorum" diyerek bağırdı. Ağabeyi Enes Güran da sesini yükselterek "Bırakın beni, çıkmak istiyorum" dedi. Bunun üzerine gerginlik yaşandı, Güran ailesinden bazı kişiler, "Adalet" diyerek bağırdı. Bunun üzerine mahkeme başkanı, salonun boşaltılmasına karar verip, duruşmaya 45 dakika ara verdi.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ