Rönesans mimarisi ve özellikleri: Rönesans dönemi mimarları kimler, eserleri neler?
Rönesans mimarisi; antik mimariden büyük oranda etkilenmiş ve Orta Çağ kültüründen ziyade Antik Yunan ve Roma kültürünün yeniden canlandırılması fikri üzerine ortaya çıkmıştır. Dini yapıların yanında sivil yapıların da inşa edildiği ve taş ile mermerin sıklıkla kullanıldığı Rönesans mimarisi nedir? Rönesans dönemi mimarisi özellikleri nelerdir? İnsan ölçeğine uygun yapılar inşa etmek amacıyla gotik tarzın göğe yükselen yapılarının aksine daha yatay yapılan inşa edilen en ünlü Rönesans yapıları nelerdir? Rönesans mimarisi hakkında tüm bilgileri siz kıymetli okuyucularımız için hazırladık.
Gotik mimarinin Tanrı’ya ulaşma anlayışının aksine merkeze insanı koyan Rönesans mimarları eserleri nelerdir? İşte, tüm detaylar…
Rönesans Dönemi Mimarisi Özellikleri
Antik Çağ’a duyulan hayranlık ve merak sanatta ve edebiyatta olduğu gibi Rönesans mimarisinde de izlerini göstermektedir. Özellikle Romalı mimar ve mühendis Marcus Vitruvius Pollio’ya ait olan De Architectura adlı eser bu dönemde detaylı bir şekilde incelenerek önce İtalyancaya ardından da farklı dillere çevrilmiştir. Rönesans mimarisinin ortaya çıkışında bu kitabın etkisi oldukça fazladır. Bu kitapta yer alan ve bir mimari eserin olmazsa olmazı olarak sıralanan kullanışlılık-sağlamlık-güzellik üçlemesi; Rönesans mimarisine kullanışlılık-sağlamlık-kalıcılık ve güzellik olarak geçmiştir.
1420 ile 1600 yılları arasını kapsayan Rönesans Dönemi Mimarisi özellikleri ise şu şekilde sıralanabilir:
Rönesans Dönemi Mimarları ve Eserleri
Filippo Brünelleschi (1377 – 1446)
Rönesans mimarisinin ilk temsilcisi olarak kabul edilen Brünelleschi; Floransa Öksüzler Yurdu ve Floransa Pazzi Şapeli gibi iki önemli esere imza atmıştır. Roma’ya giderek o döneme ait eserleri inceleyen mimar, oradan aldığı esin ile kendi tarzında önemli eserler inşa etmiştir.
Leon Battista Alberti (1404 – 1472)
İtalya’nın Rimni şehrinde yer alan Malatestino Tapınağı en önemli eserlerindendir. 1446 yılında başlanan ama tamamlanamayan bu yapı Roma dönemi yapılarını hatırlatmaktadır.
Michelangelo Buanorotti (1475 – 1564)
Mimarlığının yanında aynı zamanda büyük bir heykeltıraş ve ressam da olan Michelangelo’nun en dikkat çeken iki eseri Vatikan’da bulunan Aziz Petrus Bazilikası ve Roma’da bulunan Farnese Sarayı’dır. İnşa etmiş olduğu mimari eserlerin yanında, Sistine Şapeline yaptığı freskler ve Davud Heykeli ile de tanınmaktadır.
İtalya’da bulunan bu örneklerin dışında; Chambord Şatosu ve Azay-le-Rideau Kalesi Fransa’da, Heidelberg Kalesi ve Johannisburg Sarayı Almanya’da, El Escorlia ve 5. Karl Sarayı İspanya’da, Queen’s Home ve Hardwick Hole ise İngiltere’de, Rönesans dönemi mimarisinin en güzide örnekleri olarak karşımıza çıkmaktadır.