Sacide Taşaner: 'Sebahat' emsal Türk kadını

SHOW TV'nin fenomen dizisi 'Ramo', yine soluk soluğa izlenecek yeni bölümüyle bugün saat 20'den itibaren ekranlara yansıyacak. BKM'nin yapımcısı, M. Çağatay Tosun'un yönetmeni, Toprak Karaoğlu, Seda Karaoğlu ve Birol Tezcan'ın senaristi olduğu 'Ramo'da başrolleri Murat Yıldırım, Esra Bilgiç, Olgun Şimşek, İlker Aksum, Yiğit Özşener, Mehmet Yılmaz Ak, Devrim Özkan, Mustafa Yıldıran, Pelin Körmükçü, Hakan Gerçek ve Efsane Odağ paylaşıyor.

Sinema filmi ve Tv dizisi olmak üzere 'Ramo' ile 21 çalışmaya imza atan Sacide Taşaner, Habertürk'ten Mehmet Çalışkan'ın sorularını cevapladı;

'Ramo' sizin için ne ifade ediyor?

'Ramo' benim için aile olmanın resmi gibidir. Karanlık dünyanın acımasız kurallarını yıkıp, adil bir düzenin hakim olması için verilen mücadelenin tezahürüdür. En önemlisi de zorluklarla savaşabilmek için ailenin kenetlenmesinin önemini her fırsatta vurgulayan bir yolculuktur.

'Sizce 'Ramo'yu fenomen bir dizi haline getiren özellikleri nelerdir?

İlk sorunun cevabında da bahsettiğim gibi 'Ramo' karakteri üzerinden bize ifade edilmeye çalışılan geleneksel, toplumsal değerleri savunma biçimi. Bence bu projeyi diğerlerinden ayıran en temel özellik bu.

'Bize canlandırdığınız 'Sebahat' karakterini analiz edebilir misiniz?

'Sebahat' bir dert anası... Sevdiklerini yitirmiş, korkunç zulüm görmüş ve belki de yaşadığı bu acıları unutmak için zaman zaman hafızasını kapatır hale gelmiş bir kadın. Hatta yüreği yangın yeri... Emsal bir Türk kadını.

Oğlunuz Kaan Taşaner ile aynı mesleği icra ediyorsunuz. Oğlunuzun sizi oyunculuğa yönlendirme hikâyesi nedir? Ne oldu da "Anne, oyuncu olmalısın" dedi? Oyunculuğa karar verme ve adım atma sürecinden söz edebilir misiniz?

Ben oyunculuğa kendimi ispat etmek için ya da yeteneğime çok güvendiğim için başlamadım. Aklımdaki ilk öncelik kendimi ifade edip içimi dökebilecek bir yol bulmaktı. Çünkü sanatın bu anlamda iyileştirici bir etkisi olduğuna inanıyorum. Ben de duygularını bu kadar içten ve güçlü şekilde ifade edebilen bir insan olduğumu zamanla öğrendim. Kaan'ın tek yaptığı bana her insanın bu deneyimi yaşama hakkının olduğunu hatırlatmak oldu.

Oğlunuzla mesleğiniz hakkında mutlaka karşılıklı fikir alışverişinde bulunuyorsunuzdur. Birbirinize hangi konularda 'İlle de bunu yapmalısın' ve 'Sakın ha, bunu yapma' bağlamında telkinlerde bulunuyorsunuz?

Biz roller hakkında fikir alışverişi yaparken, yapılması ya da yapılmaması gereken şeyler konusunda birbirimize telkinde bulunmaktan ziyade hayatımızdaki olaylardan, kişilerden, durumlardan yola çıkarak birbirimize ilham olmaya çalışıyoruz.

Ve birbirinizden mesleğiniz adına en çok hangi konuda bilgi alışverişinde bulunuyorsunuz?

Çoğu zaman birbirimize müdahale etmek yerine oynadığımız karakterleri daha süslü ve özel hale getirebilecek türükler hakkında fikir alışverişi yaparız. Herkes kendi karakter yolunu çizer. Bize düşen sadece motive edici konuşmalardır.

Oyunculuk size ne ifade ediyor?

Oyunculuk benim için her şeyden önce gündelik hayatın acımasız gerçeklerinden kaçıp hayal dünyasına daldığım sihirli bir kapı. Fakat 'Sizi en çok ne mutlu ediyor?' diye soracak olursanız beni en çok mutlu eden 7'den 70'e herkesin 'Ana' bellediği bir insan haline gelmek. Bu nadide milletin kalbinde yer etmek bütün mutluluklardan daha yüce.

Şimdi geriye dönüp baktığınızda oyunculuk kariyeriniz hakkında neler hissediyor, düşünüyorsunuz? Oyunculuk adına edindiğiniz en önemli öğreti ne oldu?

Henüz bunları düşünmek için erken çünkü hâlâ devam eden bir yolculuğun içindeyim. Oyunculuk sadece bir performans sanatı değil, her şeyden önce bizlere insan olma ahlakını öğreten bir disiplindir.