Tüyler ürperten kare! Bahçesinde kazı yaparken buldu!

10.04.2017 - 15:41 Güncelleme: 15.05.2018 - 16:56

Fotoğraf paylaşım sitesi imgur'da paylaşılan bir fotoğraf tüyler ürpertti.
Evinin bahçesinde düzenleme yapan adam ilginç bir şeyle karşılaştı.
Toprağa gömülü halde bulduğu ağzı bantlanmış kavanozun içini açan adam gördükleri karşısında gözlerine inanamadı.
Kapağı açtığında yoğun aromatik kokuları olan çeşitli yağlar ve içinde ise voodoo büyüsü için kullanılan bez bir bebek olduğunu fark etti.
İşte tüyler ürperten o kare!
KOMŞUSUNUN EVİNDE GÖRDÜĞÜ MANZARAYLA DEHŞETE DÜŞTÜ

ABD'de meydana gelen ve sosyal medyada paylaşılan bir olay görenleri hayretler içerisinde bıraktı. Yan komşusunun açık kapısını gören adam, içeride işkence gören birinin yazdığı düşünülen ürkütücü yazılarla karşı karşıya geldi.
Bir grup arkadaş, akşam işten döndüklerinde hemen yan taraflarında bulunan dairenin kapısının zorlanmış ve açılmış olduğunu fark ettiler.
Uzun süredir kimin yaşadığını anlayamadıkları ve boş olduğunu düşündükleri evde neler olup bittiğini anlamak için eve yöneldiler.

Asherbaby isimli sosyal medya kullanıcısı eve girince gördüklerini fotoğraflamaya karar verdi.
Evin içerisinde iki ayrı daire bulunuyordu. İlki terk edilmiş bir eve göre normal görünüyordu. Ancak diğerinin içine girdiklerinde gördükleri karşısında kanları dondu.
Duvarlarda hapishanelerdekine benzer yüzlerce kırmızı çizgi gördüler. Ardından duvarlardaki yazıları fark ettiler.
Duvar yazılarından birinde "Onları her gün görüyorum... Geleceğimi çalmaya çalışacaklar" yazıyordu.
Duvarda yazılanlar işkence gören birinin ifadelerine benziyordu.
Asherbaby gördüklerini ve yaşadıklarını sosyal paylaşım sitesi Reddit'te paylaştı. Fotoğrafları yükleyen adam hikayeyi de buradan paylaştı.

LANETLİ OLDUĞUNA İNANILAN YERLER

Changi plajı – Singapur İkinci Dünya Savaşı sırasında meydana gelen Sook Ching katliamı sebebiyle burada pek çok Japon öldürüldü. Binlerce Çinli, Japon karşıtı olmakla suçlanarak katledildi. Bu plajda, ölen Çinlilerin hayaletlerinin görüldüğü söyleniyor. Bu olayı ürpertici boyutlara taşıyan şey ise, görüldüğü söylenen hayaletlerin arkalarında kan lekeleri bırakması!
Çığlık tüneli, Niagara Şelaleleri – Ontario Bu tünelin gerçekten de tüyler ürpertici bir hikayesi bulunuyor. Rivayete göre bundan yüzyıl önce tünelin güney çıkışına yakın bir çiflik evi varmış. Bir gece evde yangın çıkmış ve kıyafetleri tutuşan küçük bir kız çocuğu tünele doğru koşmaya başlamış. Bir yandan kıyafetlerinden kurtulmaya çalışan kız tünelin ortasında yere düşmüş ve orada ölmüş. İddiaya göre eğer gece tünelin ortasında dikilip bir kibrit yakarsanız alevi hemen sönüyor ve bir kız çığlığı işitiyorsunuz!
Bhangarh Hisarı – Hindistan Rajasthan’da Jaipur ve Alwar arasında bulunan bu hisarın ilginç bir efsanesi var. Bir kara büyü ustası olan Singhia herkesin burada öleceğini ve ruhlarının sonsuza kadar orada hapsolacağını söyler. İlginç nokta ise bu bölgede ne zaman bir ev yapılsa çatısı çöktüğü için çatısız yapılıyor olmasıdır. Gece olduğunda burada bulunanların geri dönemediği söylentisinin yanı sıra hükümetin, gün batımından sonra buraya ziyareti yasakladığını da belirtmek gerek!
Highgate mezarlığı, Kuzey Londra – İngiltere Özellikle geceleri korku filmlerini andıran bir görünüme sahip bu mezarlık ürkütücü mezar taşları, sarmaşıkların yükseldiği duvarları, mezarlar arasındaki derin geçitleriyle Britanya’nın bir numaralı hayalet mevkii olarak görülüyor. Karl Marx’ın da burada yattığını söylemeden geçmeyelim.
Tarihi Tokmak Hanı (Ram Inn), Gloucestershire – İngiltere Hayaletlere inanıyor olun ya da olmayın bu hanı ziyaret etmek oldukça huzursuz edici bir deneyim olacak. Gıcırdayan döşemeleri, soğuk duvarları, küf kokuları ve hafif aydınlatma sistemiyle konaklamak için oldukça ürkütücü bir han. Cinayet, satanizm ve çocuk kurban etme gibi olayların gerçekleştiği yönünde ciddi söylentiler dolaşıyor.
Monte Cristo – Avustralya Bu lanetli malikanenin hikayesi ise, Bayan Crawley’nin kocasının ölümünden sonraki 23 sene boyunca iki kez dışında hiç dışarıya çıkmadığı yönünde. Bazıları evi lanetleyen kadının tuhaf biçimlerde gözükmesi, sesler, ışıkların yanıp sönmesi gibi ürkütücü gözlemlere sahip
Edinburg Kalesi – İskoçya İskoç tepelerinde bir kaya üzerine oturtulmuş bu ortaçağa ait ihtişamlı kalenin boş koridorlarında ölülerin sesinin yankılandığı söyleniyor. Kalenin zindanlarında , güney köprü kemerinde, vebadan ölen insanlara mezar olmuş kullanıma kapalı Mary’s King avlusunda görülen hayaletlerin yanı sıra köpek hayaletlerinin de görüldüğü söyleniyor.

Dominician Hill (Dominik Tepesi) Baguio - Filipinler Bazıları savaşta ölen insanların ruhlarının, bazıları da tedavi görmekte olan ve yaşama umudu olduğu halde burada ölen hastaların ruhlarının burayı ele geçirdiğini düşünüyor. Gece boyunca kapı ve cam çarpması, tabak kırılma sesi ve çığlıklar duyulduğu söyleniyor
Berry Pomeroy Kalesi - Totnes Lanetli olduğu konusundaki ünü ile 14’üncü yüzyıldan kalma bu kale birkaç efsaneye ev sahipliği yapıyor. Bu kalenin iki ünlü hayaleti var. Biri beyaz kadın diğeri de mavi kadın olarak adlandırılıyor. Efsaneye göre adı Margaret Pomeroy olan ‘beyaz kadın’ lakaplı hayalet, kıskanç kız kardeşi tarafından kalenin zindanlarına kapatılıp, açlıktan ölüme terkedilmiştir. Mavi kadının kim olduğu bilinmese de, ziyaretçileri akıl almaz bir biçimde kalenin harabe kısımlarına çekmekte olduğu söylenmektedir.
Bran Şatosu - Transilvanya'da bulunan Dracula'nın kalesi.
Myrtles Plantasyonu - St. Francisville, Louisiana'da bulunan bu ev "Amerika'nın en lanetli evi" olarak da bilinir. Canlanan yağlıboya tabloları, kanlı el izi ve kendi kendine açılıp-kapanan kapıları fenomen lanetleri arasında
Pfister Oteli - 1893 yılında inşa edilen bu otel ABD başkanı William McKinley ve ondan sonraki bütün başkanları ağırlamıştır. 1927'de ölen otelin kurucusu Charles Pfister'in hayaletinin gece vakti otele kayıt yaptırdığı söyleniyor. Bazı müşteriler de bazen garip sesler duyduklarını ve doğa üstü deneyimler yaşadıklarını anlatıyorlar.
Alcatraz - Bir zamanlar dünyanın en sıkı güvenliğine sahip, Al Capone ve George Kelly gibi ünlü suçluları barındırmış bu hapishane San Fransisco Körfezi'nde ki adada bulunuyor. Hapishane faaliyeti sonlandırılan mekanı ziyaret edenler çığlıklar, aniden kapanan hücre kapıları veya ayak sesleri duyduklarını iddia ediyorlar.
Amityville - Amityville, New York'ta bulunan evin eski sahipleri gece vakti çalınan bando sesi, cızırtı, garip kokular bazen de siyah garip bir yaratığın varlığından söz ediyorlar.
Paris Yeraltı Mezarlığı - 1800'lerde Paris mezarlıkları dolmak üzereydi. Bu yüzden cesetler şehrin altındaki tünellere taşınmaya başladı. Kafatasları ve kemiklerin üstüste yığıldığı bu mezarlıklardan garip sesler geldiği söyleniyor.

Doğu Eyalet Islahevi - Pennsylvania eyaletinin Philadelphia kentinde bulunan bu bina mahpusların kendilerini ve dindarlıklarını sorgulamaları için yapılmıştı. Ancak çoğu mahkum tam tersine akli dengesini kaybetti. Bu fasilite kapatıldıktan sonra içerisinden garip sesler duyulduğu da söylentiler arasında.
Coronado Oteli - San Diego, Coronado'da bulunuyor. 1982 yılında genç bir kadın California Körfezi'nde bulunan bu lüks otele kocasını beklemek üzere kaydını yaptırmış. Kocası otele hiç gelmemiş ve birkaç gün sonra da kadın merdivenlerde ölü olarak bulunmuş. O günden beri otelin çalışanları ve konukları siyah giysili ve soluk benizli bir kadın silüetine rastladıklarını söylüyorlar.
Inverary Şatosu - 1644'yılında kendini asarak intihar etmiş bir arp sanatçısının hayaleti batı İskoçya'da bulunan bu kasrın koritorlarında dolaştığı ve kütüphanede arp çaldığı söyleniyor. Şato bugünlerde 13.Argyll Dükü'nün evi ancak bazen de kapılarını cesur ziyaretçilere açmakta.
Petzow Şatosu - Doğu Almanya yakınlarındaki Posdam yakınlarında bulunan 18. yüzyılda yapılmış bu bina şimdilerde otel ve restoran hizmetleri sunuyor. Ancak koridorları baron katliamlarının karanlık tarihine şahitlik ediyor.
Ohio Üniversitesi - Amerika Bu kampüs ülkede anılan en lanetli yer olmakla beraber etrafında bulunan 5 ayrı mezarlığın şeytanın simgesi pentagramı oluşturduğu ve rektörlüğünde bu işaretin tam ortasında kaldığı gerçeği oldukça ürkütücü. Üniversitenin içinde de pek çok lanetli yer bulunuyor. Hayalet izine rastlanan yerlerden biri, altında mezarlar bulunan Jefferson salonu. Bir diğeri ise akıl hastaları üzerinde elektro şok deneyleri ve labotami uygulanan ‘The Ridges’ adlı terkedilmiş bir akıl hastanesi.
ÜRKÜTÜCÜ OLDUĞU KADAR GERÇEK 10 TABLO

Bu 10 gizemli fotoğrafın arkasındaki gerçeklere çok şaşıracaksınız…
10. 1941’deki “Zaman Yolcusu”

1941’de Güney Britanya Kolumbiyası’ndaki South Fork Köprüsü yeniden açılmıştı. Birkaç sene sonra bu olaydan çekilen orjinal bir fotoğraf zaman yolculuğuna inanan teorisyenlerin kanıtı haline geldi. Özellikle bazı gözlemciler fotoğraftaki modern baskılı gömlek ve koyu renk gözlükler giyen adamın gelecekten gelen bir ziyaretçi olduğunda ısrar ettiler.
Bu iki eşya da 1940’larda bulunmuyordu ancak bu, teorinin tamamen doğru olduğunu göstermiyor. Güneş gözlükleri aslında ilk olarak 1920’lerde görülmeye başlanmıştı. Adamın gömleği ise baskılı değil, atletlerin süreç sırasında giydiği grafik dikili gömleklere benziyordu.

9. Hook Adası “Deniz Canavarı”

Fotoğrafların ardındaki hikaye 1964’e gidiyor. Breton fotoğrafçısı Robert Le Serrec, arkadaşları ve ailesiyle gittiği Büyük Set Resifi’nde yaptığı bir deniz kazası sırasında kurbağa yavrusuna benzer devasa bir denizyılanının fotoğraflarını çekti.
1964’te photoshop olmadığı için bu fotoğrafların gerçek olduğuna inanılıyordu. Ancak fotoğraflar ve insanlarla ilgili bazı durumlar bu “gerçek”le ilgili büyük soru işaretleri ortaya çıkardı. Öncelikle Le Serrec’in Fransa’da birçok alacaklısı vardı ve Interpol tarafından aranıyordu.Daha da kötüsü, Le Serrec insanları gruplar halinde toplayıp “finansal olarak bereketli” “deniz canavarı” gezileri düzenliyordu. Bugün birçok uzman Le Serrec’in bu fotoğraflarındaki canavarın plastik olduğuna inanıyor.
8. Cooper Ailesi Hayaleti

1950’lerde çekilen bu fotoğraf, Cooper ailesi Texas’ta önceden sahibi olan bir eve taşındığı gün çekildi. Söylenene göre fotoğraf çekilirken şüphe uyandırıcı hiçbir şey olmamıştı ancak fotoğraf basıldığında üzerinde bir hayalet olduğunu gördüler.
Fotoğraf oldukça korkutucu olsa da gerçekliğinden şüphe etmek için oldukça ciddi nedenler var. Öncelikle bu fotoğrafın 2000’lerde internette dolaşmaya başlaması, ikinci olarak ise fotoğraf veya kaynağıyla ilgili nerdeyse hiçbir şeyin belli olmaması. Son olarak ise varsayılan hayaletin bedeni fotoğraftaki ışık kaynağıyla tutarsız olacak şekilde sağ tarafta duruyor. Bu nedenle Cooper ailesinin fotoğrafının değiştirildiği düşünülüyor.
7.Antika Black Knight Uydusu

1998’de Endeavor uzay mekiğinin, Uluslararası Uzay İstasyonu’nu ziyaret ettiği zaman astronotlar bir çeşit uçak gibi görünen gizemli uzay çöplerinin fotoğraflarını çektiler.
UFO uzmanları “Black Knight” (Kara Şövalye) adı verilen objeyi Nikola Tesla’nın 1899’da aldığı dış uzaydan gelen açıklanamaz radyo dalgalarıyla ilişkilendirdiler. Bugün Tesla radyo dalgalarının aslında titreşen yıldızlar vesilesiyle uzayda doğal olarak oluştuğu ve “Black Knight” cismiyle bir bağlantısı olmadığı biliniyor.
6. Mağaradaki “Öldürücü Şeytan”

1990’ların başlarında bu fotoğraf şu hikayeyle dolaşmaya başlamıştı: “Bu Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki Ras el Khaimah’da yaşanan gerçek bir hikaye ve bu fotoğraf polis kayıtlarından elde edildi.Genç bir adam bir arkadaşıyla Ras el Khaimah’taki tenha mağaralara gitti".
"Gitmemesi için uyarılmıştı. Onunla giden arkadaşının polise verdiği ifadeye göre; arkadaşının fotoğraf çekerken flaş patladıktan sonra çığlık attığını duydu. Ona seslense de cevap alamadı ve korktuğu için polise geldi. Birkaç saat sonra adamı mağara ölü buldular ve kamerasında bulunan tek fotoğraf da buydu “

Gerçekte olan ise, fotoğrafta görülen şeytanın sert plastikten yapılma bir heykel olması ve Cheddar George, İngiltere’deki Cox’un Mağarası’na yapılan Crystal Quest turunun bir parçası.
5. S.S. Watertown “Hayali Yüzler”

Fotoğrafa konu olan hikaye 1924’e dayanıyor; S.S. Watertown ekibinden iki kişi gemide meydana gelen bir kazada gazdan zehirlenerek hayatını kaybediyor ve denize gömülüyor. Kazadan sonra ekipteki diğer kişiler suda, ölen iki arkadaşlarının hayali yüzlerini gördüklerini söylüyor.
Kaptan Keith Tracy de olayın fotoğrafını çekiyor ve o günden beri bu fotoğraf gerçek hayalet fotoğrafı olarak kullanılıyor. Ancak orijinal karedeki detaylar şüphe uyandırıyor. Fotoğraftaki diyagonal çizgiler güverte parmaklığı oluyor. Garip olarak iki parmaklık arasından sallanır gibi görülen soldaki surat, fotoğrafın düzenlediğini gösteriyor. Suratlar gerçekten suda olsa bile bu şekilde görülebilmeleri için her birinin 3 metre olması gerekir ki bu da hikayenin gerçekdışılığını ortaya koyuyor.
4. Mars’taki “İnsansı Yüz”

25 Temmuz 1976'da NASA/JPL, Mars'taki Cydonia bölgesinden Viking 1 yörünge aracıyla çektiği bir fotoğraf yayınladı. Bir yıl sonra bu fotoğraf üzerindeki insansı yüzler nedeniyle uzaylı meraklılarının ilgisini çekti.
Ancak Viking’in yaratıcılarından Gerry Soffen insana benzeyen yüz şeklinin “ışık ve gölge oyunu” olduğunu açıkladı. Ancak bazı yorumcular bu şeklin eski Mars'lı medeniyetinin bir kanıtı olduğunu savundu. Tartışmalar Viking 1 fotoğraflarının 20 yıl sonra yeni uzay uçuşlarından elde edilen yüksek çözünürlüklü fotoğraflarla yenilenmesiyle son buldu.
3. Simgeleşmiş “Loch Ness Canavarı” Fotoğrafı, 1934

Cerrah'ın Fotoğrafı olarak da anılan bu fotoğraf İskoçya Dağları'ndaki Loch Ness'te ikamet edenlerin inandığı sözde Loch Ness Canavarı'nın en simgeleşmiş fotoğrafıdır.
Londralı doktor Robert Kenneth Wilson'ın çektiği varsayılan ancak doktorun bununla ilişkilendirilmeyi reddettiği bu fotoğraf aslında 1993'te özenle hazırlanmış bir oyundan ibaretti. Christian Spurling'in ortaya çıkardığı gerçeğe göre; bir Daily Mail çalışanı olan Marmaduke Wetherell, oyuncak bir denizaltıyla sahte bir hikaye uydurmuştu.
Bu yalan haber aslında Wetherell’ın Daily Mail'den aldığı intikamdı. Daily Mail, açıkça sahte olduğu anlaşılan Nessie canavarının ayak izlerini gerçek sandığı için Wetherell ile umumi bir şekilde dalga geçmişti.

2. Wem “Hayaleti”

Kasım 1995'te Wem, İngiltere'de bulunan 90 yıllık belediye binası yandı. Lağım suyu ile sulanan çiftlik çalışanı ve hırslı bir fotoğrafçı olan Tony O’Rahilly, binanın fotoğrafını çekerek bastırdığında, kapı girişinde gizemli küçük bir kız görüntüsünün dahil belirdiğini iddia etti.
Bir süreliğine bu fotoğraf hayaletlerin gerçekliğine kanıt olarak geniş çapta yankı bulsa da 2010'da 77 yaşındaki bir emekli adam fotoğraftaki kızın 1922 yılına ait bir Wem kartpostalında görülen sol köşedeki kapı girişinde bekleyen kız olduğuna dikkat çekti.
Gerçekte, fotoğrafçı kartpostaldaki küçük kızı bu fotoğrafa montajlamıştı.
1. Solway Körfezi “Astronotu”

Jim Templeton’ın 1964 yılına ait bu fotoğrafı, zaman yolculuğu veya uzaylı yaşamına ait kanıt olarak kullanıldı. Templeton, fotoğrafı çektiği sırada karede başka birini fark etmediğini söylese de filmi bastırdığında kızının arkasında uzay kostümü giymiş bir adam olduğunu fark etti.
Komplo teorisyenleri fotoğraftaki figürün, Woomera Avustralya'da başarısız bir füze saldırısı yapan iki adamın Templeton'a olan garip ziyareti olduğunu söylediler. Ancak fotoğrafa daha yakından bir bakış “astronot”un aslında kol açısından ötürü arkasının dönük olduğunu ve yüzünün dönük olmasının imkansız olacağını bu da garip bir şekilde astronotun başlığını geriye çevirdiği anlamına geliyor.
Ancak fotoğrafın kontrastı artırıldığında belirgin bir boyun çizgisi ve kol hatları ortaya çıkıyor. Bu da “astronot”un aslında Templeton’ın resimdeki görseli aklaşmış karısı olduğunu ortaya çıkarıyor.

ŞİFREMİ UNUTTUM

Tüyler ürperten kare! Bahçesinde kazı yaparken buldu!

YORUMLAR