Anoreksiya, bulimia ve tıkınırcasına yeme: Görünmeyen bir krizin anatomisi
Anoreksiya, bulimia ve tıkınırcasına yeme gibi bozukluklar, özellikle genç nüfusta giderek yaygınlaşırken uzmanlar, aileleri belirtiler konusunda dikkatli olmaya çağırıyor. İşte detaylar...
ABONE OLKalp ritim bozukluklarından hormonal dengesizliklere kadar pek çok sağlık sorununa yol açabilen yeme bozuklukları, multidisipliner tedaviyle kontrol altına alınabiliyor.
Yeme bozuklukları, kişinin fiziksel ve ruhsal sağlığını etkileyecek ölçüde az ya da aşırı yemesiyle ortaya çıkan, yeme davranışını önemli ölçüde bozan durumlardır. Anoreksiya nervoza, bulimia nervoza ve tıkınırcasına yeme bozukluğu en bilinen türler arasındadır. Bu bozuklukların her biri farklı şekillerde seyreder; bazıları aşırı kısıtlama ve yetersiz beslenmeyle, bazıları ise kontrol kaybı sonucu aşırı yeme ataklarıyla karakterizedir.
Kiloya, beslenmeye ve vücut görünümüne aşırı odaklanma birçok yeme bozukluğunun temelinde bulunur. Kişi, beden algı sorunları nedeniyle gerekli besin alımını reddedebilir ve bu durum kalp, sindirim sistemi, kemik sağlığı, dişler ve ağız üzerinde ciddi hasarlara yol açabilir. Psikolojik açıdan da yoğun etkiler görülür. Tedavi edilmediğinde yeme bozuklukları hayati risk yaratabilir.
DSM-5 tanı kriterleri doğrultusunda yeme bozuklukları tanımlanmış ve tanımlanmamış bozukluklar şeklinde sınıflandırılır.