‘Çocuk suçlular’da toplum vicdanını yaralayan ceza indirimleri tartışılıyor

Türkiye son yıllarda 'çocuk suçlular' kavramını tartışmaya başladı. İstanbul Kadıköy'de vahşice katledilen 15 yaşındaki Ahmet Mattia Minguzzi ve bugün karara bağlanan İzmir'de 100'den fazla bıçak darbesiyle katledilen Hacer Çağla Çetinalp cinayetinde sanık ve sanıkların 18 yaş altında olması, toplum vicdanında yeni yaralar açarken, gözleri de mevcut yasalara çevirdi. Dr. Rezan Epözdemir, yaş küçüklüğü kavramının tartışmaya açılması gerektiğini kaydederek "Buradaki ceza miktarları ve indirim miktarları çok yüksek" dedi. Prof. Dr. Selami Kuran da sadece yaşa bakılmaması gerektiğini ifade etti. Hukukçu Burak Karadoğan da toplum vicdanına dikkat çekerek “TCK’nın çocuk suçlulara ilişkin ilgili maddelerinin hem çocukların aile yapısı, eğitimi, sicil kaydı gibi birçok kriter değerlendirilerek somut olaya uygulanması toplum vicdanına uygun bir düzenleme olacaktır. Bu vesileyle de hukuka olan güven tesis edilmiş olacaktır" dedi.

"TCK'nın 6.maddesine göre 18 yaşına gelmemiş herkes çocuktur" diyen Hukukçu Dr. Rezan Epözdemir, yaptığı değerlendirmede şunları kaydetti:

"18 yaş altındakiler TCK'nın uygulanması bakımından çocuk olarak kabul edilir. Nitekim kara Avrupası'nda Anglosakson hukukunda, mukayeseli hukukta ve İtalyan Ceza Kanunu'ndaki düzenleme de bu doğrultudadır. Tabii bunun en tipik tezahürü, TCK'nın 31.maddesindeki yaş küçüklüğü kurumudur. Bu, ceza sorumluluğunu azaltan bir kurumdur. TCK'nın 31.maddesine göre suçu işlediği tarihte 15 ila 18 yaşını ikmal etmemiş failler bakımından suç ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektiriyorsa, 18 yıldan 24 yıla kadar hapis cezası verilebilir. Yani hiçbir indirim sebebi uygulanmazsa faile en fazla 24 yıl hapis cezası verilebilir.