Fenerbahçe - Alanyaspor maçının yazar yorumları
Süper Lig'in 17. haftasında zirveyi yakından ilgilendiren karşılaşmada Aytemiz Alanyaspor'u 2-1 mağlup eden Fenerbahçe, seri yakaladı. Ligin başında 7 maçlık yenilmezlik serisi yapan ancak ardından üst üste mağlubiyetler yaşayan sarı-lacivertliler, son 3 maçını ise kazanmayı başardı. Spor yazarları Fenerbahçe - Alanyaspor maçını yorumladı
SERDAR ALİ ÇELİKLER: Maçın 90 dakikası boyunca oyunun galibi Alanyaspor'du. Erol Bulut'u ilk yarı için yargılamıyorum. "Alanya'ya karşı önde basmayayım, topu rakibe bırakıp kontra arayayım" demesini bir derece anlayışla karşılıyorum. 70'e 30'luk oran Anadolu takımı istatistiğidir. Ya da kendinden daha kuvvetli takıma karşı oynanırsa makul karşılanabilir.
Ama 2. yarıda topa daha çok sahip olmayı düşünmek gerekirdi. Daha çok top ayakta kalmalıydı. 2-0'dan sonraki 10 dakika içinde 3 bulunmalıydı. 81'de Sadık'ın gereksiz penaltısını gole çeviren Alanya sonrasında tamamen hapsetti.
Fenerbahçe 81-96 arası 2 tane çok net, 2 tane son pasta problem olan kontra yakaladı. Birini bile değerlendiremedi. Oyun, Fenerbahçe kalibresi için kabul edilebilir değil. Strateji anlaşılır. Ama stratejinin 2. yarıda bilhassa değişmesi gerekirdi.
Alanya gibi ciddi bir rakibe karşı 3 puan çok iyidir. Kazanmak da mühimdir. Ama bu maça özel strateji de olsa Bulut'un bu kadar mahkum bir Fenerbahçe oyunu seyrettirmesi kabul görmez. Bilgisi olsun. Dileyelim bu maçla beraber bu edilgen futbol bitmiş gitmiş olsun.
ŞANSAL BÜYÜKA: Bir başka Fenerbahçe! Fenerbahçe bugüne kadar bildiğimiz, ezberlediğimiz, beğendiğimiz ya da beğenmediğimiz hangi özellikleri varsa, hepsinin tersini yaptı bu maçta... Fenerbahçe, her maçta topla daha fazla oynardı... Alanya karşısında % 73-27’ler gibi ezici bir oranla topu ya rakibine bıraktı, ya bırakmak zorunda kaldı…
Fenerbahçe orta alandan yürüyerek, sürekli ve bıktırıcı yan pas yaparak çıkardı… Hayret, hiç yan pas yapmadı… Ancak orta sahayı bütünüyle ve maçın tamamında rakibine teslim etti… Fenerbahçe hücum ederken sürekli yan pas yapar, ağır çıkar, zaman harcardı… Bu defa, inanılır gibi değil ama her hücuma hızlı çıktı, hiç ara durak yapmadı, üstelik tehlike alanlarına kalabalık geldi…
Fenerbahçe’ye gönül verenler, 90 dakika çektikleri işkencenin ve kan - ter içinde kalmanın ardından sonuçtan elbette mutlular… Ama galibiyetler, eksiklerin üstünü örtmesin… Fenerbahçe için sonucun ve ilk defa yaptığı hızlı hücumun dışında her şey kötü …
GÜRCAN BİLGİÇ: Kimsenin ummadığı bir anda golü buldu Fenerbahçe. Sonrasında, "Gole kimin ihtiyacı varsa, riski de alır" prensibi işledi. Erol Bulut, bunun işaretini daha ligin başındaki açıklamalarında vermişti. "Topu rakibe bırakacağımız anlar da olacak" derken, iyi ile doğru oyun arasındaki dengeyi vurguluyordu. Ancak kimse 72'ye 28 gibi bir oran da beklemiyordu elbette.
Erol hoca, eski takımının her şeyine hakim olarak, Fenerbahçe'yi 'sızdırmaz' hale getirmek için uğraşmış. Elbette pozisyon verdi ama Alanyaspor hiçbir maçta, özellikle de duran toplarda bu kadar sıkıntı çekmemişti.
ERMAN TOROĞLU: Başından sonuna kadar tam bir taktik savaşı. Sebebi de F.Bahçe Teknik Direktörü Erol Bulut'un Alanyaspor'u çok iyi tanıması. F.Bahçe, maçı alacağım diye saldırmadı. Arka tarafını sağlama aldı. Topla oynamayı Alanya'ya bıraktı. Onlar da topla fazla oynadı ama ceza sahasında tehlike yaratmadı. F.Bahçe, rakibin üzerine daha az gitti ama tehlikeli gitti. Tamamen taktik savaşı oldu. Beraberlik kokan maçı Fenerbahçe kazandı.
İBRAHİM YILDIZ: İyi oyun yerine 'biz kazanalım da nasıl olursa olsun' diyenler olduğu gibi, iyi futbolu öncelikli sıraya koyanlar da kendilerince haklıdır. Fenerbahçe, Alanya maçının istatistikleri çok şaşırtıcı bu anlamda. Topla oynama, atak sayısı, korner kullanma, şut gibi birçok veri Alanyaspor lehine. Böyle olunca sonuca en çok şaşıran Alanyasporlular oldu doğal olarak.
Fakat, bu durum bir tek Fenerbahçe'ye özgü bir durum değil. İngiltere, İtalya, Fransa, İspanya, Almanya gibi futbolun çok üst düzeyde oynandığı ülkelerde de aynı görüntüler var. Ligde zirvede olan takımların genellikle istatistik rakamları, özellikle topla oynama oranları çok düşük.
Belki de bundan böyle bu tür galibiyetlere alışacağız. Ancak bu duruma Fenerbahçe özelinde bakacak olursak iş biraz sıkıntılı gibi. İki sıfırdan sonra oyunun kontrolünü kaptırmak büyük hatadır.
BÜLENT TİMURLENK: Çağdaş Atan topu evine götürebilir! Fenerbahçe'nin stratejik oyunu Ozan ve Pelkas işbirliğiyle ikinci golü getirirken Alanya son 10 dakikada tabelayı döndürmek için ilk 80 dakika yapmadığını yaptı. Hızlı oynadılar ama Babacar'ın penaltısı yetmedi.
Fenerbahçe için yarışta bu 3 puan büyük adım. Son 5 deplasmanında kaybeden Alanya obsesifleşen oyun planından vazgeçmezse kaybetmeye devam eder... Çağdaş Atan topu alıp evine götürebilir, 3 puan Erol Bulut'un cebinde... Mourinho'ya selam olsun...
ERMAN ÖZGÜR: Maçın dengesini bozacak oyun ya da kim oyununu rakibine kabul ettirecek sorusunun cevabını bulamadan Sinan Gümüş'ün ortası kalenin içine düşünce Fenerbahçe skoru aldı, topu rakibine bıraktı. İşin savunma kısmına en önden başlayıp özellikle orta sahada yakın savundu. İkinci yarının başında da hikaye hiç değişmedi. Oyunu dar alana çekmeye devam eden ve müdahaleli oyundan vazgeçmeyen Fenerbahçe ilk golün aksine hücumda maçın en organize atağında da 2. golü buldu.
Ozan Tufan -Valencia iş birliğini Pelkas bitirdi. Sadık'ın yaptığı penaltıya ve Babacar'ın golüne rağmen Fenerbahçe'nin savunma disiplini hiç azalmadı. Bana göre galibiyetin en önemli detayı da Fenerbahçe adına bu savunma anlayışına tüm oyuncuların eksiksiz uymasıydı.
