Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık Prof. Dr. Server Serdaroğlu, saç dökülmesi tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi

        Özge ZORLU

        ozorlu@haberturk.com

        Deyim yerindeyse "kadınlığın sembolü" olan saç, kadınlar için erkeklerde olduğundan daha önemli. Tabii onu kaybetme korkusu da... "Erkeklerde saç endişesi dökülme varsa 18’e, 20’ye kadar yaşanıyor," diyor Prof. Dr. Server Serdaroğlu ve ekliyor: "Erkeklerde de korku var ancak 20’li, yaşlardan sonra erkekler bunu aşıyor. 40’lı yaşlardan sonra da çoğu, saç ekimi yöntemine başvuruyor."

        Toplumun büyük çoğunluğunu etkileyen sağlık problemi olan saç dökülmesiyle ilgili merak edilenleri, yenilenen Cerrahpaşa Üni. Tıp Fakültesi Hastanesi Saç Hastalıkları Birimi'nden Prof. Dr. Server Serdaroğlu'na sorduk.

        Beslenme tarzımız da saç dökülmesine neden olabilir değil mi?

        Etkiler, çünkü gelen hastaya sadece buna bakıp genetik değil diye karar vermiyoruz saçta. Saçlar yoğun dökülüyorsa bir başka uyarı vardır. Genetik bile olsa saç tedavisi yapabilmemiz için demir depolarının vs. dolu olması gerekiyor.

        Besin olarak alınan maddeler de saçı etkiler. B12, folik asit, çinko… bunlar etkiliyor. O yüzden mutlaka bu değerlere bakmak lazım. Kan testleri yapılır; bunun dışında kişinin başka hastalığı var mı, tiroit hastalığı var mı, polikistik over’i var mı? Ya da böbrek üst bezi fazla hormon salgılar, fazla androjen salgılar, genetik problemi olmasa bile yine saç kaybı olur. Bütün bunları araştırmak gerekiyor. Hasta geldiği zaman kan sistemleri aranır, bazen biyopsi yapılır, saç köklerindeki minyatürleşme oranına bakılır veya dijital mikroskopla inceleme yapılır. Bütün bunlara bakmak gerekir. Ancak dermatologların yaptığı bir hata var onu da vurgulamak gerekiyor. Eğer androgenetik alopesi denilmişse, genetik olayı düşünülmüşse, tedavi sürekli olmalıdır. “Ara ver, bir de bu vitamini iç” demek olmaz. İlaçları sürekli kullanmak lazım.

        TEDAVİ SÜRESİ VE TÜRÜ HASTALIĞA BAĞLI OLARAK DEĞİŞİYOR

        Saç dökülmesinden tedaviyle tamamen kurtulmak mümkün mü?

        Hangi hastalıktan olduğuna bağlı. Genetik hastalıkta, mevcudu korursunuz. Bir miktar artış sağlarsınız, saçlar kalınlaşır. Bağışıklık sistemi hastalığında yani kaş kirpik gibi tam dökülmelerde, hastaların bir kısmında tamamen iyileşme, bir kısmında tekrarlar olabilir, hastanın hayatı tekrarlarla geçebilir.

        Yüzde 20’sinde tamamen iyileşme vardır, yüzde 10-20’sinde hiç iyileşememe, yüzde 60’ında da arada bir dökülme ve çıkma vardır. Geri dönüşümsüz hastalığın altında birkaç hastalık vardır. Onların bazıları 4-5 yıl sürer, sonra biter. 4–5 yıl saçı korumak gerekir, yani kalanı korunmuş olur, sonra biter.

        Bazısı hayat boyu devam eder, lupus gibi. Onlarda devamlı bir şeyler kullanmak gerekir.

        Demir eksikliğine, B12 eksikliğine bağlı semptomatik dökülmeler de vardır. Demirinizi ya da B12’nizi yükselttiğinizde düzelir. Tiroite bağlı dökülme, tiroit tedavisiyle düzelir. Yani dökülmelerin bir kısmı düzelebilir, bir kısmı tekrar eder ancak bir kısmına bir şey yapılamaz.

        Tedavi süresi de hastalığına bağlı olarak mı değişiyor?

        Saç dökülmesinde “Tedavi ne kadar sürer?” diye bir şey yoktur. Hastalığına göre ne kadar süreceği değişir.

        Peki tedavi kimlere uygulanabilir ya da uygulanamaz? Örneğin; hamilelere, kemoterapi alanlara uygulanabilir mi?

        Kemoterapi alanlara uygulanabilir ama kemoterapi süresince zaten saç uyarısı saçı istirahatte tuttuğu için biraz zordur. Kemoterapi bittikten sonra 4 ay içinde saçlar çıkacaksa, biz kemoterapi biterken tedaviye başlarsak, 1- 1.5 ay içinde saçların çıkmasını sağlayabiliriz, hızlandırırız.

        Hamilelere uygulanır mı? Teorik olarak hayır. Bu ilaçların hamilelikte araştırmaları yok. Kullandığımız ilaçların bir kısmının, hamile hayvanlara bir zarar vermediğini biliyoruz. Ancak insanlarda deney yapılmadığı için tedbir olarak hamilelikte önermiyoruz. Fakat birçoğunu emzirirken kullanabiliyoruz.

        Çocuklarda kısıtlı bazı tedaviler var. Çocukların yaşına ve kilosuna göre yapabileceğimiz tedaviler var. Örneğin; saçkıran 1 yaşındaki çocukta da var ama ona kortizon tedavisi yapma şansımız yok. Onlara daha lokal tedavi yapma şansımız oluyor.

        Yani yaşa ve cinsiyete göre değiştiği gibi hastanın kendi sağlık durumuna göre de değişiyor…

        Tabii… Önemli olan her hasta için sabırdır. Saç yavaş düzelir. Bugün gelip yarın gitmez bu hastalık. Aylar veya yıllar sürebilir. Sabır gerekiyor.

        Peki örneğin, bende henüz böyle bir problem yok ama annemde olduğu için önlem almak istiyorum. Bende riski var mı diye buraya gelip analiz yaptırabilir miyiz?

        Tabii ama böyle bir yoğunluk bizim açımızdan kaldırabileceğimiz bir yük değil. Bir dermatoloji uzmanına gitmelisiniz ama ille de buraya gelmeniz şart değil. Bunu bir dermatoloji uzmanı göz muayenesiyle, dijital mikroskopla anlayacak ve tedbir alacaktır.

        Mesela ne gibi tedbirler?

        Saç kökünün incelmesini sağlayan hormonal bir bozukluk varsa, hormonları düzene sokar. Saç kökü ve damarlar artık daralmaya başladıysa ve saç inceliyorsa, küçülüyorsa, minyatürleşiyorsa damar genişletici maddeler kullanılır. Ancak bu genetik bir olaysa, dermatoloji uzmanının bu tedavi işlemlerinin devamlı yapılacağını söylemesi gerekir. Birçok dermatoloji uzmanının reçetesini görüyorum, “3 ay kullan bırak” diyor. Genetik bir hastalığın 3 aylık tedavisi olmaz. Tansiyon, şeker hastalığı nasılsa bu da öyledir. Hastalar ömür boyu ilaç kullanma fikrinden çok rahatsız oluyorlar ama dişlerinizi de daha sağlıklı olmak ve yaşam kalitenizi yükseltmek için hep fırçalamak zorundasınız. Diş fırçalarken macunun yanına bir de bunu koyacaksınız.

        Peki siz saçınızın dökülmemesi için bireysel olarak nasıl önlem alıyorsunuz?

        Benim artık dökülmüyor. Döküldüğü yaşlarda bu tedaviler yoktu. Saç benim için büyük bir tutku değil.

        “SAÇ EKİMİ ÇÖZÜM DEĞİL”

        Saç ekimi konusunda ne düşünüyorsunuz?

        Saç ekimi bir cerrahi yöntem. Kapatma yöntemi. Kadınlarda erkek tipi dökülme olduğu zaman çok başarılı değil. Hastalar istiyorlarsa öneriyorum ama saç ekimi işin çözümü değil. Kalan saçların, ekilen saçların ya da ekilenlerin çevresindeki saçların da korunması lazım, yani tedavi gene var. Tedaviyle birlikte saç ekimi de olabilir ama çok erken yaşta değil. Yani, ya saçların dökülmüş şekli şekillenecek artık, 30’dan sonrayı kastediyorum. Veya çok erken, 20’li yaşlarda, döküldüyse o zaman da ekilebilir. Ancak saçlar varken saç ekimi yapıldıysa, kalanlar dökülürse adalar oluşur ve güzel bir görüntü olmaz.

        Saç ekimine de evet, onun da bir yeri var; proteze de evet, onun da bir yeri var. Amaç yaşam kalitesini yükseltmek ama yapılabiliyorsa tedavi veya korunması gerekiyorsa kalanların tedavisi ama takip de gerekiyor. Olabildiğince belli bir kişi veya merkezle takip ve olabildiği kadar erken dönemde başlanması lazım.

        Saç ekimi de çok başarılı değil kadınlarda erkek tipi dökülme olduğu zaman. O genetik kaynaklı olanda, erken dönemde saptanması lazım.

        “SAÇ DÖKÜLMESİNİ ÖNLEYEN BİR ŞAMPUAN HENÜZ ÜRETİLMEDİ”

        "Saç dökülmesine karşı etkili” olarak lanse edilen ürünler (şampuan vs) hakkında ne düşünüyorsunuz?

        Çok net söyleyeyim;

        1- İçinde ilaç olmadığı için,

        2- Kafada kalış süresi çok kısa olduğu için,

        3- Emilimi bozuk bir köpük olduğu için saç dökülmesini önleyen bir şampuan dünyada üretilmedi.

        Bu bir ticari yalan. İçindeki maddeye göre etkisi kanıtlanan serum vb ürünler kanıtlanmışsa olabilir ama şampuanların böyle bir etkisi yok. Şampuan saçlı deride, saç düzeninde faydalı olur mu? Evet. Çevresel faktörlerin hasarını engelleyebilir. Kozmetik anlamada saça daha kaliteli görüntü verir. Saçlı deride, kepek dahil, birçok tahrişi engeller ama saç köküne ulaşmaz ve saç dökülmesini engellemez. Saça zarar verebilir ama saç köküne zarar vermez. Yani, saç dökmez, saç çıkarmaz. Saç şekillendirici ürünler de saçın yüzeyinde hasar yapabilir, kalıcı bir etki yapmaz.

        "SGK İLE ANLAŞMAMIZ VAR"

        Cerrahpaşa Üni. Tıp Fakültesi Hastanesi Saç Hastalıkları Birimi, Ducray’in sponsorluğunda yenilendi. Bu merkezde ne gibi hizmetler veriyorsunuz?

        Merkezimiz, saç anlamında Türkiye’de tek. Araştırma anlamında biraz genişlettik, analiz cihazlarımız var. Saç ilaçlarının, ürünlerinin etkili olup olmadığını test edebilecek düzeydeyiz. Saç hastalığı konusunda hem hastalara hem sektöre analizler açısından cevap verebilecek bir merkez.

        Birim yenilendiğinden beri kaç hastaya hizmet verdiniz?

        10 gün önce randevulara başladık, açıldıktan sonra 4 gün içinde eylül sonuna kadar doldu. Haftanın 1 günü hizmet verebiliyoruz. Bir günde, günde 5 hastaya hizmet verebildik. 5’le başladık şimdi 7’ye çıktık.

        SGK ile anlaşmanız var mı?

        Buranın var. Normal poliklinik olmadığı için ek ücret alınıyor.

        Peki, sizce bu merkez gibi başka klinikler de açılır mı?

        Eğer özverili çalışacak insan varsa açılır. Bu konuda birilerinin meraklı ve ilgili olması lazım.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ