Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam İlk buluşma için en iyi fikir kahvaltı!

        Her gün hayatımıza ve mutluluğumuza dair önemli çıkarımlara sebep olan kararlar alıyoruz. Bir sınava çalışırken, bir iş görüşmesi için hazırlanırken ya da ilk tanışma randevusu için en iyi kıyafete dair karar verirken… Bütün bu farklı durumların ortak bir noktası var: Hepsi de günün belirli bir zaman diliminde ve genellikle seçebildiğimiz ya da kontrol edebildiğimiz bir zamanda meydana gelir.

        Karar verirken, genellikle günün belirli zamanlarının seçimlerimizi etkileyebileceğini gözönünde bulundurmayız. Bunun yerine, kendimiz için en uygun olan zamanda kararlar veririz. Son yapılan araştırmalar günün belirli zamanlarının davranışlarımız ve diğer insanlar üzerindeki eylemlerimiz üzerinde önemli bir etkiye sahip olduğunu ortaya koyuyor.

        Sabahları, güne rahat ve ferah bir biçimde başlarız (en azından ideal olanı). Zaman ilerledikçe, devam eden bilişsel odaklanmamız mental kaynaklarımızı tüketir ve davranışlarımız giderek kötüye doğru değişir. Araştırmaların gösterdiğine göre; insanlara karşı daha kaba davranmaya ve -kötü gözle bakarak- daha kuşkucu yaklaşmaya meyilli hale geliyoruz. İşteyken, devam eden bilişsel yorgunluğumuz tükenmişliğe yol açar, motivasyonumuz azalır, dikkat dağınıklığı artar, bilgi alışımız zayıflar ve performansımızda düşme görülür.

        University of Copenhagen ‘den araştırmacıların yürüttüğü bu araştırma, günün belli zaman dilimlerinin öğrencilerin okul performansını etkilediğini ortaya koydu. Araştırma çerçevesinde, 2009-2013 yılları arasında Danirmaka’daki devlet okullarına giden 8 ila 15 yaş aralığındaki çocuklara (iki milyonu aşkın bir örneklem genişliği) dair yürütülen standart testlerden elde edilen sonuçlar analiz edildi. Analizler neticesinde; günün geç saatlerinde teste tabii tutulan öğrencilerin, günün erken saatlerinde teste tabii tutulan öğrencilere kıyasla daha kötü bir performans sergiledikleri görüldü.

        Fakat öte yandan, test sırasında 20 ila 30 dakika gibi aralar vermenin öğrencilerin test skorlarında iyileşmeye sebep olduğu görüldü. Önemli bir ayrıntı ise, günün belirli zamanlarının ve verilen araların homojen bir etkiye sahip olmadığıydı. Şöyle ki; aralar vermenin ve testin günün belirli saatlerinde alınmasının özellikle de düşük performans gösteren öğrencilerin test skorlarında iyileşmeye sebep olduğu görüldü.

        Aslına bakarsanız, günün belirli saatleri yalnızca çocukların akademik performansını değil, hepimizi etkiliyor. Yapılan bir çalışmada, şartlı tahliye davalarının görüldüğü bir mahkemede verilen 1112 ara karardan, olumlu sonuçlar çıkanların günün hangi zamanlarına denk geldiği analiz edildi. Elde edilen veriler; yargıçların günün ilerleyen saatlerindeki duruşmalarda tutuklunun beraat ya da tahliye gibi isteklerini reddetmeye ve tutukluluk halinin devamına dair karar vermeye daha yatkın olduklarını gösteriyor. Olumlu sonuç çıkan davaların ise büyük çoğunluğunun (yaklaşık %65’inin) sabahın erken saatlerine denk geldiği ve zaman ilerledikçe de bu oranın giderek düştüğü gözlemlendi. Hatta, öğle yemeği arasına yaklaşan duruşmalarda verilen kararların olumlu sonuçlanma oranı ise sıfıra oldukça yakın.

        Öğleden sonra, dava tekrar başladığında bu örgü kendisini tekrarlıyor; yani olumlu sonuçlar çıkma oranı tekrar yüksek seviyelerdeyken günün sonuna doğru bu oran tekrar sıfıra yaklaşıyor. Fakat ilginç bir şekilde, ne hakimler ne de birçok avukat, mental enerjinin gün boyunca azaldığının ve bir öğle yemeği arasının pozitif bir etkiye sebep olabileceğinin farkında.

        Öte yandan, örneğin; çeşitli ürünler arasında bir seçim yapmak durumunda olan tüketicide olduğu gibi diğer kontekstlerde de benzer etkiler söz konusu. Dahası, yorgunluktan kaynaklı olarak, birincil basamak doktorların, akut solunum yolu enfeksiyonları için hastalara antibiyotik önerdikleri de görülen vakalar arasında. Hatta doktorlar yoruldukça, antibiyotik önerme durumları daha sık bir hal almaya başlıyor. Günün erken saatlerine kıyasla ilerleyen saatlerde muayene sonrası antibiyotik reçetesi alan hasta sayısı %5 oranında daha fazla. Dolayısıyla, doktorların giderek artan bir çoğunluğu günün daha geç saatlerinde uygunsuz kararlar almaya daha yatkın hale geliyorlar.

        Tüm bunlar bir araya getirildiğinde de; bütün bu deliller açık bir sonuca işaret ediyor: Gün boyunca insanların bilişsel kaynaklarına dayanan birden fazla alma durumu; kişinin mental kaynaklarını erozyona uğratıyor ve potansiyel olarak uygunsuz kararlar almaya sevk ediyor.

        Günün belirli saatleri; insanlarla olan etkileşimimizi de etkiliyor. Yorgunluğun, gün içerisinde biriken bir şey olduğunu hepimiz biliyoruz ancak performansımızın da bu sonuçtan etkilendiğini genellikle aklımıza getirmiyoruz. Ancak ek bir iş yapmamız gerektiğinde bir mola vermenin iyi bir fikir olabileceği noktasında beynimiz fırsatları değerlendirme başlar. Beynimizin bu desteği sonucunda yaptığımız işlerdeki performansımız olumlu etkilenir. Dolayısıyla, bir iş görüşmesinde olsun, ilk kez buluşacağınız romantik bir randevuda olsun günün belirli saatlerini seçerek olumlu sonuçlar yaratabilirsiniz.

        Kaynak: Bilimfili

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ