Zeyysıla: O gün kendime başka hedefler koydum

Zeynep Sıla Erdem, sözü ve müziği 'Sufle' grubunun vokalisti Göksu Taşçeviren ile kendisine ait olan 'İlk Kez Uyuyorum' şarkısıyla adından söz ettirmeyi başardı. Mesleğinde ‘Zeyysıla’ adını kullanan Erdem, yeni nesil şarkıcılar arasında dikkatleri üzerine çekmeyi başardı.

Zeyysıla, Avrupa Müzik'in kardeşi Deniz Erdem ile birlikte ortağı olan Cengiz Erdem'in kızı Zeyysıla, aynı zamanda yurt dışında moda üzerine öğrenim görmek istiyor. Zeyysıla, Habertürk’e verdiği röportajda planlarından ve hayallerinden söz etti.

Seni müziğe yönlendiren nedenler neler oldu?

Beni müziğe yönlendiren nedenlerden biri zaten babamın bu işi yapıyor olması.

Müziğe yönelmeyi ilk ne zaman düşündün? Herkesin hayatında bir kırılma noktası olur ya sende ne oldu?

Benim hayatımdaki kırılma noktası bir gün hastayken eve geldiğimde ablam piyano dersi alıyordu. Bir melodi duydum. Meğerse ondan gelmiyormuş, o dinliyormuş. Piyano dersinde başka bir şey alıyormuş. “Ben bu şarkıyı çalana kadar piyano çalacağım” dedim ve o şarkıyı çaldım. Konser de verdim. O günden beridir de benim elim klavyeden düşmez.

Ders alıyor muydun?

Hayır, o andan sonra ders almaya karar verdim. Sınavlarına girdim. Artı olarak bir sürü müzik aleti çalıyorum. Ama şöyle bir şey var, üniversitede de öyle değil mi? Bir bölüme girdiğimizde, işletme seçtiğimizde bile “İşletme yöneticiliği mi?” diye bir soru var. Bir yoldan gitmek için bir şeye karar vermek zorundayız. Piyano benim için gerçekten powerbank gibi çoklu priz gibi.

Uzmanlık alanın piyano mu?

Benim kulağım iyi. Solfejim çok iyidir. Deşifrem de çok iyidir. O da Rus bir hocayla çalıştığımdan ve hırslı olduğumdan dolayıdır. Hırslı bir insanımdır. Oturup iki parça çalıp çıkmam. O bahsettiğim parça Experience 12 sayfalık bir parçadır. 12 sayfasını da çaldım. O gün de kendime “Aslında bitirebilirim.” dedim ama bitirmedim. O gün kendime başka hedefler koydum. Zaten ben hayatımda hep böyle devam ettim. Bir şeyi tamamlayınca başka hedefler koydum. Hedeflerim doğrultusunda yürüdüm.

Gitar ve piyanonun dışında başka bir enstrüman çalıyor musun?

Keman çalıyordum ama bıraktım. Çünkü ilerleyen zamanlarda resim de hayatıma girdi. Resim de girince bu kadar karmaşanın içerisinde her şeyde iyi olamazsın. Ben 13 yaşımda “Ben bundan sonra böyle böyle yapacağım” dedim o günden beri de ben kendime verdiğim sözü hiçbir zaman tutmamazlık yapmam. Çünkü bir insan kendine saygı duymuyorsa karşısındaki insana da saygı duymaz. Özgüvensiz bir insansan karşındaki insan seni özgüvensiz görür. Zaten genelde yargılayan insanlar da kendilerini sevmezler.

Şu an kaç yaşındasın?

Yakında 18’e gireceğim. Ama 18’e giriyorum diye her şey süper olacak değil. Çok çalışıyorum. Yaşıtlarıma istinaden çok çalışıyorum. Benim yerimde başka biri olsaydı ve babası müzik yapımcısı olsaydı, “Baba şu takipçiyi bas, baba bunu yap, şunu yap” derdi. Ben “Baba, dokunma, istemiyorum. Kendi başarımı kendim halletmek istiyorum” dedim. Hep böyle yaptım. Hayatım boyunca böyle yapacağım ve çocuklarımı da böyle yetiştireceğim. Bundan yüzde yüz eminim. Neden? Çünkü ben bir noktada kendime çok kırıldım ve kendime kırıldığımı anlatmaya çalıştım. O sırada ‘İlk Kez Uyuyorum’ ortaya çıktı zaten.

Ne ortaya çıktı?

Benim kendine kırıldığım bir nokta vardı. Her melodiyi yakalıyordum ama sözleri bir türlü uyduramıyordum. O sırada Göksu ile konuşuyorduk. Göksu’yu da çok severim. O da ‘İlk Kez Uyuyorum’un sözlerinin yazarlarından. Beraber beste yapmış oluyoruz. Orada ben onu yazarken fark ettim ki bir insana kırıldığını anlatsan da anlamaz, sen yine kırılırsın. Aynı mantalite. Yırtacaksın o sayfayı, yeni sayfa açacaksın.

Müzik sana ne ifade ediyor?

Müzik benim için her şey. Ben resim çizerken müzik dinliyorum, ben dizide müzik olmadığında izlemiyorum.

Şu anda ne okuyorsun?

Lise son sınıftayım. Yurt dışında moda tasarımı öğrenimi için hazırlanıyorum.

Müziğe de devam edeceksin değil mi?

Müziğe devam edeceğim. Ben bir üniversite okumayacağım. Moda tasarımı okumak istiyorum. Çünkü moda tasarımı sadece kıyafet dikimi değil aslında moda tasarımında ilk başta sanat tarihi görüyorsun. Müzik sanattır bence. Sanat tarihinde zaten görüyorsun ki her ressam müzik dinliyor. Adam ya müzik dinleyerek deliriyor ya müzik dinleyerek mutlu oluyor. Ya müzik dinleyerek melankoliye bağlıyor ya da aşırı manik oluyor. Ben şunu hep yapıyorum. Hep müzik dinliyorum. Her saniye. Benim için rüzgârın sesi de müzik.

Kariyerin adına en büyük hayalin, hedefin nedir?

Ben yarına hayal kuran bir insanım. Çünkü kendim için de söylüyorum ki ben böyle şeylere gerçekten takılan bir insanım. Söz verince tutulmaması falan. İnsanların bir şeyleri 5 gün sonra yapacağım deyip 5 gün sonra yapmaması olayı, o sınırsızlık beni rahatsız ediyor. Bu benim kendimce fikrim. Ben neden yarına koyuyorum? Bu da benden bir tavsiye olsun. Yarına bir hedef koyduğunda dünü düşünmüyorsun. Bugün yarını düşünüyorsun. Bugün yarını düşünmek, bugün dünü düşünmekten çok daha mantıklı çünkü bugün dünü düşündüğünde dünü değiştiremezsin.

Müzik tarzını nasıl anlatırsın?

Müzikte bir tarzım yok. Hepsini çok seviyorum. Her tarz müzik de yapabilirim.

‘İlk Kez Uyuyorum’ şarkısını hangi tarza koyabiliriz?

Ben çoğu işime kelebeklerim diyorum. Çünkü kelebeklerin ömrü uzun aslında. Kelebeklerim dememin sebebi uçup gidiyorum ya ben. Bu şarkı çıktığında böyle olacağını bilmiyordum. Şoka girdim. Kendimle o kadar gurur duydum ki “5 yaşındaki Sıla şu an bunu görseydi gerçekten benimle gurur duyardı” dedim. Bu yüzden ‘İlk Kez Uyuyorum’ bazıları için aşk acısı, bazıları için uyku, ninni, bazıları için sadece bir yapımcının kızının çıkardığı bir şarkı, bazıları için de alternatif bir yenilik olabilir ama benim için bir masal.

Yakınlarda yeni bir çalışman var mı?

Var. Yakın zamanda çıkacak.

Günümüz müziğini nasıl değerlendiriyorsun?

Her türlü müzik yapana saygı duyuyorum. Rap müziğinden R&B müziğe gerçekten hepsine saygı duyuyorum. Hepsini dinlerim. Hepsiyle de merhabalaşırım. O yüzden buna açık uçlu yorum yaparım çünkü bu her insana göre çarpıtılır. Yaş farkından dolayı mesela, bizden biraz daha büyükler “Bu ne diyor? Arka arkaya konuşuyor. Ya da bu ne diyor? Bunu yapacağına mektup yazsın.” diyenler olabilir. Şarkı sözü yazabilmek bir psikoloğa kendini anlatmak kadar zor bir şey çünkü o şarkı sözünü sen birine yazmıyorsun. Sen kafanda birini oluşturuyorsun ve o kişiye yazıyorsun. Hayali biri. Gerçek biri olmak zorunda değil.

İdolün olan biri var mı?

Açıkçası ben herkesten farklıyımdır. Hiç imrendiğim, özendiğim biri olmadı çünkü benim hayatımda hep örnek aldığım kişi, kendimden yüksek gördüğüm kişi bendim. Kendim o hale gelebilmekti. Anaokulundayken herkes yaz tatili hayalini çiziyordu, ben kendimi sahnede şarkı söylerken çiziyordum ve gerçekten oradaki çocuk kulüplerinde şarkı söylüyordum. Ve ben bunu babam için yapmıyordum ya da bu şirketten dolayı yapmıyordum. Ben çok küçükken buraya geliyordum, masal okuyordum çünkü ben seviyordum. Ben konuşmayı çok seven bir çocuktum. Naif bir sesim var zaten. Çok oyuncu bir çocuktum. Aslında oyunculuk da yapabilirdim. Tiyatroya da gittim. Bale de yapıyorum ama benim hissetmem lazım.

Dinleyicilerine vermek istediğin bir mesaj var mı?

Ben daha dinleyicilerime öğüt veya öğreti verebilecek bir yaşta değilim. Bunu çok net bir şekilde söylüyorum. O ünde değilim demiyorum ama hayatta o kadar şey yaşamadım. 18 yaşında bir kız öğüt verirse 13 yaşındaki bir kız da bunu okursa ve hayatı mahvolursa ben üzülürüm. Bu yüzden benim verebileceğim tek öğüt; kim olursa olsun hayalini bir kağıda yazsın, nasıl sevgilisinin fotoğrafını telefonunun arkasında saklıyorlar, onun gibi o hayalini telefonun arkasına koysun ve gerçekleşene kadar orada kalsın. Para mı biriktiremiyor? O zaman her şey müzikle alakalı da değil. Mesela benim ilk müziği algıladığım nokta annemin telefon numarasını ezberlediğim noktaydı. Hala yapabilirim. Ev telefonunda da öyle. Tabii yeni çocuklar anlamaz bunu.

Babanla annen müziğe yönelmeni nasıl karşıladı?

Ben karşıma aldım ve “Ben hiçbir şekilde yardım istemiyorum. Tamamıyla kendim halletmek istiyorum. Olursa olur olmazsa olmaz” dedim. “Tamam” dediler.

Göksu ile daha önce tanışıyordunuz değil mi?

Tanışıyorduk. Zaten Göksu’yu çok severim. Onun dışında bir derdim olduğunda kafamda olan akıl aldığım çok önemli iki insan vardır. Fatma Turgut ile Göksel. Bunlardan çok akıl alırım. Gerçekten verdikleri akıl her zaman beni büyüttü. Şarkıyla ilgili akıl da aldım. Mesela, Fatma Turgut’tan illa bir grup olmaya gerek olmadığını öğrendim. “Sen tek de var olabilirsin” dedi. Göksel, “İnsanlar senin görünüşünü değil sesini dinleyecekler” dedi.

Arkadaş çevrenin ve öğretmenlerinin yaklaşımı nedir?

Beni hep desteklediler. Ben gerçekçi insanları severim, dobra insanları severim. Beğenirsen "Beğendim", beğenmezsen "Beğenmedim" diyeceksin. Ailem nasıl karşıladı? Annem çok mutlu oldu. Babam da aynı şekilde. Ben ‘İlk Kez Uyuyorum’dan sonra ‘Çıkıp Sana Gelesim Var’ı da çıkardım. Onun dışında benim şu anda hazırda dört albümlük şarkım var ama bekliyorum. Çünkü hızlı yükselen hızlı iner. Mesela, ben bir gün yorumlara çok üzülmüştüm sonra Göksel ablayla konuştum. O bana “Benim şarkım o zaman hiç dinlenmemişti ama şimdi nasıl dinleniyor. Kendini üzmeyeceksin. Sen busun. Bunu sen seçtin.” dedi. Ben o gün aynaya bakıp kendime “Sen büyüdün ve bu yolu sen seçtin. İnsanları sallamayacaksın, yoluna bakacaksın, yoluna bakarken de caymayacaksın.” dedim. İki takipçin düştü diye artması için kendinden vermeyeceksin. Yoksa hayalin olmaz.

Moda üzerine nasıl çalışmalar yapmak istiyorsun?

Ben zamanında vücudumla yargılandığım için küçük yaştaydım ve bunu bilmiyordum, üstüme alınmıştım. Şu an olsa umurumda olmaz ama o zaman alınıyordum. Ben bunun için bir kıyafet markası oluşturmayı düşünüyorum ama benim amacım moda şovları yapmak değil. Aslında moda tasarımı yöneticiliği okuduğunda tasarım okumuş oluyorsun.

Mezun olduktan sonra ne iş yapmayı planlıyorsun?

Tasarımla ilgili istediğim her işi yaparım. Çünkü başvuru gönderdiğim okullardan mezun olanlar genelde gerçekten çok iyi yerlere gelmişler. Ben bunun için 2 sene portfolyo hazırladım. Kazanamasam bile burada okullarda psikolojik danışmanlık yapmak istiyorum. Çünkü yeterli olmadığını düşünüyorum. Ben müziği yaparım. Müziği yapmam için müzik okumama gerek yok çünkü müzik zaten benim içimde var. Nasıl Messi gerçekten futbolcu olarak doğduysa, o kadar şey yaşamasına rağmen bilen bilir, anlatmayayım şimdi. Ben de gerçekten elim piyanonun üstünde doğdum.