Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Magazin Çanakkale'de tarih bezeli kültür yolu
        1

        Kültür ve Turizm Bakanlığı, 2021'de Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'un liderliğinde Beyoğlu Kültür Yolu festivali'ni başlattı. Atatürk Kültür Merkezi'nden (AKM) başlayıp Galataport'a kadar olan 4.1 kilometrelik bir rotada konserlerden sergilere kadar birçok başlıkta düzenlenen festival, büyük bir ilgi görünce bakanlık, yeni bir karar aldı.

        2

        KATILIM REKORLARI KIRILINCA GENİŞLETİLDİ
        'Türkiye Kültür Yolu Festivalleri' ana başlığı altında Kültür Yolu Festivali, diğer şehirlere yayılmaya başladı. Sergilerden konserlere kadar her kategoride katılım rekorlarının kırılması, şehirlerin ekonomisine ve kültürel gelişimine olan katkısının büyüklüğü görülünce festivalin genişletilmesine karar verildi. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, 2028'e kadar olan süreçte festival dizisinin 35 şehre yayılacağını açıkladı.

        3

        DÜNYANIN EN BÜYÜK FESTİVALİ
        Türkiye Kültür Yolu Festivalleri
        ; süresi, çeşitliliği ve kapsama alanı açısından dünyanın en büyük festivali. Doğal olarak Cumhuriyet tarihinin tartışmasız en büyük ve en başarılı kültür-sanat etkinliği.
        Düzenlendiği 11 ilin toplam alanı 135.281 km² olan festival dizisi, rekorların kaydedildiği Guinness Rekorlar Kitabı'na girecek kadar büyük. Düzenlenen şehirlerin toplam nüfusu Türkiye nüfusunun % 25'i olan Türkiye Kültür Yolu Festivalleri, 5 Ağustos - 12 Kasım arasındaki 99 günü kapsıyor.
        İşin ilginç yanı; Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın Guinness Rekorlar Kitabı'na her yıl başvurma gerekliliğini duyacak olması. Zira; katılacak olan 5 yeni şehirle süresi, çeşitliliği ve kapsama alanı açısından rekor, her yıl tazelenecek.

        4

        HEDEF; 2028'E KADAR 35 ŞEHİR
        Türkiye Kültür Yolu Festivalleri, gerek organize edildiği şehirlerin, gerekse çevre illerin sakinleri tarafından büyük ilgi gördü. Festivallerin yoğun bir şekilde takip edilmesinin ana nedenlerinden biri etkinlik çeşitliliği. Kapadokya Balon ve Kültür Yolu Festivali, Sümela Kültür Yolu Festvali ile Palandöken Kültür Yolu Festivali'nde toplam 110'dan fazla noktada düzenlenen bin 200'den fazla etkinliğe 3 milyon 700 bin katılım sağlandı.

        Kültür ve Turizm Bakanlığı, Türkiye Kültür Yolu Festivalleri'nde her yıl 5 yeni şehrin katılımıyla 2028'e kadar olan süreçte festival düzenlenen şehir sayısını 35 olarak hedefledi.

        5

        BİR MİSYONU DA ŞEHİRLER ARASINDAKİ SİNERJİYİ ARTIRMAK
        Bütün etkinliklerin ücretsiz şekilde gerçekleştirildiği Türkiye Kültür Yolu Festivalleri, şehirlerimizin marka değerini artırmasının yanı sıra bir başka misyonu daha yerine getiriyor. Şehrin içinde ve şehirler arasındaki sinerjinin artmasında önemli rol oynuyor. Zira düzenlendiği şehre komşu olan şehir sakinleri de gerek günübirlik, gerekse daha uzun süreli bir şekilde festivallere katılım sağlıyor.

         

        6

        Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Dr. Batuhan Mumcu, Hamidiye Tabyası'nda açılan sergi alanlarında gazetecilere eşlik etti.

        "AMACINA KISA SÜREDE ULAŞTI
        O festivallerden biri de 9 Eylül'de başlayıp bugün sona erecek olan 563.734 nüfusa sahip Çanakkale'de düzenlenen Troya Kültür Yolu Festivali...
        Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı'nın davetlisi olarak gittiğim festivalde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Dr. Batuhan Mumcu, sohbetimiz sırasında Türkiye Kültür Yolu Festivalleri'nin kısa sürede amacına ulaştığını dile getirdi. Dr. Mumcu, festivallere gösterilen yüksek ilginin ne ölçüde doğru bir iş yapıldığının göstergesi olduğunu söyledi. Dr. Mumcu, ayrıca Türkiye Kültür Yolu Festivalleri'nin her yıl daha da genişleyeceğinin altını çizerken yurt dışıyla ilgili çalışmalarının daha da genişletilmesinin bakanlığın gündeminde olduğunu belirtti.

        Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir de sohbetimiz sırasında Troya Kültür Yolu Festivali'nin bir misyonunun da Çanakkale'deki tarihi yerlerin önemini vurgulamak olduğunu dile getirdi. 

        7

        500'DEN FAZLA ETKİNLİK
        Çanakkale'deki Troya Kültür Yolu Festivali'nin panoraması, Trabzon'da gördüğüm Sümela Kültür Yolu Festivali'nin panoramasından farklı değildi. Etkinlikler; Çanakkale sakinleri ve çevre illerden gelenlerin yüksek katılımına sahne oldu.

        Troya Kültür Yolu Festivali kapsamında 39 noktada 500'den fazla etkinlik gerçekleştirildi. Önceki şehirlerde olduğu ve sonraki şehirlerde de olacağı gibi 'Konser', 'Sergi', 'Dijital Sergi', 'Tiyatro', 'Çocuk Etkinliği', 'Söyleşi' ve içinde gastronomiden halk dranslarına kadar birçok alandaki etkinliğin yer aldığı 'Etkinlik' ana başlıkları altında Çanakkale'nin sakinleri kültür ve sanat bezeli 9 gün geçirdi.

        8

        TÜRKİYE'NİN TANITIMINA KATKI SAĞLIYOR
        Kültür ve Turizm Bakanlığı, özellikle son 5 yılda 200 ülkede Türkiye adına tanıtım çalışmaları gerçekleştiriyor. Öyle ki Türkiye, dünyada en etkili tanıtım yapan ülkelerden biri. Sosyal medyada özellikle dijital pazarlama diye bakıldığında 5 yıl önce ilk 20'ye giremeyen Türkiye, şu anda 'Go Türkiye' ile ikinci sıraya kadar yükseldi. 

        9

        Bunun böyle olmasında Türkiye Kültür Yolları Festivali'nin de büyük payı bulunuyor. Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı'nın festival kapsamında yurt dışından davet ettiği editörler, gazeteciler, kanaat önderleri ve sosyal medya fenomenleri, festivallerin düzenlendiği şehirlerin, dolayısıyla Türkiye'nin tanıtımına katkı sağlıyor.

        10

        SAVAŞ ALANLARI, ŞEHİTLİKLER VE TROYA ANTİK ŞEHRİ FESTİVALİ İYİDEN İYİYE ZENGİNLEŞTİRDİ
        Çanakkale ve çevre illerin sakinleri, kendilerine birçok başlıkta sunulan kültür ve sanat etkinliklerine yüksek seviyede katılım sağladı.
        Festivalin düzenlendiği yer, Çanakkale olunca tüm dünyanın yakından bildiği tarihi yerlerin tanıtımı iyiden iyiye pekiştirildi / pekiştiriliyor.

        Dünyanın en önemli arkeoloji merkezlerinden olan Troya Antik Şehri, I. Dünya Savaşı çerçevesinde yer alan Çanakkale Savaşları'nın yaşandığı alanlar ve şehitlikler, Troya Kültür Yolu Festivali ile bir kez daha ön planda gündeme geldi.
        Defalarca ziyaret etmiş olmama rağmen her defasında yeni bir bilgi edinmemden dolayı ilk kez görme heyecanı yaşatan savaş alanları, şehitlikler, müzeler ve arkeolojik alanlar, Troya Kültür Yolu Festivali'ni iyiden iyiye zenginleştiriyor.

        11

        DUYGULAR YERİNDE DERİNLEŞİYOR
        Çanakkale'deki savaş alanları ve şehitliklerin ülkemiz için ne büyük anlama sahip olduğu yerlerinde görülünce duyguların daha da derinleşmesini sağlıyor. O anlarda akıllara düşen iki şairimizin şehitler için yazdığı şiirler, ziyaretçilerin o günleri tahayyül etmesinde başrolü oynuyor.

        Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş, asker!
        Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer.
        Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhîd'i...
        Bedr'in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi...
        Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?
        "Gömelim gel seni târîhe" desem, sığmazsın.
        (Mehmet Âkif Ersoy - Çanakkale Şehitlerine)

        Dur yolcu! Bilmeden gelip bastığın,
        Bu toprak, bir devrin battığı yerdir.
        Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın,
        Bir vatan kalbinin attığı yerdir.
        (Necmettin Halil Onan - Bir Yolcuya)

        12

        "BİZE ANLATILDIĞI GİBİ VAHŞİ DEĞİLLERMİŞ
        Çanakkale'deki şehitlikleri ziyaret ederken aklıma 'Gallipoli' geldi. 1981 yapımı Mel Gibson'ın 'Gallipoli' adlı filmde iki Anzak askeri 'Frank Dunne' ile 'Archy Hamilton' Çanakkale'deki birliklerine vardıklarında esir bir Türk askeri görür. Derler ki; "Bunlar, bize anlatıldığı gibi vahşi değilmiş."
        Filmin ilerleyen sahnelerinden birinde de 'Frank Dunne' ile 'Archy Hamilton' arasında şöyle bir diyalog geçer; "Bizim burada ne işimiz var? Bu insanlar vatanlarını savunuyor."

        13

        135 NOKTADA TARİH, KÜLTÜR VE SANAT
        • Kale ve Tabyalar… 10
        • Müzeler… 33
        • Yabancı Mezarlık ve Anıtlar… 35
        • Şehitlikler ve Anıtlar… 57

        O noktalardan bazıları şöyle;

        14

        • BİGALI KALESİ
        Bigalı Kalesi'nin yapımına III. Selim döneminde başlandı. 1807'de Osmanlı Devleti ile İngiltere arasında gelişen diplomatik kriz nedeniyle payitaht tehdit edilmek istendi. Amiral Duckworth komutasındaki bir İngiliz Filosu, 19 Şubat 1807'de Çanakkale Boğazı'nı geçerek İstanbul'a ulaştı. Bu olay, Çanakkale Boğazı'ndaki mevcut savunma sisteminin güçlendirilmesi gerekliliğini gözler önüne serdi.

        15

        • DUR YOLCU ANITI
        Değirmenburnu Tabyası'nın hemen arkasındaki yamaçta yer alıyor. Mehmetçik ve meşale figürü 1960'ta bölgede askerlik yapan Seyran Çebi tarafından yapıldı. Mısralar, şair Necmettin Halil Onan'ın 'Bir Yolcuya' adlı şiirin ilk iki dizesinden oluşuyor.

        16

        • KİLİTBAHİR KALE MÜZESİ
        Kilitbahir Kalesi Çanakkale Boğazı'nın Rumeli yakasında deniz geçişini kontrol altında tutmak için Çimenlik Kalesi (Kal'a-i Sultâniyye) ile birlikte Fâtih Sultan Mehmed tarafından yaptırıldı. Dönemin tarihçilerinden Tursun Bey, İstanbul'un fethinin ardından boğazın en dar yeri olan Eceovası mevkisinde karşılıklı iki kale yapıldığını, birine Kilîdü'lbahr, diğerine Sultâniye adının verildiğini ve bu kalelere topların konulduğunu yazdı.

        17

        • NAMAZGÂH TABYA MÜZESİ
        Çanakkale Boğazı'nın en dar noktasına hâkim durumda inşa edilen tabyaya Namazgâh adının, askerlerimizin bayram ve cuma namazlarını geniş avluda kılmasından dolayı verildiği biliniyor. 18 Mart 1915'teki yoğun bombardımana maruz kalan yapının restorasyonu 2006'da Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yaptırıldı. Bonet içindeki müzede her iki tarafın askerlerine ait savaş objeleri ve günlük eşyaları sergileniyor.

        * Bonet... Cephanelik

        18

        • SOĞANLIDERE HASTANE ŞEHİTLİĞİ
        Anıt, ay ve yıldız şeklinde figürize edilmiş olup, yıldızın ortasında bulunan üçgen piramit yapı ise şehitlerimizin Allah'a yükselişini temsil ediyor. Anıtın hemen altındaki bölgede şüheda kabristanlığı bulunuyor. Burada savaş zamanında kurulu olan hastanelerde tedavi edilirken şehit olan askerlerimiz yatıyor.

        19

        • ŞAHİNDERE ŞEHİTLİĞİ
        Şehitlikte yere konumlandırılmış 132 kabalak taşıyla şehitlerimiz anılıyor. 5 Temmuz 1915 sonrasındaki muharebelerde, sol kanat birliklerinden şehit düşenlerin bir bölümü bu şehitlikte yatıyor. Seddülbahir, Kerevizdere ve Kirte Muharebeleri'nde şehit düşenlerin bir kısmı da Şahindere Şehitliği'ne defnedildi.

        20

        • ALÇITEPE 1915 HİLAL-İ AHMER HASTANESİ CANLANDIRMA ALANI
        Çanakkale Savaşları sırasında 5'inci Ordu Menzil Teşkilatına bağlı hastanelerin yanı sıra Hilâl-i Ahmer Cemiyeti'nin bölgede kurduğu seyyar hastaneler önemli rol oynadı. Ziyaretçilerine savaşın acı yönünü en gerçekçi şekilde anlatmayı hedefliyor.

        * Hilâl-i Ahmer... Kızılay

        21

        • CANLANDIRMA ALANI
        Çanakkale Kara Muharebeleri'ne katılan askerlerin günlükleri ve dönem fotoğraflarından yola çıkılarak hazırlanan, siperlerdeki bir günün anlatıldığı canlandırma alanında, ziyaretçilere muharebelerde yaşananlardan belli kesitler seslendirme desteğiyle sunuluyor.

        22

        • KANLIDERE ŞEHİTLİĞİ
        Çanakkale Kara Muharebeleri sürecinde Alçıtepe köyünün güney doğusunda görev yapan alaylarımızdan tespit edilen şehitlerimizin adları bulunuyor. Ayrıca 13'üncü Tümen'e bağlı 4'üncü Alay, 46'ncı Alay ve 60'ıncı Alay'da görev yapan şehitler de buraya defnedildi.

        23

        • ŞEHİTLER ABİDESİ
        Gelibolu Yarımadası'nın en çok ziyaret edilen ana ziyaret noktası olan Çanakkale Şehitler Abidesi, Eskihisarlık Burnu üzerinde yer alıyor. Açılan bir proje yarışması sonucunda 37 proje arasından Doğan Erginbaş, İsmail Utkular ve Feridun Kip tarafından hazırlanan proje seçilmiş olup Çanakkale Şehitler Abidesi'nin temeli 17 Nisan 1954'te atıldı. İkinci Anafartalar Zaferi'nin 45'inci yıldönümü olan 21 Ağustos 1960'ta ziyarete açılan Çanakkale Şehitler Abidesi, Çanakkale Muharebeleri'nde şehit düşen tüm askerlerimizi simgelemekte ve onların anısını yaşatmaktadır. Mimarı Doğan Erginbaş'ın kendi ifadesiyle; Çanakkale Şehitler Abidesi, tüm coğrafyalardan gelen şehitlerimizin toplu bir şekilde göğe yükselişini temsil ediyor. Her yıl 18 Mart'ta ülkenin dört bir yanından gelen vatandaşlar ve devlet erkânı tarafından Çanakkale Şehitler Abidesi'nin tören alanında anma merasimleri düzenleniyor. Çanakkale Şehitler Abidesi'nin arka bölümünde yer alan sembolik mezarlıklar 2007'de ziyarete açıldı. Şehitlikte, Çanakkale Muharebeleri sırasında şehit düşen ve bugüne kadar isimleri tespit edilebilmiş 59.408 şehidimizin isimleri bulunuyor. Yine sembolik şehitliğin önünde muharebe dönemini yansıtan 45 metre uzunluğunda bir rölyef bulunuyor. Rölyefi geçtikten sonra, sembolik şehitliğin başlangıç bölümünde meçhul asker mezarı ve Mustafa Kemal Atatürk'ün 1934'te müttefik askerleri için söylediği sözlerin yer aldığı mermer bir kitabe yer alıyor. Arıburnu muharebelerinden sonra bir Anzak askerinin yanında Avustralya'ya götürdüğü ifade edilen ve bir Türk askerine ait olan kafatası, yıllar sonra 10 Mart 2003'te Türkiye'ye teslim edilmiş olup 18 Mart 2003'te resmî törenle bugünkü noktaya defnedildi.

        1971'de İngiltere Kraliçesi II. Elizabeth'in de bulunduğu bir törende abidenin altında bir savaş müzesi açıldı. Burada Çanakkale Savaşları'ndan kalma kalıntı ve dokümanlar sergilenmeye başladı. Savaş Eserleri Müzesi daha sonra Kabatepe Müzesi'ne taşındı.

        24

        • ERTUĞRUL TABYASI
        Seddülbahir köyünün batısında bulunan ve Çanakkale Boğazı'nın girişini koruyan tabyalardan olan Ertuğrul Tabyası, Gözcü Baba Tepesi üzerinde denize dönük olarak inşa edildi. II. Abdülhamit döneminde Asaf Paşa'nın çalışmaları sonucu yaptırıldı. Tabya; 3 bonet ve aralarında bulunan 2 adet top platformundan oluşuyor. 2 adet uzun namlulu topla donatılmıştır. Toplardan sadece birine ait parçalar, bugün tabyadaki yerinde bulunuyor.

        25

        • YAHYA ÇAVUŞ ŞEHİTLİĞİ VE ANITI
        Yahya Çavuş Şehitliği, Ertuğrul Tabyası'nın karşısında, bu noktada gerçekleşen Ertuğrul Koyu çıkarmasında kaybettiğimiz askerlerimizi anmak için yapıldı. 25 Nisan 1915 çıkarmasında Ertuğrul Koyu'nu savunan 9. Tümen'in 26. Alayı'nın 3. Taburu'na bağlı Türk askerlerinin anısına Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 1992'de yaptırıldı. Şehitliğin büyük kitabesi üzerinde 148 şehidimiz ve kitabe önündeki Türkiye motifi üzerinde yer alan 67 sembolik mezar taşı ile de diğer şehitlerimiz anılıyor.

        Karşılarındaki kuvvete göre oldukça az sayıda tertiplenen Türk birlikleri, 5 km'lik sahil boyunca İngiliz 29. Tümeni'nin taarruzuna karşı müthiş bir savunma yaratmışlardı. İngilizlerin hedefledikleri Alçıtepe'ye ulaşmasını engelleyerek muharebelerin seyrini zafer yönüne çevirmeyi başarmışlardı. Bu bölgedeki çok az kuvvetle sağlanan dirençli Türk savunması, ileri dönemde Türk birliklerine zaman kazandıracak olup müttefiklerin ilerlemesini zorlaştıracaktı. Ertuğrul Koyu'ndan taarruza geçen İngilizlerin 29. Tümeni, Türk savunmasını aşarak bölgenin en yüksek noktası olan Alçıtepe'yi diğer kollardan gelecek desteklerle birlikte tutmayı hedeflemişti. Fakat taburun 10'uncu bölüğünden Ezineli Yahya Çavuş, Bölük Komutanı Yüzbaşı Hüseyin Hüsnü Bey'in şehit düşmesinin ardından komutayı ele almış ve arkadaşlarıyla birlikte güçlü bir direnişin sembol kahramanı olmuştu. Şehitlik sınırları içerisinde yer alan ve günümüze kadar korunmuş olarak gelen ön saftaki Türk siperleri ziyaret edilebiliyor.

        26

        • GELİBOLU TARİHİ SUALTI PARKI
        Çanakkale Savaşları ve Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı tarafından başlatılan proje kapsamında hazırlanan park, batıklarıyla yurt içi ve yurt dışından ziyaretçilerini ağırlıyor.
        O batıklar;

        • S.S. Milo
        • Massena
        • Saghalien
        • Vincenzo Florio
        • Santa Maria Della Vittoria
        • Tenedos & Tuzla
        • HMS Louis
        • Arıburnu Layter
        • HMS Majestic
        • Helles Barçları
        • Lundy
        • Arıburnu Barcı
        • Küçükkemikli Barçları
        • Denizaltı Mania Ağı
        • HMS Triumph
        • Franco
        • Çamburnu Amfora Batığı

        * Aynı zamanda Bebek Kayalıkları Resifi de önemli bir dalış noktası olarak ilgi görüyor.

        27

        • MEHMETÇİK FENERİ VE GELİBOLU TARİHİ SUALTI PARKI SERGİSİ
        Mehmetçik Feneri, 1856'da Fransız Fenerler İdare-i Umumiyesi Müdürlüğü tarafından Kırım Savaşı sonrasında askeri gemilere yol göstermek için Gelibolu Yarımadası'nın en güneyinde yer alan bir çıkıntı üzerine inşa ettirildi. Seddülbahir köyünde bulunan Mehmetçik Feneri'nde açılan 'Geçmişi Taramak' adlı sergide 2017'den bu yana sürdürülen araştırmalar, Çanakkale deniz muharebeleri, müttefik donanmasına ait gemiler ve sualtının doğal güzellikleri hakkında bilgilere ulaşılırken Harbiye Askeri Müzesi Komutanlığı envanterinden eserler, 1915'te Çanakkale Boğazı'nda yaşanan mücadelenin tanıkları olarak burada sergileniyor.

        28

        • SARGIYERİ ŞEHİTLİĞİ
        Şehitliğin girişinin sağında Prof. Dr. Tankut Öktem tarafından yapılan biri yaralı diğeri onu taşıyan iki asker heykeli yer alıyor... Üzerinde de 'Aziz Şehidim' adlı şiir bulunuyor.

        28 Haziran - 5 Temmuz muharebelerinde ve kıta sargıyerinde şehit düşen askerler anısına 1945'te inşa edilmiş olan şehitlikte 385 adet mezar taşıyla şehitlerimiz anılıyor. 1992'de Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yapılan düzenlemenin ardından, son düzenleme 2013'te yapıldı. Muharebeler sırasında Zığındere Sargıyeri olarak kullanılan bölge, sahra hastanesi olarak işaretli olmasına rağmen 28 Haziran 1915'te ağır bombardıman altında kaldı. Bu nedenle bölgede askerlerimizin zayiatı ağır oldu. Gerçek şüheda kabristanlarından biri olan şehitlik, 1916 Şevki Paşa Haritası'nın 36 nolu paftasında da işaretli bulunmaktadır.

        29

        • ÇANAKKALE DESTANI TANITIM MERKEZİ
        Çanakkale ili, Eceabat ilçesi, Kabatepe mevkiinde yer alıyor. Çanakkale Savaşları'nın hatırlanması ve yeni yetişen nesillere Çanakkale ruhunu aktararak bu ruhun gelişmesine katkı sağlamak amacıyla projelendirildi.

        30

        • RUMELİ MECİDİYE TABYASI VE ŞEHİTLİĞİ
        Gelibolu Yarımadası'nda bulunan tabya, 1892'de Kilitbahir Kalesi'nin güneyinde II. Abdülhamid döneminde yapıldığı biliniyor. 8 bonet ve 7 top yerinden oluşan tabya, 215 kiloluk mermiyi sırtlayıp ateşin devamını sağlayan Seyit Onbaşı ile özdeşleşti.

        31

        • SÜNGÜ BAYIRI ŞEHİTLİĞİ
        Şehitlikte, kara muharebeleri sırasında bu bölgede görev yapan alaylarımızdan tespit edilebilen şehitlerimizin isimleri bulunuyor.
        Arıburnu Cephesi'nde, Kara Muharebeleri'nin başladığı 25 Nisan 1915'ten cephenin tahliye edildiği 20 Aralık 1915'e kadar kanlı çarpışmalar yaşandı. Osmanlı ordusu, bu bölgeye çıkarma yapan İtilaf Devletleri birliklerini denize dökmek için 27 Nisan, 1 Mayıs ve 19 Mayıs tarihlerinde taarruzlar yaptı. Süngü Bayırı Şehitliği'ne, Arıburnu Cephesi'nin güneyinde görev yapan birliklerimizden 27. Alay, 72. Alay, 77. Alay, 48. Alay ve 125. Alay'dan şehit olan askerlerimiz defnedildi.

        32

        • ALBAYRAK ŞEHİTLİĞİ
        Arıburnu Cephesi'nin güney sınırında Türk cephe hattının hemen gerisinde bulunuyor.
        Arıburnu Cephesi, Kara Muharebeleri'nin başladığı 25 Nisan 1915 ila bu cephenin tahliye edildiği 20 Aralık 1915 arasında çarpışmalara sahne oldu. Bu bölgede yaşanan en kanlı çarpışmalar, çıkarmayı takiben 27 Nisan, 1 Mayıs ve 19 Mayıs tarihlerinde yapılan Türk taarruzlarında yaşandı.

        33

        • 57'NCİ PİYADE ALAYI ŞEHİTLİĞİ
        Mimar Nejat Dinçel tarafından tasarlanan 57. Alay Şehitliği ve Anıtı; 12 Aralık 1992'de Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Kabatepe - Conkbayırı yolu kenarında, Kılıçbayır'ın güney ucunda inşa edildi. Savaş sırasında yabancı askerler buraya 'Satranç Tahtası' adını verdi. Yeni yapılmış olan bu şehitlik semboliktir. Gerçek şehitlik Bomba Sırtı'nın güney ucunda, Çataldere Vadisi'nin içinde bulunuyor. Yarbay Hüseyin Avni Bey tarafından kumanda edilen 19. Tümen'e bağlı 57. Alay, yabancı kuvvetlerin ilk çıkarma gününde Arıburnu Cephesi'nde ilerleyen Anzak askerlerini ilk karşılayan ve geri püskürten Türk kuvvetleridir.

        Bu cephede ilk kez 19. Tümen Komutanı Yarbay Mustafa Kemal'in önderlik ve cesaret vasıfları ortaya çıktı. 57. Alay Şehitliği, şadırvan, açık namazgâh, ana mezarlık ve anıttan oluşmaktadır. Şehitlikte kullanılan başlıca malzeme; genellikle Selçuklu ve Osmanlı kervansaraylarında kullanılan Kevser taşıdır. Şehitliğin girişi; Kabatepe -Conkbayırı yolunun kenarında, doğu duvarındaki bir açıklıktır. Girişin hemen yanında torununun elini tutmuş bir şekilde figürize edilmiş; Türkiye'nin en yaşlı gazisi iken 10 Eylül 1994'te, 108 yaşında vefat eden Hüseyin Kaçmaz'ın bronzdan yapılmış bir heykeli bulunuyor. Girişin tam karşısında, şehitliğin doğu duvarında, 57. Alay'ın 25 Nisan 1915'teki karşı taarruzunu gösteren bir rölyef yer alıyor. Rölyef yaklaşık 45 m²'lik bir alanı kaplıyor. Şadırvan ve açık namazgâh şehitliğin güney tarafında bulunuyor. Şehitliğin ana mezarlık kısmının kemerli bir girişi olup bu girişten başlayan yaya yolu kuzey duvarında son buluyor. Anıtın tabanını oluşturan kuzey duvarının üstünde, 57. Alay Şehitleri'nin isimleri yazan mermer plakalar bulunuyor.

        34

        • MEHMET ÇAVUŞ ANITI
        Cesaret Tepe üzerindeki yolun kuzeyinde, Mehmet Çavuş ve 25 erin anısına 1919'da yapılan, ilk dört Türk anıtından biri. 1934'te anıtın üzerine mermerle kaplanmış 'Mehmetçik' kabartma yazısı eklendi. Şehitler Abidesi inşa edilene kadar törenler bu anıt önünde yapıldı... Aslında bu anıt ilk olarak 19. Tümen anısına yaptırıldı. Daha sonraki yıllarda ise 'Mehmetçik Anıtı' ve 'Mehmet Çavuş Anıtı' anıtı olarak adlandırıldı.

        35

        • ARIBURNU YARLARI VE YÜKSEK SIRT
        Doğal bir oluşum olan Arıburnu Yarları, arazinin yapısı dolayısıyla Anzak askerleri tarafından 'Sfenks' adıyla anıldı. Anzak Kolordusu, 25 Nisan 1915'te karaya bu noktadan çıktı.

        36

        • ARIBURNU CEPHESİ YÜRÜYÜŞ GÜZERGÂHI
        Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı, 'Atalarımızın karış karış savundukları toprakları adım adım yürümek' ilkesiyle savaş ve şehitliklerin bulunduğu alanda 7 kilometrelik 'Arıburnu Cephesi Yürüyüş Güzergâhı' oluşturdu. Yürüyüş güzergâhı için bitki örtüsü temizliği yapıldığı sırada yeni siperler keşfedildi.

        37

        • KILIÇBAYIRI ŞEHİTLİĞİ
        Kılıçbayırı Şehitliği, Arıburnu Cephesi'nde Bomba Sırtı'ndan Conkbayırı'na uzanan sırt üzerinde Türk cephe hattının hemen gerisinde yer alıyor. Şehitlikte, kara muharebeleri sırasında bu bölgede görev yapan alaylarımızdan tespit edilebilen şehitlerimizin isimleri bulunuyor.

        38

        • KILIÇDERE ŞEHİTLİĞİ
        Arıburnu Cephesi, kara muharebelerinin başladığı 25 Nisan 1915 ila bu cephenin tahliye edildiği 20 Aralık 1915 arasında çarpışmalara sahne oldu. Bu bölgede görev yapan alaylarımızdan tespit edilen şehitlerimizin adlarına burada yer verildi.

        39

        • CONKBAYIRI ATATÜRK ZAFER ANITI
        Conk Tepesi'nden itibaren güneybatı yönünde uzanan ve Düztepe'nin kuzeyindeki Kemal Dere'de son bulan yamaca verilen isim... Conkbayırı'nın kuzey ucunda yer alan ve en yüksek noktasını oluşturan yükseltiye ise Conk Tepesi adı verildi. Conkbayırı Atatürk Zafer Anıtı bronzdan yapılmış bir heykel olup Conkbayırı'nda yapılan en yeni anıt olma özelliğini taşıyor.

        40

        • KOCADERE HASTANE ŞEHİTLİĞİ
        Kocadere köyünün yaklaşık 1,5 km kadar güneybatısında, Kuzey Grubu cephesinin arka bölgesinde, Köyaltı mevkisinde yer alan şehitlik, 1915'te oluşturuldu. 25 Nisan 1915 Arıburnu Cephesi'nin gerisinde Anzaklar'a karşı çarpışan 19'uncu Tümen ve 5'inci Tümen'in sıhhiye bölüğü tarafından, büyük bir sargı yeri kuruldu. Savaş döneminde askerler arasında görülen hastalıklar arasında en yaygın olanları; verem, dizanteri, sıtma, kabakulak, tifo, kalp hastalıkları, cilt hastalıkları, göz hastalıkları ve iltihaplı hastalıklardı. Bununla birlikte Türk askerlerinde görülen yaraların çoğu bomba, şarapnel ve piyade mermilerinden oluşuyordu. Sonrasında bu bölgede 16'ncı Tümen'in sahra hastanesi de konumlandırıldı.
        Şehitlikte 2 bin şehidin yattığı biliniyor. İsimleri tespit edilebilen şehit sayısı 1.353...

        41

        • BİGALI ATATÜRK EVİ VE MÜZESİ
        'Çamyayla' ve 'Boğalı' adlarıyla da anılan Bigalı köyü ve çevresi Nisan 1915'te 19'uncu Tümen'e karargâh oldu. Bu esnada Mustafa Kemal Paşa'nın misafir olarak kaldığı sonradan ise Atatürk Evi ve Müzesi olarak anılan ev, Tarihî Alan'ın önemli ziyaret noktalarından biri haline geldi.

        42

        • KİREÇTEPE JANDARMA ANITI ŞEHİTLİĞİ VE KİTABESİ
        Gelibolu Yarımadası'ndaki gerçek şehitliklerden biri olan Kireçtepe Jandarma Şehitliği, Kapanca Tepe'nin zirvesinde bulunmakta olup muharebeler sırasında oluşturuldu. Mezarların yanında eski bir taşın üzerine oturtulmuş üst üste boş top mermisi kovanlarının yerleştirilmesiyle yapılmış Kireçtepe Jandarma Anıtı bulunuyor. Bu anıtın çevresi taştan yapılmış alçak bir duvarla çevreleniyor. Mezar taşlarının üzerindeki yazılar Osmanlıcadır. Bu anıt, yabancı kuvvetlerin çekilmesinden sonra başarılı Türk savunması anısına yarımada üzerine dikilmiş üç anıttan biri.

        43

        • ANADOLU HAMİDİYE TABYASI ÇANAKKALE SAVAŞLARI TARİH MÜZESİ
        Çanakkale Boğazı'nın güvenliğinin sağlanması amacıyla 1890'ların başında Sultan II. Abdülhamid tarafından yaptırılan tabya, sahip olduğu topların niteliklerinden dolayı Çanakkale Boğazı'nın en güçlü savunma yapılarından biri olarak kabul edilir. 18 Mart 1915'te itilaf donanmasının başlıca hedeflerinden biri olan Anadolu Hamidiye Tabyası, Çanakkale Savaşları sırasında topçu birliklerinin karargâhı olarak kullanıldı.
        Müzedeki objeler, ziyaretçilere Çanakkale'de kazanılan zaferin yanı sıra I. Dünya Savaşı ve bu savaşın 20'nci yüzyıla etkileri farklı sergileme uygulamalarıyla aktarılıyor.

        44

        • GELİBOLU YARIMADASI TARİHİ MİLLİ PARKI
        Çanakkale Savaşları'nın gerçekleştiği bölge üzerine kurulmuş olan Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı, Çanakkale şehir merkezine yaklaşık 25 kilometre uzaklıkta yer alıyor. I. Dünya Savaşı sırasında, 1915 - 1916 arasında Gelibolu Yarımadası sınırları içerisinde Osmanlı İmparatorluğu'nun İtilaf Devletleri ile yapmış olduğu deniz ve kara muharebelerinin gerçekleştiği bir alanda yer alan Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı, tarihi açıdan oldukça önemli bir bölge. Birleşmiş Milletler Milli Parklar ve Koruma Alanları kapsamında koruma altına alınmış olan milli parkta çok sayıda abide, mezarlık, şehitlik ve müze bulunuyor.

        45

        • CANTERBURY MEZARLIĞI 
        ANA TOPRAKLARINDAN 17.353 KM UZAKTA GÖMÜLÜ ASKERLER
        Walker's Sırtı'nın altında bulunan Canterbury Mezarlığı, 1919'dan sonra tekil mezarların taşınarak çevredeki diğer mezarlıkların birleştirilmesiyle oluşturuldu. Mezarlık adını Canterbury Taburu'ndan aldı. Bunun nedeni ise bu mezarlıkta yatan askerlerden 22'sinin adı geçen taburun personeli olması. Alan, savaş boyunca Yeni Zelanda harekât bölgesi olarak kaldı. 12 m'ye 23 m boyutlarındaki dikdörtgen mezarlık, 276 m² alanı kaplıyor. Mezarlıkta kimliği belirlenen 22 Yeni Zelandalı askerin yanı sıra; kimliği belirlenemeyen 4 Yeni Zelandalı asker ve hakkında hiçbir şey bilinmeyen 1 asker gömülü.

        46

        • ASSOS ANTİK KENTİ
        Ayvacık ilçesine bağlı Behram köyünde yer alıyor. Antik Çağ'da ticaret kenti olarak başarılı bir kent olan Assos Antik Kenti'nin kıyısında bulunan liman ise bölgenin ticaret kenti olduğunu ispatlar nitelikte. Assos Antik Kenti içerisinde gezebileceğiniz yapılar arasında akropol, tapınak, antik tiyatro ve sarnıç bulunmaktadır. Athena için yapılmış Athena Tapınağı, kentin en önemli yapısı olarak dikkat çekiyor. Antik tiyatro ise ortalama 4 bin kişilik olup, günümüze ulaşan en sağlam antik tiyatrolar arasında öne çıkıyor.

        47

        • AYNALI ÇARŞI
        Çanakkale'nin tarihi ve turistik yapıları arasında en çok ziyaret edilen destinasyonlarından olan Aynalı Çarşı, Çanakkale şehir merkezinde yer alıyor. Aynalı Çarşı, 1890'da inşa edildi. Tipik bir kapalıçarşı örneği olan Aynalı Çarşı, Musevi cemaatine bağlı Eliyau Hallio tarafından yaptırılmış olup aynı zamanda Halyo Çarşısı ismiyle biliniyor. Asıl ismi 'Passage Hallio' yani 'Halyo Çarşısı' olan çarşının, iç kısımlarının her iki taraflarında ayna olması sebebiyle 'Aynalı Çarşı' ismini almıştır. Çanakkale Savaşları döneminde bombalanmış olan çarşı, kullanılamaz hale geldi. Daha sonra bölgeyi işgal eden İngilizlerin, ahır olarak kullandığı çarşı, bölgenin düşmanlardan temizlenmesinden sonra dükkânların inşa edilmesiyle birlikte yeniden kullanılmaya başlandı. Hediyelik eşya satan dükkânların sıralandığı Aynalı Çarşı, otantik dokusu ve kendine has atmosferi ile birlikte Çanakkale'de mutlaka görülmesi gereken yerler arasında yer alıyor.

        48

        • TRUVA ANTİK KENTİ VE TROYA MÜZESİ
        Truva Antik Kenti, Çanakkale'nin merkez ilçesine bağlı Tevfikiye köyü sınırları içerisinde yer alıyor. Dünya çapında bilinen bir arkeolojik alan olan Truva Antik Kenti'nde yapılan kazı çalışmalarında, bölgede yaşamın M.Ö 3 bin yıllarında başladığı biliniyor. Üzerinde birçok farklı medeniyetin yaşamış olduğu Truva Antik Kenti, aynı zamanda UNESCO Dünya Miras Listesi'nde yer alıyor.

        49

        Persler, Büyük İskender, Selevkoslar, Pergamon Krallığı ve Roma İmparatorluğu tarafından hâkimiyet altına alınmış olan Truva Antik Kenti'nin hemen yanında Troya Müzesi bulunuyor.

        50

        • TROYA MÜZESİ BİRÇOK ÖDÜLE LAYIK GÖRÜLDÜ
        2018, Troya Antik Kenti'nin UNESCO Dünya Kültür Miras Listesi'ne kabulünün 20'nci yılıydı. 2018, 'Troya Yılı' ilan edildi.
        2019'da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın teşrifleriyle resmi olarak ziyarete açılan Troya Müzesi, 2019 Ağustos ayında Time Dergisi'nin düzenlediği 'Dünyada Görülmesi Gereken 100 Yer' listesinde yer aldı.

        Layık görüldüğü ödüller;
        • Attraction Star Awards Yarışması… En Başarılı Müze (2020)
        • 17'nci Ulusal Mimarlık Ödülleri… Ulusal Mimarlık Ödülü (2020)
        • CABININ 7'nci Çanakkale Bienali Anadolu Ödülleri… En İyi Süreli Etkinlik Ödülü (2020)
        • Avrupa Müze Forumu (EMF)... Avrupa Yılın Müzesi Özel Takdir Ödülü (2021)
        • Avrupa Müze Akademi (EMA)... Özel takdir Ödülü (2021)
        • Uluslararası Troya Festivali… Homeros Bilim Kültür Sanat Ödülü (2021)
        Museum In Short Yarışması... Museum In Short Ödülü (2021)
        Tripadvisor.com... Travellers Choice 2022 Ödülü (2022)
        Tripadvisor.com... Travellers Choice 2023 Ödülü (2023)

        51

        • 5 BİN YILLIK TROYA TARİHİ
        Troya Müzesi'nde bölgedeki arkeolojik kazılardan çıkarılan eserler bir hayli etkileyici. 5 bin yıl öncesine dayanan medeniyetlerden günümüze ulaşan unsurlar, Anadolu'nun ne ölçüde zengin bir kültüre sahip olduğunu gözler önüne seriyor.

        52

        • OSMANLI ARŞİVİNDEKİ BELGELERLE TROYA KAZILARI
        Troya Müzesi'nde iki konu üzerinde özellikle duruluyor.
        Birincisi; Troya halkı hakkında genel yanlış bilginin düzeltilmesi. Troya halkının sanıldığı gibi Yunan değil, Anadolu menşeli olduğu.
        İkincisi; Osmanlı Devleti'nin sanıldığı gibi tarihi eserlerin yurt dışına çıkarılmasına / kaçırılmasına izin verdiği / göz yumduğu yönündeki yanlış bilginin düzeltilmesi.

        Alman Heinrich Schliemann'ın 1870 - 1873 arasında binlerce tarihi eseri yurt dışına çıkarmasında Osmanlı Devleti'nin izni olduğu yönündeki yanlış bilgi, Osmanlı arşivlerindeki belgelerle düzeltilmişti. Osmanlı Devleti'nin değil izin vermesi, kaçırılan tarihi eserlerin peşine düştüğüne dair belgelerin büyük boyutlu fotoğrafları Troya Müzesi'nde özel bir bölümde sergileniyor.

        53

        • ALMAN HEINRICH SCHLIEMANN 73.139 ESER KAÇIRMIŞ
        Gezimiz sırasında bize eşlik eden Troya Müzesi Müdür Yardımcısı Sinem Düzgören, bu konuda bir hayli hassas olduklarını dile getirirken müze ziyaretçilerini belgeler ışığında aydınlattıklarının altını çizdi. Bu arada Alman Heinrich Schliemann'ın 8.833 değil, 73.139 tarihi eseri yurt dışına kaçırdığı Osmanlı arşivlerindeki belgelerle ortaya çıkmıştı.

        54

        Köylüler, kendilerine gelir kapısı olan Troya Müzesi'ni sık sık ziyaret ediyor.

        • TROYA MÜZESİ KÖYDEN GÖÇÜ DE ENGELLEDİ
        Troya Müzesi demişken; müzenin müdürü Rıdvan Gölcük'ün bir araştırmasından özellikle söz etmek gerekiyor. Gölcük, Troya Müzesi'nin çevre köylere olan katkısını öğrenmek için bir araştırma yaptı. Troya Müzesi'ne gitmek için içinden geçilen Tevfikiye, Çıplak ve Kalafat adlı 3 köyün nüfusu 2018'e kadar azalıyordu. 2018'den Troya Müzesi'nin açılmasıyla birlikte bu 3 köyde nüfus önce stabil hale geldi, ardından da artmaya başladı. Bunun en önemli nedeni Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın kira almadan köylülere sağladığı dükkânlar oldu. Zira köylüler, yeni bir iş sahasının açılmasıyla birlikte köyden göçten vazgeçti.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ