Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Ekonomi İş-Yaşam Ayşe Boyner: Uslu ve sıkıcı olmayı kim ister? - İş-Yaşam Haberleri

        Dilek BİRGEN / HABERTÜRK CUMARTESİ

        Ayşe Boyner ailenin yaramaz kızı imajını bir kenara bırakmış gibi görünüyor. Bunun arkasında da bir marka var; Boyner Fresh. Boyner neredeyse 7/24 bu marka için çalışıyor, kendini geliştirmenin türlü türlü yollarını arıyor. Markası da değişik; ABD, Avustralya, Danimarka, Fransa, İspanya ve İngiltere’deki birçok markanın parçalarını aynı çatı altında buluşturuyor. Her tarza ve her yaşa... İşkadını Ayşe Boyner ile moda, stil, kendi giyim tarzı ve yeni markası üzerine konuştuk.

        ■ Biraz kendinizden bahseder misiniz?

        Kumaşlar ve kıyafetlerle dolu bir dünyanın içine doğdum. İkizim var, biliyorsunuz. Altınyıldız’ın Yenibosna’daki fabrikasında çok vaktimiz geçti... Dedem ve babam çalışırken onların yanından ayrılmazdık. İtalyan Ortaokulu’na sonrasında da İsviçre’ye yatılı okula gittik. Ardından Kanada’da McGill Üniversitesi’ni bitirdim. Aslında okul bana göre değildi, babamdan izin alabilseydim okulu bırakıp işe başlayacaktım. Allah’tan izin vermemiş!

        ■ Beymen’de satın alma sorumlusuydunuz bir ara. Hâlâ devam mı?

        Ekimde bitti. Artık sadece Boyner’deyim. Fakat çok güzel bir deneyim kazandım Beymen’de.

        ■ Modaya ilginiz yıllardır var.

        Her zaman! Kıyafetler benim için hobi. Mağazalara girip çıkmayı, internette ne var ne yok araştırmayı, yeni şeyler keşfetmeyi çok seviyorum.

        ■ Modayla ilgili eğitim aldınız mı?

        Hiç yok. Bildiklerimin çoğunu modacı ve tekstilci bir ailenin içine doğduğum için öğrendim. Tabii büyük bir kısmını da işte...

        ■ Moda sizin için ne anlama geliyor?

        “Moda” denince aklıma popüler akımlardan çok, kıyafetlerle kendimizi ifade etmek geliyor. Herkes kendi modasını kendisi yaratabilir ama sezonun modası neyse, onu da yabana atmamalı. Ben çoğu kişi gibi dönemin trendlerinden ilham alıyorum. Sonra bu trendleri, bana yakışacağını düşündüğüm şekilde kullanmaya çalışıyorum.

        ■ Giyim tarzınızı tanımlar mısınız?

        Biraz karışık; her telden çalabiliyorum. Önceden “Anneanne ve erkek çocuk karışımı” derdim ama şimdi o bile çok dar geliyor anlatmak için. Belli bir tarzım olmadığından giyinmek daha zevkli oluyor; bir kalıbın içine sıkışmıyorum. Kıyafet değil, kostüm giyiyormuşum gibi geliyor. Her gün başka bir Ayşe...

        ‘BUNU BEN DE DENEMELİYİM’

        ■ Türk modasının bugün geldiği noktayı değerlendirir misiniz?

        Her gün daha çok gelişiyor. Artık Türkiye’den dünya standartlarında markalar çıkıyor, bu çok gurur verici. Atil Kutoglu, Yaz Bukey...

        ■ Türk kadınının modaya yaklaşımı sizce nasıl?

        Giyim konusunda çok yaratıcılar. Kıyafetleri kendilerine göre yorumlamayı çok iyi beceriyorlar hatta yeni şeyler denemeye de açıklar. Özellikle gençlerin farklı farklı giyim tarzlarına bayılıyorum. Her gün sokakta bana ilham veren kızlar görüp, “Bunu ben de denemeliyim” diyorum.

        ■ Hangi Türk ve yabancı tasarımcıları beğeniyorsunuz?

        Dice Kayek’e bayılıyorum. Mehry Mu’nun çantalarını, Rumisu’nun eşarplarını çok kullanıyorum. Bir de annem diye demiyorum ama BPoint’in takılarına bayılıyorum. Yabancılardansa lüks marka olarak Saint Lauren, Dolce & Gabbana, Marc Jacobs ve Valentino en sevdiklerim... En çok kullandığım markalar, Boyner Fresh’lerde de olan Little White Lies, Sister Jane, Darling ve Glamorous.

        ■ Giyim tarzını beğendiğiniz cemiyetten isimler kimler?

        Derin Mermerci ve Ece Sükan. Birbirlerinden çok farklı tarzları var ama ikisi de her zaman mükemmel görünüyor.

        ■ Kadınlara moda konusunda neler tavsiye edersin?

        Zorlamadan rahat ettikleri kıyafetleri giysinler. İçinde kendini rahat hissetmediğin bir kıyafet büyük ihtimalle dışarıdan da çok güzel gözükmez.

        ■ Şıklık hakkında ne düşünüyorsunuz?

        Evden çıkmadan iki saat harcamış gibi görünmektense doğallığı daha güzel ve şık buluyorum.

        ‘BİRİMİZ SİYAH KUMAŞ PANTOLONLA, BİRİMİZ DE MİNİ ETEKLE GİYİYOR’

        Oluşturulacak konsepti ilk duyduğumda Beymen’de çalışıyordum ve bana “Bu iş için aklında uygun biri var mı?” diye sordular. Ben de hemen üstüne atladım çünkü yıllardır gittiğim fuarlarda gördüğüm ve Türk müşterisiyle buluşturmak istediğim, keşfettiğim ve çok sevdiğim bir sürü marka vardı.

        ■ Markan sadece kadınlara mı yönelik?

        Şimdilik öyle.

        ■ Koleksiyonu hazırlarken nelerden ilham aldın?

        Katıldığım fuarlardan ve modaya yön veren büyük yabancı markaların koleksiyonlarından. Aslında benim için en önemli yönlendirici herkesin aradığı ama Türkiye’de bulamadığı ürünleri ulaşılabilir hale getirmek oldu. Beymen’den gelen iyi bir tecrübem de vardı. Ne kadar model görüyorsanız bir o kadar beyninizde ve kalbinizde bir tarz oluşuyor. Tüm beğendiğim modelleri bu markamda bir araya getirme imkânım oldu.

        ■ Tarzı ne bu markanın?

        Belli bir tarzı yok; özel seçki içinde sürekli yenilenerek devam edecek. İçinde hem rock, hem bohem, hem de gece elbiseleri var. Hepsi birbirinden farklı ama kendi içlerinde uyumlu.

        ■ Hangi yaş grubuna hitap ediyor?

        Öyle bir sınırlama yok. Her yaştan kadın giyebilir. Kıyafetlerin yaşı yok, her şey nasıl giyildiğine bağlı. Mesela annem, babaannem ve ben, üç farklı nesilden kadınlar olarak bir markanın aynı ceketini aldık. Birimiz jean’le, birimiz siyah kumaş pantolonla, birimiz de mini etekle giyiyor...

        ■ Yüzlerce markayı aynı çatı altında buluşturan Boyner’de markanızın ön plana çıkmasıyla ilgili planlarınız var mı?

        Bu marka kendi içinde oldukça iddialı dünya markalarını topladığımız bu konsept, şimdiden oldukça iyi bir ilgi görüyor ve kendini yenileyerek yoluna devam edecek. Bu süreçte müşterilere yönelik etkinlikler yapmaya da devam edeceğiz.

        ■ Markanın fotoğraf çekimlerini kız kardeşiniz Elif Boyner mi yaptı?

        Hayır Cüneyt Akeroğlu yaptı. Çok güzel oldu. Hem yetenekli, hem de yaratıcı bir fotoğrafçı, bayılıyoruz ona da!

        ■ Gelecek planlarınız neler?

        "GÜNDÜZÜM VE GECEM BİRBİRİNE KARIŞIYOR"

        ■ Aileniz memnun mu yeni projenizden?

        Evet çok memnunlar, özellikle de kız kardeşlerim ve annem, böyle güzel bir amaca yöneldiğim için çok mutlular ve beni destekliyorlar.

        ■ Yeni işin, ailenizdeki “yaramaz kız” imajını silecek mi?

        “Delikanlı” demek istiyorsanız çok hoşuma gitti. (Gülüyor.)

        ■ Özgür tavırlarınızdan söz ediyorum. “Delikanlı” olsun o halde...

        İnşallah özgür tavrım silinmez de önümde daha çok kapı açar. Uslu ve sıkıcı olmayı kim ister? Memnunum halimden, işimin başındayım.

        ■ DJ’liğe devam mı?

        Evet ama eskisinden çok daha az... Aslında sadece çalmaktan zevk alacağımı düşündüğüm yerlerde ve etkinliklerde çalmaya devam ediyorum.

        ■ Bu konuda eğitim aldınız mı?

        Hayır, bu yüzden kendime çakma DJ diyorum! İşi bilen arkadaşlarım bana destek verdi ama gerçek bir DJ sayılacak bir eğitimim yok.

        ■ Gece hayatına düşkünlüğünüz devam ediyor mu?

        Arkadaşlarla yemeğe çıkıp müzik sevmekse, evet.

        ■ Sıradan bir gününüz nasıl geçiyor?

        Biraz monoton ama kendi içinde işim sayesinde hareketli. Son zamanlarda haftada birkaç gün şirkette sabahladığımdan gündüzüm ve gecem birbirine karışıyor.

        ■ Seyahat sever misin?

        Çok! İş için çok seyahat ediyorum ama bu seyahatlerde iş dışında pek fazla vakit kalmıyor. En son Amerika’ya uzun zamandır yapamadığımız aile tatili için gittik. Harika geçti...

        "BABAM BENİ KENDİNE ÇOK BENZETİR"

        ■ İş hayatında babanız Cem Boyner’den ne gibi özellikler almışsınız?

        Babam beni kendine çok benzetir. Hatta “Benim için ‘Kendini Volkswagen zanneden bir Jaguar’ derlerdi, senin için de ben bu şekilde düşünüyorum” der. Babama benzediğimi düşünmek bile gurur verici. Ondan çok şey öğrendim, öğrenmeye devam ediyorum.

        ■ Cem Bey sizi iş konusunda her zaman destekler mi, yoksa eleştirel mi yaklaşır?

        Her zaman destekler, ama duruma göre kritize de edebilir.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ