Neden karanlıktan korkuyoruz?
Karanlık, hepimizi bir şekilde korkutuyor. Uyurken karanlığı seviyor olabiliriz ancak bir ormandaysak aynı şeyi söylemek zordur. Tüm insanların paylaştığı bu karanlık korkusunun kaynağı nedir? İşte, ilginç bir cevap...
Karanlık, çocuk veya yetişkin fark etmeksizin herkesi korkutabilir. Peki, bu ortak korkunun kaynağı nedir?
Karanlıktan korkmanın, binlerce yıl önce yaşayan atalarımızla ilgili olduğu düşünülüyor.
Eski çağlarda, hayatta kalmak için avlanan insanlar her daim tetikte kalmak zorundaydı. Ancak gece bastırdığında görüş açıları neredeyse sıfıra iniyordu ve bu, onca vahşi hayvan arasında yaşayan atalarımız için büyük bir tehlikeydi.
Çağlar geçtikçe bu korku; karanlıkta gergin hissetmeye, tüm duyu organlarının keskinleşmesine ve vücudun "savaş ya da kaç" modu ile bize aktarıldı. Tıpkı bir zamanlar kendilerini gece vakti tehlikelerden koruyan atalarımız gibi hissediyor olabiliriz.
Karanlıktan korkmak, özünde bilinmeyenden korkmaktır. Karşımızda ne olduğunu göremiyoruz ve bu bizi korkutuyor çünkü hayal gücümüz olabilecek en kötü senaryoyu yazıyor. Eski insanlar için en kötü senaryo; yırtıcı hayvanlardı ancak günümüzde artık böyle bir tehlike yok.
Modern insanlar, yırtıcı hayvanlar yerine başka canavarlar hayal ederek o boşluğu dolduruyor. Bunun harika bir örneği, korku filmlerinin işleyiş şeklidir: iyi filmler size asla doğrudan canavarı göstermez çünkü hayal gücünüz onu çok daha korkutucu hale getirir.
Kaynak: Science Alert
