Dursun Özbek: "Bu toplantı, tarihe kara leke olarak geçecek"

Haziran toplantısının ardından 2 ay tatil kararı alan kurul, yeterli sayıda üyenin başvurusuyla olağanüstü toplantı kararı almıştı.

Üyelerden 44'ünün ıslak imzasıyla getirilen olağanüstü toplantı yapma önerisi, divan kurulu başkanı İrfan Aktar tarafından bireysel başvuru gerektiği itirazıyla reddedilmiş, daha sonra ise 20 olan yeterlilik sayısına bireysel başvurularla ulaşılmıştı.

Toplantıda, sarı-kırmızılı futbol takımında üst üste yapılan yüksek maliyetli transferlerin yanı sıra Riva-Florya projelerindeki gelişmeler, Galatasaray Adası ve diğer tesislerle ilgilikonuşuldu.

DURSUN ÖZBEK: TRANSFERİ RİVA VE FLORYA'DAN GELEN PARAYLA YAPMIYORUZ

Toplantıda ilk açıklamayı Galatasaray Başkanı Dursun Özbek yaptı:

"2 sefer olağanüstü divan toplantısı yapıldı. Olağanüstü eklenince bambaşka bir anlam ifade ediyor. Hep şeffaf olmaya çalıştık. Olağanüstü toplantı olmasını anlayamadım. Zaten konuşulanları KAP açıklamalarında duyuruyoruz. En ufak detaya kadar görmek, bilmek mümkün. Bu açıklamalar varken tekrar bunun sorulmasını ben sizin takdirinize bırakıyorum. Futbolda son iki sezonda Galatasaray'a yakışmayan neticeler aldık. Bunun çeşitli sebepleri var. Bu seneki tavrımız yönetim olarak futbol takımının Türkiye'de şampiyon olması, Şampiyonlar Ligi'ne katılması. Ekonomiden mümkün olan en büyük payı almak istiyoruz. Şampiyon olmak istiyoruz, şampiyon olacağız. Şampiyonlar Ligi'nde de geçmişteki başarılardan daha büyüklerini hedefliyoruz. Böyle bir iddia içerisindeysek... Buna hiçbiriniz hayır demezsiniz. Yönetim kurulu ne yapmalıydı? Son iki seneyi büyük travma içinde geçirdik. İlk senemizde kucağımızda koskoca bir UEFA problemi bulduk. Bu yönetim miydi bunun sebebi? Galatasaray'da yönetimlerin sürekliliğini düşündüğümüz zaman, biz verdiğimiz savaşta hiçbir şey söylemedik. Görevimizdi, gereğini yaptık. Peki UEFA ile olan sıkıntı ne getirdi Galatasaray'a? Neden 2 sene başarısızdık? O günkü gündemi hep beraber takip ettik. Galatasaray'ın 1 hatta 2 sezon UEFA'dan men edilmesi durumunu biliyorsunuz. Düşünün ki evvelki sene turnuvalara katılamadık. Gerek futbolcular, gerek camia üzerindeki travmasını hatırlayın. Sporcularımız elbette ki bu turnuvalarda oynayarak kariyerlerini geliştirmek isteyecek. Taraftarımız daha istekli, daha coşkulu stadımıza gelecek. Bu mali tablolara da yansıdı, motivasyonumuza da yansıdı. Bu çerçevede böyle 2 sene yaşandı. Takımın performansı gözlerinizin önünde. Bu sene yapılan transferlerle ilgili konuşuyolar. Biz her şeyi KAP'ta açıklıyoruz. Yeterli açıklamalar. Merak edenler bakarlar. Bu kabil bir paranın nasıl kaynaklandığını anlatacağım."

"Geçen hafta sonu itibariyle yaklaşık 34 milyon euro harcayarak oyuncu almışız. Bonservis bedeli 34 milyon. Galatasaray'da oynamak istemeyen futbolcular da vardı. Yaklaşık 20 milyon euro parayı kasaya soktuk. Aradaki farka bakınca 14 milyona yeni bir takım kurduk. İşimiz bitmedi daha. Hala Galatasaray'da olmak istemeyen ya da bizim istemediğimiz futbolcular var. Yaklaşık beklentimiz 4-5 milyonluk gelir. Belki ufak bir transfer daha yapacağız. Yaptığımız takımın performansı da gözlerimizin önünde. Diyebilirsiniz ki; buna ihtiyaç var mı? Bu gerekliydi. Başka ne yaptık? Bu oyuncuları alıyoruz, hepsi yıldız. Maaşları da yüksek, bir dünya para. Evet doğru. Biz görevi devraldığımızda 48 futbolcumuz vardı. 11 kişiyle oynuyoruz, 18 kişi, yeni kuralla 21 kişi... Gerisi... Ya tribünde, ya 3 kuruşa kiralık. Bizim yaptığımız en doğru hareketlerde birisi bu oyuncularla yollarını ayrılması. Bugün 28 kişiye indik. Amacımız 48 kişiye ödediğimiz parayı, 28 kişiye ödeyelim ama kadromuzdaki oyuncular şampiyonluğa taşısın. Bizim hedefimiz bu. Futbolcu payı olan bütçeyi geçmemek üzerine plan yaptık. Çok uzak değil... 2013-2014'e gidince yaklaşık 77 milyon ödediyordu. Bir sene sonra 71, biz seçildik UEFA'nın yasağıyla 65'e indik. Geçen sene de 61 milyon euro'ydu. Bu seneki futbolcu sabit maaşı, primi, maç başı, stopajı dahil 61 milyon euro. Bizim projemiz bu. Biz Galatasaray'ı daha başarılı kılmak için buna başladık. İlk maçımızı da oynadık, bundan sonra böyle götüreceğiz inşallah. Menajerlere kaç para ödedin? KAP açıklamalarının belli bir mevzuatı var. Menajerlik olgusu futbolun içinde var. Size şunu söyleyeyim; UEFA'nın sınırları var. Bunları hiçbir zaman aşmadık."

"Peki gelirlerimiz ne? Birçok defa burada anlattım. Galatasaray'ın UEFA turnuvalarına katılmasa bile yaklaşık 100 milyon euro girdisi var. Naklen yayın, sponsorluk ve diğer gelirler... 400 milyon TL civarında. UEFA girdileri yok. Harcama ne kadar peki? Harcama da yaklaşık 350 milyon TL... 50 milyon fazla var yani. Fazlası var da bu kadar borç nereden çıkıyor? İzahı çok kolay. Biz çok yüksek seviyede geçmişteki borçlanmalar sebebiyle 150 milyon faiz ödüyoruz. Bu seneki hedefimiz bunu yaklaşık 50 milyona indirmek. Denk bir bütçe planlandı. Sportif AŞ için 2018 yılı çok kritik. Kritik olmasının sebebini hepiniz biliyorsunuz. Eğer Galatasaray camiası birlik olursa bu işin içinde çok kolay çıkar. Camia kenetlenmezse ne olur? B planı olarak bunu hazırlamak zorundayız. Benim arzum camianın bu yıl için birliğini en üst seviyeye çıkarma zorunluluğu var. Şirketin halka açık olması sebebiyle daha fazla detay sunma hakkına sahip değilim. Basında algı yaratma arzusu var, camiamız içinde de var. Başkan sen transfer yaptın, 100 milyon euro taahhüte girdin. Doğru. Bu para nerede? İnsaf edin ya, 5 senelik harcamayı kümülatif bir tarafa yazıyorsun... Kaynağı sorarken sanki bugün harcanmış gibi gündeme getiriyorsun. Bunun sportif faaliyet olduğunu, üretim yaptığını, performansla 5 yıl içinde para kazanılacağını hiç söylemiyorsunuz. Rakamlarla oynayarak algı yapılmaya çalışılıyorlar. 1 transfer hariç 34 milyon ödedik, 20 milyon girdimiz var. 14-15 milyona yepyeni, şampiyonluğa oynayacak bir takım bulduk. Bunu çok bulanlar olabilir. Fakat dünya futbol ekonomisinin geldiği noktada bu para çok makuldür."

"Hiç kimse şunu söyleme hakkına sahip değil; bugünkü yönetimin yaptıkları, hiçbir zaman Riva'dan ve Florya'dan gelecek paralara dayandırılmamaktadır. Riva'nın ve Florya'nın parası kutsaldır. Tek amacı banka borçlarının ödemesidir."

Başkan Dursun Özbek'in konuşmalarının ardından üyeler konuşmaya başladı.

Galatasaray'ın eski Sportif AŞ yöneticisi Levent Nafizoğlu'nun konuşması sırasında gergin anlar yaşandı. Bunun ardından toplantıya 10 dakika ara verildi.

TANSİYON YÜKSELDİ

Galatasaray Sportif AŞ yöneticisi Levent Nazifoğlu'nun kulüp başkanı Dursun Özbek'e dönük olarak yaptığı konuşma nedeniyle salonda gerginlik yaşandı.

İlk olarak, kendisinden önce konuşan eski yönetici ve başkan adayı Mehmet Helvacı'ya, "Artık sizin gibilere yer yok burada. Hala sizin hazırladığınız kontratlarla uğraşıyoruz." diyerek tepki gösteren Nazifoğlu'nun sözleri nedeniyle salondaki ortam gerildi.

Daha sonra barkovizyonda yeni transferlerin maliyetlerinin yer aldığı bir görsel hakkında konuşan Nazifoğlu, bonservis giderinin 41 milyon euro olduğunu aktarıp, başkan Özbek'e dönerek, "Her yerde 34 milyon euro diyorsun. Burada 41 milyon gözüküyor. Bu rakam doğru mu?" demesi üzerine bazı üyeler tepki gösterirken, bazı üyeler ise alkışla destek verdi.

Kimseden çekincesi olmadığını aktararak konuşmasını sürdüren Nazifoğlu, takım giderinin bu sezon bonservis, oyuncu ücretleri, menajer ödemeleri ve fesih bedelleriyle birlikte 100 milyon euro'ya çıktığını savundu.

Dursun Özbek'in, Alp Yalman ile kendisine Galatasaray Sportif AŞ'de görev verdiği sürece değinen Nazifoğlu, "Bize, 'Galatasaray'a geleceksiniz. Her yere haciz geliyor. Bankalar hisselere el koyacak. Buraya gelip kurtaracaksınız.' demişti. Beni kandıramadı ama Alp ağabeyi kandırdı. Çünkü o benden daha iyi Galatasaraylı." ifadelerini kullandı.

Nazifoğlu'nun yönetime dönerek, "Buraya gelip cevap verirsiniz." sözlerine, başkan Özbek, "Zaten anlatıyorsunuz. Ne cevap vereyim?" karşılığını verirken, salonda ortam daha da gerildi.

Bu sırada yönetim kurulu üyelerinden Alper Narman ve Burçin Aslan ile Nazifoğlu arasında sözlü tartışmalar başladı. Oldukça sinirli görünen Narman, solandan çıkarken, üyeler arasında tartışmalar başladı.

Oturumda kavga ortamının oluşması üzerine araya giren divan kurulu başkanı İrfan Aktar, toplantıya 10 dakika ara vermek zorunda kaldı.

Verilen arada başkan Dursun Özbek'in oldukça üzgün olması dikkati çekti.

NAZİFOĞLU ÖZÜR DİLEDİ

Levent Nazifoğlu, toplantının tekrar başlanması sonrası kürsüye gelip konuşmasını sürdürürken, "Ali Sami Yen başkanımızın koltuğunda oturan kişiye bu tarzda konuştuğum için özür diliyorum." dedi.

Özbek'in görev verirken, kulüp borçlarını sıfırlamaya odaklanacağını ve futbolu tamamen kendilerine bırakacağını söylediğini anlatan Nazifoğlu, şöyle konuştu:

"Gençlerden oluşan kadro yapacağını, fazla para harcamayacağını ve baskılara direnmemiz gerektiğini söyledi. Bunun üzerine görevi kabul edip, 'Kimse sizinle ilgili eleştiride bulunmayacak, herkes her şeyi bana söyleyecek.' dedim. Bütün gazetecilerle kavga ettim. Seyirciyle kavga ettim ve başkanı rahat bıraktırdım. Riva projesi gerçekleştiğinde göz yaşlarıyla aradım, 'Büyük başkansın, Galatasaray'ı kurtardık, çok mutluyum.' dedim. Takıma transfer yapılması için başkanı ikna etmeye çalıştığımda, bu paraları veremeyeceğimizi söyledi. Sonra baktık bir çok transfer yapıldı. O zaman, 'Başkan öyle konuşmamıştık' dedim. Bir tarafta kupalar, bir tarafta borçların sıfırlanması vardı. Borçları ödemeyi değil, kupaları kazanmayı seçti. Riva projesinden gelen ilk parayla banka borçlarını kapattık, sonra 135 milyon avro yine kredi çektik. Şimdi nasıl olacak. Eskiden Riva arazisi var diye içimize su serpiliyordu. Şimdi Riva yok. Günlük başarılarla yapamayız. Bunları konuşmayayım mı."

Konuşma tarzından dolayı tekrar başkan Özbek ve üyelerden özür dileyen Levent Nazifoğlu, "Ben kendimi yakıyorum. Bundan sonra benden bir şey olur mu? Kim bana oy verir, kim beni listesine alır. Ama bunları konuşmak lazım. Bu şartlarda gidilirse, 2-3 şampiyonluk daha alabiliriz ama 5 sene sonra yine aynı borç sarmalına girilecektir. Sora elimizde de bir şeyimiz kalmayacak. Önlemimizi almamız lazım." değerlendirmesinde bulundu.

DURSUN ÖZBEK: "TOPLANTIYI BU HALE GETİRENLERİ KINIYORUM"

Galatasaray Kulübü Başkanı Dursun Özbek, Olağanüstü Divan Kurulu toplantısının gergin geçmesiyle ilgili kürsüde sert açıklamalarda bulundu. Özbek'in yaptığı konuşmanın ardından da Olağanüstü Divan Kurulu'nun sonlandırıldığını açıklandı.

Yöneticilerin yaptığı açıklamaların toplantıyı gerdiğini belirten Özbek, "Arkadaşlarım uyarılarıma rağmen toplantıyı germek için ellerinden geleni yaptılar. Kulübün tarihine, böyle bir toplantı kara leke olarak geçti" dedi. Çok sinirlendiği görülen Özbek, kürsüde yaptığı konuşmada şunları söyledi;

"Bugün Olağanüstü Divan Kurulu yaptı. Allah aşkına şu güne yakışacak bir toplantı oldu mu? Özellikle toplantının başında sizlerden rica ettim. Birlik olalım, ortamı germeyelim dedim ama, ger Allah ger.

İşin nezaketine bağlı olarak biraz daha az konuşmanın kulübün menfaatine olacağını düşünmüyor musunuz? Hepimiz okumuş insanlarız, bu kadar aklımız tutulur mu Allah aşkına. Kürsüye 20 konuşmacı çıktı, 5'i de aynı şeyleri konuşuyor.

Galatasaray Başkanı olarak sizden bu olaylar adına özür diliyorum. Galatasaray'ın divan kurulu böyle olmaması lazım.

Bana her zaman vurabilir, küfür edebilir, beni tenkit edebilirsiniz ama ben her zaman buradayım. Konuşmamın başında toplantının gergin olabileceğini söylememe rağmen, arkadaşlarım germek için ellerinden geleni yaptı. Kulübün tarihine, böyle bir toplantı kara leke olarak geçti. Bu ortamı gerenleri kınıyorum."

AKTAR TOPLANTIYI BİTİRDİ

Galatasaray Divan Kurulu Başkanı İrfan Aktar, Dursun Özbek'in konuşmasının ardından toplantıyı sona erdirdi.

Aktar, ortamın bir türlü sakinleşmemesi üzerine, Riva ve Florya projeleriyle ilgili bilgilendirme yapılacağı yönündeki madde görüşülmeden toplantıyı kapattığını açıkladı.

Bu açıklamanın ardından kulüp başkanı Dursun Özbek, salondan ayrılarak Dedeman Oteli'nin hemen karşısında bulunan kendisine ait otele geçti.