Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Ekonomi Teknoloji Alper Gezeravcı ve diğer astronotlar 14 günde ne yapacaklar, nasıl dönecekler? - Teknoloji Haberleri

        Alper Gezeravcı'nın da içinde bulunduğu Axiom Mission 3 (Ax-3) mürettebatını Crew Dragon uzay aracıyla Uluslararası Uzay Üssü’ne taşıyacak olan SpaceX Falcon 9 roketi, NASA'nın Florida'da bulunan Kennedy Uzay Merkezi'ndeki fırlatma kompleksi 39A'dan fırlatıldı. Böylece Türkiye'nin uzay yolculuğu başlamış oldu.

        700 CİVARINDA BAŞVURU

        Habertürk TV, bu tarihi yolculuğu canlı yayınla ekranlara taşırken Türkiye Uzay Ajansı Kurucu Başkanı Serdar Yıldırım da önemli bilgiler aktardı. Kimin gideceğinden hangi deneylerin yapılacağının belirlenmesine kadar hassas bir süreç yürütüldüğünü anlatan Yıldırım, “TÜBİTAK Uzay Enstitüsü ile beraber çalıştık. Orada açılan web sitesine müracaatlar alındı. Kriterler 1.5 sayfa kadar çıkmıştı. SpaceX şirketi tarafından da bazı kriterler belirlendi. 45 yaşın uygun olduğunu düşündük. Sağlık kriterleri var, bir kemik kırığı bile engel olabiliyor. Çok iyi derecede İngilizce bilmesi önemli, orada çünkü ortak dil kullanılıyor. Uzay aslında insan yaşamına uygun olmayan bir ortam. Bir kapsüle giriyorsunuz Çok stres altında hatasız çalışabilen kişiler olması gerekir. 700 civarında bir başvuru aldık. Sonra bu süreçte elendi önce 30 sonra 10 kişiye düşürüldü” dedi. Yıldırım, Alper Gezeravcı’nın bu sürecin sonunda seçildiğini söyledi.

        ÖZEL ŞİRKETLER DEVREDE

        Axiom Mission 3’e kadar olan süreci de Habertürk yazarı Güntay Şimşek anlattı. İlk misyonda biri İsrailli, biri Kanadalı iki hayırseverin gittiğini anımsatan Şimşek, Türkiye’nin ikinci misyonda yer almasının o dönem söz konusu olduğunu ancak Suudilerin daha fazla para harcayarak bir anlamda Türkiye’nin sırasını ötelediğini aktardı. 2000’lerden bu yana eğitim süreçleri ile ilgili Houstan’da bazı gözlemleri yapma imkanına eriştiğini anlatan Şimşek, 4-5 bin başvuru sonucunda her yıl 1-2 astronotun ancak yetişebildiğini söyledi. 2012’de bir daha Houstan’daki Space Center’a gittiğinde maliyetlerin çok arttığının konuşulmaya başladığını aktaran Şimşek, gelinen aşamada eğitim süreçlerinin 6 aya kadar inebildiğini ve NASA’nın da özel şirketlere alan açtığını söyledi.

        28 BİN KM HIZLA DÖNECEK

        Uzay aracının istasyona varmasıyla ilgili süreci anlatan Yıldırım, “Bir futbol sahası büyüklüğündeki uzay istasyonunda farklı modüller bulunuyor. Bir geminin limana yanaşması gibi değil. Uzay istasyonu sabit bir yer değil. 28 bin km hızla dünyanın çevresinde dönmeye devam ediyor. Biraz yavaşlasa düşmeye, hızlansa uzaklaşmaya başlar. Dolayısıyla ona kenetlenecek olan kapsülün aynı süratle hareket etmesi lazım. Zor olan kısım bu. Kenetlenme noktasını yakalaması için bazı manevralar yapması lazım. O yüzden 1.5 gün sürüyor ama daha kısa sürede tamamlandığı da oluyor” dedi. Her gün fırlatma olacak şekilde çalışmaların da yapıldığını, 6-7 özel istasyonun gelecekte olacağını ve buralarda devamlı kalan astronotların olacağını anlatan Yıldırım, “Yeni uzay çağındayız ve çok önemli şeyler olacak. Bu fırsatı kaçıranlar dünyada da söz sahibi olma şansını kaybedecekler” dedi.

        UZAY GIDASI SEKTÖRLEŞTİ

        Astronotların görevlerinin 14 gün süreceğini ancak bazı misyonlarda dönüş safhasında gecikmelerin de yaşanabildiğini anımsatan Yıldırım, astronotların sağlıkları ile ilgili olarak “Bütün vücut değerlerini kontrol eden sistemler var. En ufak sıkıntılı durum görülürse müdahale ediliyor. Bunların da eğitimleri alınıyor. Bizim ilk testlerden biri de şuydu bir odaya koyuyorlar orada bir ultrason cihazı var. Bir de kullanma talimatı var. Gidiyor onu açıyor öğreniyor ve kendi ultrasonunu çekmek zorunda. Misal ciğerinin ultrasonunu çekecekler. Bunu yaptılar hepsi” dedi. Uyku düzeninin de dünyaya göre çok farklı olduğunu anlatan Yıldırım, yeme içmenin de minimum düzeyde olduğunu anlatırken “Bu da bir sektör yeme içme konusunda uzay gıdası diye bir sektör oluşuyor. Bunları hazırlayan özel firmalar var. Her istediğinizi oraya çıkarmazsınız” dedi.

        UZAY TURİZMİ DE YAKIN

        Astronominin ticarileşmesi konusunda Güntay Şimşek de “Bizim bu aksiyon ile kendi astronotlarımızı göndermemiz, onların sisteminde eğitmemiz bu ticarileşmenin parçası. O tecrübeyi de aslında parayla satın alıyoruz. Kapasitemiz ne kadarsa becerimiz ne kadarsa biz o kadar hazırlığı uzaydaki gelişmelere aktarabiliyoruz” dedi. Madencilik ve uzay turizminin de gelecekte daha fazla konuşulacağının altını çizen Yıldırım ve Şimşek, konunun ulusal güvenlik gibi önemli bir ayağı olduğuna da dikkat çekti. Uzay yolculuğunun da havacılık sektöründekine benzer gelişmelerin yaşanabileceği de programda konuşulan konulardan biri oldu. Koltuğu satan ile aracı yapan şirketlerin farklı olabileceği belirtilirken “Uzayda da buraya gidecek iş. SpaceX’teki koltukları satın alan aksiyon bunu değerlendiriyor” denildi.

        EGZERSİZİN ÖNEMİ VE TEMEL İHTİYAÇLAR

        AA'nın derlediği bilgilere göre astronotları uzayda ve UUİ'de bekleyen ilk ve en önemli etmen, yerçekimsiz ortam. Dünyadayken su altında aldıkları eğitimlerle yerçekimsiz ortama alışan ve "süzülerek" yaşamayı öğrenen astronotların bedenlerini korumak için UUİ'de her gün 2 saat egzersiz yapmaları gerekiyor.

        Aksi takdirde astronotluğun gerektirdiği güçlü bir zihin ve beden uyarınca yerçekimsiz ortamdakiler, kas ve kemik erimesiyle karşılaşabiliyor. Stres ve baskı altında çalışabilme becerisi gerektiren astronotluk, sağlıklı bir fiziksel bütünlüğün yanı sıra güçlü bir zihni de şart koşuyor.

        Yerçekimsiz ortamda yemek ve içecek tüketmek de çok farklı çünkü sıvı maddeler, havada anında dağılıyor. Bu nedenle yiyecek ve içecekler özel paketlerde kullanılıyor. Sıvı içeceklerse toz halinde olup özel tüplerde, suda çözünecek şekilde muhafaza ediliyor.

        Uzayda yaşam için zamanla temel besin ihtiyacının yanında özel tercihlere göre de sistem geliştirildi ancak gıdaların çoğu hala konserve ve özel paketlerde bulunuyor.

        Halihazırda yaklaşık 300'den fazla yiyecek bulunuyor ve astronotlar kendi tercihlerine göre yemekler de getirebiliyor. Neredeyse bütün yiyecekler 1 ya da 2 yıl önce konserve, poşet, ışınlanmış veya dondurulmuş gıda şeklinde hazırlanıyor.

        BİR GÜNLERİ NASIL GEÇİYOR?

        Astronotlar, genel çalışma disiplinlere göre, UUİ'ye ulaşmalarının ardından sorumlu oldukları deneylere başlıyor. Yaklaşık 2 hafta UUİ'de vakit geçirecek ekip, oradaki pek çok astronot gibi güne Greenwich saatine göre 06.00'da başlayacak.

        Astronotlar, UUİ'de kahvaltıda bir arada vakit geçirmelerinin ardından misyon kontrol merkeziyle görüşerek günün programlamasını ve görevlerini ele alacak.

        Misyon kontrol merkeziyle iletişimlerini güçlü tutan astronotlar, akşam saatlerinde günün işlerini tamamlamalarının ardından sohbet ederek yemeklerini yiyecek. Gün içinde 2 saatlik egzersizlerini tamamlayan astronotlar, 22.00 gibi uyku tulumlarındaki yerlerini alacak.

        Astronotlar, Dünya'dakinin aksine uyku tulumlarıyla temas ederek uyuyamıyor zira yer çekimsiz ortam nedeniyle süzülmeye devam ediyorlar. Onlar için "uzanmak" tabiri tam anlamıyla geçerli olmuyor; süzülebilmeleri dolayısıyla baş aşağı şekli de uyku pozisyonlarından biri olabiliyor.

        SU GERİ DÖNÜŞTÜRÜLEREK KULLANILIYOR

        UUİ'de oranlar değişkenlik gösterse de suyun yaklaşık yüzde 93'ü geri dönüştürülerek kullanılıyor. Astronotların nefes alıp verişlerinden, bedensel atık ve sularından elde edilerek saf hale getirilen su, UUİ'deki temel sıvı kaynağı.

        Her litresinin uzaya getirilmesinin çok büyük maliyete sebep olması nedeniyle su, olabildiğince geri dönüşüm şeklinde kullanılıyor.

        NASA'ya göre su geri dönüşüm sistemi, mürettebatın uzay aracıyla getirilen suya bağlı kalma oranını yüzde 65 düşürüyor.

        ÖNERİLEN VİDEO
        Şurada Paylaş!

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ