Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Magazin Gani Müjde: Dram, insan ömrünü azaltıyor - Magazin Haberleri
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Bloomberg HT'de çarşamba akşamları ekrana gelen "Fatih Altaylı ile Bire Bir" bu hafta da renkli konuklarıyla izleyicileri ekran başına topladı. Altaylı, dün akşamki programında; Senarist-yönetmen Gani Müjde, müzisyen Murat Evgin, yazar-seslendirme sanatçısı Yekta Kopan, bale sanatçısı İlke Kodal ve şef Müge Ergül Karaca'yı ağırladı.

        "NEŞEMİZİ KAYBETTİK"

        Ekranlarda eskisi kadar komedi yapımlarının olmadığına değinen Gani Müjde, "Yurt dışına satılamıyor diye televizyonlarda komedi yasak. Güldür Güldür Show kaldı bir tek. Komedi yok, dram var, içimiz dışımıza çıktı artık. Friends ve How I Met Your Mother gibi diziler çıkarmamız lazım. Neşemizi kaybettik. Sinemada en çok komedi iş yapıyordu ama dram da artık başladı. Alışkanlıklar değişiyor. Dram seyretmenin gerçekten bilimsel olarak insan ömrünün azalttığını düşünüyorum." dedi.

        .png
        .png

        "NETFLIX BU YIL DA OSCAR ALABİLİR"

        Fatih Altaylı'nın 'Çok yönlüsün' vurgusunun üzerine Yekta Kopan, "Elimden geldiğince çok şey yapmaya çalışıyor ve yeni şeyler öğrenmeyi seviyorum." dedi.

        .png
        .png

        Kitap okumayı çok sevdiğini dile getiren Kopan, "Beni gerçekten en mutlu eden şey. Hiç kimsenin bana karışmadığı kendimle kaldığım ve o aleme girdiğim an çok mutlu oluyorum." şeklinde sözlerini sürdürdü.

        Uzun yıllar televizyonda sanat programı yapan Kopan, "10 seneye yakın, gerçekten de yoğun çalışarak hep beraber bir şeyler yaptık. Pek çok usta sanatçıyı ağırladık." dedi.

        Oscar hakkında konuşan, "Oscar bu sene Türkiye'de yayınlanacak mı bilmiyoruz. Bir gece, büyük bir eğlence. Büyük bir yayıncılık olayı. Dünyanın bir arada mutlu olabildiği anlar. Bunun bile o tatlılığını unuttuk. Mecralar değişti. Eskiden dijital kanalar yoktu. Netflix belki de bu sene de Oscar alacak." ifadelerini kullandı.

        REKLAM

        "İNSAN BEDENİNE AYKIRI BİR ŞEY YAPIYORUZ"

        Baleye başlama hikayesini anlatan İlke Kodal, "Aile yönlendirmesi önemli. Sonrası iç güdüsel bir şey. Çok sevdim ve 9 yaşında ben bu yolda devam edeceğim dedim. Çocukluk döneminde günde 2-3 saat çalıyorsunuz ama konservatuara girince büyük emek gerektiriyor. İnsan bedenine aykırı bir şey yapıyoruz. Anatomiyi zorluyoruz." diye konuştu.

        .png
        .png

        Kodal, "Görsel olarak müthiş etkileyici bir sanat dalı. Çok meşakkatli bir yol. O tutkuyu ve aşkı hayatının merkezine getirebilen az sayıda insanız. Bale sanatına gönül vermiş olan insanlar senelerce bu bedeni eğittiği için durmasına izin vermemek gerekiyor. Bale içinde pek çok sanat dalını barındırıyor. Felsefe, edebiyat, drama var tiyatro var." ifadelerini kullandı.

        Atatürk Kültür Merkezi'nin yapımı döneminde sanatçıların Süreyya Operası'nda bale yaptıklarını belirten Kodal, "12 sene boyunca oyuncuları küçük sahneye göre uyarladık. Açılış haftasında 'Uyuyan Güzel' balesiyle AKM'de sergiledik. AKM'nin her şeyini çok güzel yapmışlar." şeklinde sözlerini sürdürdü.

        "ESKİDEN KENDİNİ DUYURMAK DAHA KOLAYDI"

        Aynı zamanda müzisyen Erol Evgin'in oğlu da olan Murat Evgin, "Çocukluğumda kalıcı müzik yapan 15-20 yıl sonra da dinlenicek müzikleri yapan etrafımdaydı. O yıllarda tek bir kanal vardı. Bence bir şeyleri duyurmak daha kolaydı. O kanala çıkmak zordu ama çıktığınız zaman herkes tanıyordu. TRT'de Heidi vardı ve o benim ilk aşkımdı. Annem ve babam da sürekli beni işletirdi; 'Heidi'yi eve yatıya çağıralım mı? Büyük babasıyla bize gelsin mi?' diye.... İnanıyordum çünkü; Ajda Pekkan, Sezen Aksu ve Nükhet Duru'yu ne zaman televizyonda görsem ertesi bize geliyordu. Naif ve kaliteli sanatçıların olduğu bir ortamda büyüdüm. Bu durum beni müziğe sevk etti. Müziğin her mutfak halini gördüm. İlerleyen dönemlerde yarışma ve dizi-film müziklerini yaptım. Latin Amerika'da dizilerin için şarkılar Türkçe çalıyordu. Sonra bize bir talep geldi, İspanyolca dilinde söylemeye başladık." ifadelerini kullandı.

        .png
        .png

        "FARKLI KÜLTÜRLER YEMEK KONUSUNDA BENİ GELİŞTİRDİ"

        Sevdiği işi yaptığını belirten şef Müge Ergül, "Saint Benoît Fransız Lisesi'nden mezunum. Üniversitede gastronomi üzerine eğitim almadım ama her zaman istediğim şey yemekle ilgili bir şey yapmaktı. Farklı kültürler içerisinde yaşamam yemek kültürümü geliştirdi. Televizyon gazeteciliği okudum ama sonrasında hiç o işi yapmak istemediğimi anladım. Mutfak Sanatları Akademisi'nde eğitim aldım. Ailem yurt dışına da gitmemi istedi. Fransa yerine Londra'ya gittim. Londra yemek konusunda daha kültürlü." dedi.

        .png
        .png

        Ergül, Fatih Altaylı'nın "En iddialı yemeğin hangisi?" sorusuna ise, "Hepsi iddialı benim için. Yemeyi sevmediğim şeyi iyi yapamam. Yaptığım yemeği çok yiyemem." yanıtını verdi.

        ÖNERİLEN VİDEO
        Şurada Paylaş!

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ