Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Ekonomi Teknoloji Bilişim İnsanlar neden yapay zekâdan korkuyor? Yapay zeka aslında tehlikeli mi ve amacı ne? - Güncel haberler - Teknoloji Haberleri

        AI: Artificial Intelligence (Yapay zekâ) insanlık tarihinin en büyük buluşlarından, teknoloji gelişiminin önünde geniş ufuklar açan bir gelişim olarak kabul ediliyor. Ancak bu büyük güç, elbette büyük bir sorumluluğu da beraberinde getiriyor. Yapay zekânın gelişim sürecindeki potansiyel gelişimi ve dönüştürücü doğas olumlu kullanıma olanak sağlayabileceği gibi, olumsuz sonuçlar için de olasılıkları ortaya çıkartıyor.

        KORKULARIMIZI BİZ YARATTIK

        Yapay zekâ dünyasının bir parçası olmayanlar veya onunla çok da yakından çalışmayanlar için bu teknoloji geleceğe yönlik korku, şüphe ve güvensizlik algılarını da beraberinde getiriyor. Yapay zekânın konu edildiği filmlerin temelinde ‘insanlığın ele geçirilmesi’ olduğu düşünüldüğünde toplumun büyük çoğunluğunda bu korkunun olması da kaçınılmaz bir son diye düşünüyorum.

        REKLAM

        İronik olarak, bu korku ve şüphe dolu insanlarla telefonlarının kilidini açmak için yüz tanıma sistemi kullanan, banka hesaplarını telefonlarından kontrol eden veya en iyi rotayı bulmak için her gün yapay zekâ kullanan insanlar aynı kişiler.

        KURUCUSU DURDURULMASI GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNÜYOR!

        Ancak esas şaşırtıcı olan, son günlerde yapay zekânın en büyük karşıtlarından bir tanesi haline dönüşerek, “Medeniyetin geleceği için en büyük risklerden biri AI'dır” cümlesini kullanan kişinin son zamanların en hızlı gelişim gösteren yapay zekâ programlarından olan ChatGPT’nin kurucuları arasında yer alan, kendisine ait bir yapay zekâ şirketi olan ve hatta kendi sahip olduğu otomobil markasının otonom teknolojisini yapay zekâ sistemi ile inşa eden kişi... Elon Musk!

        “NÜKLEER SAVAŞ BAŞLIKLARINDAN ÇOK DAHA TEHLİKELİ!”

        ChatGPT’nin yaratıcısı olan şirket 2015 yılında ilk kez Elon Musk and Sam Altman’ın birlikte attığı adımlarla kurulmuş 2018 yılında ise Musk şirketteki hisselerini devrederek ortaklıktan ayrılmıştı.

        REKLAM

        Bugün gelinen noktada ise Tesla, SpaceX, Twitter ve Neurolink’in sahibi ünlü milyarder, yapay zekâ gelişiminin sınırsız gelişiminin tehlikeleri konusunda uyarılarda bulunan bir isme dönüştü. Hatta bir konuşmasında daha da ileriye giderek yapay zekâ için, “Nükleer savaş başlıklarından çok daha tehlikeli” cümlesini kullandı.

         Musk: AI gelişimi potansiyel risk!
        Musk: AI gelişimi potansiyel risk! Haberi Görüntüle

        Peki Musk’ın bu cümlelerinin ardındaki düşünce ne? İnsanların beyinlerine müdahale ederek, onları belirli hastalıkları yenebileceği bir yapay zekâ yönetimli çip ile donatmayı hedefleyen Neurolink şirketini kuran kişinin bu denli söylemlerinin değişmesinin arkasında kendi organizasyonlarının ChatGPT gibi hızlı gelişen sistemler karşısında geri kalması olduğu ve yetişmeye çabalarken onlar üzerindeki algıyı yönetme isteği olduğu vurgulanıyor.

        YAPAY ZEKÂ KORKUSUNUN ARKASINDAKİ PSİKOLOJİ

        Korku öğrenilmiş bir davranıştır ve üstesinden gelmekle karşı karşıya kaldığımızda kendimizin en büyük düşmanı olabiliriz. Teknoloji ilerledikçe dikkat süemiz de giderek azaldı. Daha kısa ve hızlı öğrenim yollarını tercih eder hale geldik. Erişim kolaylaştıkça tahammül seviyemiz ve sabrımız azaldı.

        REKLAM

        Yapay zekâ ve makine öğrenimi de, açıklanması gereken basit bir kavram değildir ve düzenli olarak kolayca sindirilebilir hale getirilmez. Bu, onları önceden var olan bir ilgi alanı olup olmadığını rasgele öğrenmek için popüler olmayan konular haline getirir. Kaliteli bilgileri bulmak ve onu anlamak için gereken çaba, sıradan ilginin faydalarından daha ağır bastığı için kendi konfor alanımızın dışına çıkmamız gerekiyor.

        Bu çaba eksikliği de öğrenme eksikliğine yol açıyor. Bu da sonuçta kavramın kendisinin veya kişisel bilgisinin kontrol eksikliği ile birleşiyor. Bir şey bizim için bilinmez olarak kalıyorsa veya kontrolümüz dışındaysa o zaman ondan korkarız.

        İşte bu bilinmezlik ile gelecekteki korkulardan öne çıkan örnekler...

        Sebep 1: Çalışma teknolojisini tam olarak kavrayamamak;

        Bir şeyi anlamamak, ona karşı doğal bir güvensizliğe yol açar. Kendimizi koruma içgüdülerimiz herhangi yeni bir şeyi derhal mümkün olan en kötü açıdan görür. Bakış açımız değiştirmek için onun tamamen bir tehdit olmadığı kanıtlandığında mümkün olur. Bilinmeyenin korkusu, bilinen bir düşmanla karşı karşıya olmaktan çok daha güçlüdür ve yapay zekânın çalışma alanları genişledikçe be birçok kişinin çalışma şeklini tam olarak anlamakta zorlandığı karmaşık bir kavram olduğu için bu korkunun tetiklenmesine sebep oluyor.

        REKLAM

        Sebep 2: Kötüye kullanılabilme ihtimali;

        Yapay zekâ teknolojisinin insanlar tarafından yaratıldığı, kötü niyetli insanlar tarafından da kötüye kullanılabileceği düşüncesi unutulmamalı. AI’nın gelecekte silahlandırılabilecek, duyguları olmayan bir ‘yaratık’ olduğu gerçeği de korkulardan bir tanesi olarak dikkat çekiyor. Bir diğer deyişle, geçmişte dünya savaşlarını başlatan zihniyetler gibi insanların elinde yapay zekâ gerçekten de büyük bir silaha dönüşme potansiyeline sahip.

         Yapay zekâ insanları işinden edebilir mi?
        Yapay zekâ insanları işinden edebilir mi? Haberi Görüntüle

        Sebep 3 – İnsanlığı ele geçirme potansiyeli;

        En temel yapay zekâ korkularından bir tanesi belkide budur. Öğrenme teknolojisine sahip yapay zekâlı robotların ayaklanarak insanlığı ele geçirmesi... Teknolojinin hızla gelişimi düşünüldüğünde bir önceki maddedeki silahlanma ihtimaliyle bir araya gelmiş bir yapay zekâ ordusunun insanlara karşı ayaklanması, yalnızca filmlerde kalan bir ütopya olmayabilir. Öğrenen AI şu anda halen yalnızca bir kavram olsa da insanlar kendilerini bilgisayarların gerisinde kalarak ilerlemeye ayak uyduramaz halde bulabilirler mi?

        REKLAM

        Sebep 4 – İnsanların yerini alma ihtimali;

        Belki yakın zamanda insanlara karşı ayaklanabilecek yapay zekâlar yaratılmayabilir. Belki de ayaklandıklarını görmeye bizim ömrümüz yetmez. Ama bir gerçek var ki insanların yerini alabilecek potansiyele büyük ölçüde sahipler. Önceki otomasyon dalgasında bu devralmanın bir öreneğini gördüğünü düşünenlerin yapay zekâya karşı korkusunun temelinde işlerini yerine yapacak AI robotlarına kaptırmak da yatıyor. Nitekim geçtiğimiz günlerde Goldman Sachs'ın raporunda yapay zekânın iş sektörüne daha fazla entegre olması ile birlikte dünya genelinde 300 milyon kadar iş alanının bu durumdan etkilenebileceği de açıklandı. Bu nedenle, işgücü piyasalarındaki değişikliklerin muhtemel olduğu vurgulanıyor.

        BU KORKULARI YENME İHTİMALİMİZ VAR MI?

        Yapay zekâ teknolojisi az bilgi ile ortaya atılanın aksine yazı yazdığımızda bize cevap veren bir ‘chat’ uygulamasından çok daha fazlasıdır. Bu nedenle bu korkularımızla bir arada yaşamayı, zamanla hayatımızı kolaylaştıran yönlerini algılayarak rahatlamaya adım atmayı öğreneceğiz. Ya da korkularımızın gerçek olması durumunda, kaçınılmaz sonun rahatlaması yaşanabilir...

        Zaten her iki türlü de yapay zekâ ve otomasyon şu anda önünü kesemeyeceğimiz kadar fazla hayatımızın derinine işlemiş durumda. Arama yaptığımız internet sitelerinden, elimizdeki cep telefonlarına, bilgisayarlarımızdaki oyunlardan, sohbet ettiğimiz chat uygulamasına, kullandığımız otomobillerin gelişiminden bağlantılı uygulamalara kadar...

        Eğlenceden, müşteri hizmetlerine kadar birçok farklı alanda kullanılan, öne çıkan yapay zekâ destekli chatbotlar ve uygulamarı:

        • Chat GPT
        • Netomi
        • atSpoke
        • WP-Chatbot
        • Microsoft Bot Framework
        • Alexa for Business
        • Zendesk Answer Bot
        • Jasper Chat.
        • Google Bard AI.
        • Character AI.
        • OpenAI Playground.
        • DialoGPT
        ÖNERİLEN VİDEO
        Şurada Paylaş!

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ