Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Spor Futbol Süper Lig Habertürk'ün spor yazarları Türk futbolunu masaya yatırdı - Futbol Haberleri

        HTSPOR

        Türkiye’nin futbol gündemi ortada... Derbilerin ardından taraftarların birbirine ‘naif’ şakalar yaptığı, karşılıklı esprilere kahkahaların atıldığı günler Kaf Dağı’nın uzağında artık. Futbolun güzelliği, saha içindeki aktörlerin becerileri ikinci hatta üçüncü planda. Fenerbahçe kafilesinin toplu halde uçuruma yuvarlanmasını, bir kahraman şoför önlüyor. Son günlerde spor sayfalarını kan, cana kast, polis soruşturması süslüyor. Süleyman Seba gibi bir ‘efsane’nin adının verildiği sezonda, F.Bahçe’ye yönelik saldırı nedeniyle lig 1 hafta erteleniyor. Deplasmana giden futbolcuların eşleri, çocukları evlerinde tedirginlik yaşıyor! İşte ‘dibe vurduğumuz’ bu noktada HABERTÜRK Spor’un yazarları masaya oturdu, Fatih Altaylı, Halil Özer, Meriç Müldür, Faik Çetiner, Serdar Ali Çelikler, İbrahim Yıldız, Atilla Türker, Kaan Ark “Buraya kadar neler yapılmadı, bundan sonra ne yapılabilir” konusunda görüşlerini ortaya koydu, Hasan Ercazip bu sohbeti kaleme aldı.

        Dibe vuran Türk futbolunun şiddetin pençesinden kurtulması şart. Ancak öncelikle, bu noktaya nasıl geldiğimizin eleştirisini yapmak gerek. HABERTÜRK yazarları ilk olarak durum tesbiti yaparak ‘topa’ giriyor...

        F.ALTAYLI: Türkiye’de bir kanun çıkarıldı. Sporda şiddetin önlenmesine dair kanun diye. Biz bu kanunu ‘Şike Kanunu’ olarak biliyoruz ama bu kanunun çıkış gerekçesi sporda şiddetin önlenmesi. Bu kanun benim bildiğim bir kere uygulandı. O da 3 Temmuz’da. Şike, bu kanunun içindeki unsurlardan bir tanesi. Kanunu okuduğun zaman şikeye ayrılan kısım küçük bir bölümse, diğer konular çok daha büyük. Ama bu kanundan ötürü açılmış bir tane dava bilmiyorum. Başkanların, yöneticilerin sözleri, taraftarı şiddete yönlendiriyor. Biz tüm bunları futbol içinde değerlendiriyoruz. Oysa bu demeçlerin hiçbiri futbol içinde değil. Şiddetle ilgili. Kanun açık bir şekilde ortaya koyuyor ki, adli soruşturma yetkisi savcılarda. Niçin bir savcı bu nevi demeçler veren yöneticiler hakkında Türk Ceza Kanunu gereğince dava açmaz?

        M.MÜLDÜR: Trabzonspor Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, son olayda savcıyı direkt hedef gösterdi, bu saate kadar onunla ilgili bile soruşturma açılmadı.

        İMAM-CEMAAT ETKİLEŞİMİ!

        F.ALTAYLI: Sporda PFDK bir takım cezalar veriyor. Yönetici “Verirse versin, gitmeyiveririm maça. Ben yine bildiğimi okurum” diyor! Kaldı ki, maça da gidip gizli bir yerden izleyebiliyor! Bu adamlarla ilgili neden hukuki bir dava açılmaz, sabıka siciline işlenecek suç işlediği ortaya konmaz? Aç bakalım Aziz Yıldırım’a, Ünal Aysal’a, İbrahim Hacıosmanoğlu’na, Fikret Orman’a davayı. 2 sene, 3 sene, 5 sene hapisle yargıla. Bakalım bir daha o sözleri söyleyebiliyorlar mı? Koca koca yöneticiler, milyon dolarlık sorumluluk sahibi adamlar bunu söylerse, alttaki zaten birçoğu işsiz güçsüz adamlar, taraftar lideri denilen adamlar ne yapmaz abi! ‘Demek ki başkan bu tarzdan hoşlanıyor’ diye algılıyor o mesajları! ‘Benim başkanım böyle dediyse demek ki biz her şeyi yapabiliriz, böyle yaparsam gözüne girerim’ diye düşünüyor. Tribün liderinin altına araba alıyor başkan, ev alıyor, iş kuruyor. Sonuçta ne kadar şiddet uygularsan o kadar makbul taraftarsın! En efendi başkanlar bile bunu yaptı. Kabahat başkanda mı? Başkanda olduğu kadar, hukuken yaptırımları olmasına rağmen uygulamayan savcılıklarda. O davalar açılsın, bakalım kimse konuşabiliyor mu? İmam ve cemaat hakkında şahane bir laf var!

        3 TEMMUZ’LA BAŞLAMADI

        M.MÜLDÜR: Olay tamamen 3 Temmuz’un etkisi.

        S.A.ÇELİKLER: Erman Toroğlu’nun yardımcısına Trabzon’da bıçak atıldığında, Mehmet Yılmaz tokatlandığında 3 Temmuz mu vardı? Ben şuna inanmıyorum. Bütün kulüp başkanları yarın yan yana fotoğraf verseler, ‘Biz çok iyi arkadaşız’ deseler, taraftar grupları gibi Umre’ye de gitseler, belki pozitif bir etki olur ama olayların ben tamamen düzeleceğini sanmıyorum.

        F.ALTAYLI: Tabii ki, 20 yılda bugüne gelindi, 1 günde düzelmesi mümkün değil. Ama tansiyon yavaş yavaş düşmeye başlar.

        FAY HATTINDA TEPİNİYORLAR

        S.A.ÇELİKLER: Şiddet yıllardır var. Ama biraz da biz şımarttık futbolu. ‘Ne oldu Magnum’la mı sıktılar’ diyen federasyon başkanlarının da etkisiyle bence bugünlere gelindi. Ben tekerlekli sandalye basketbol maçında, insanların tekerlekli sandalyeleri kırma noktasına geldiğini görünce olayın bittiğini anladım.

        K.ARK: Futbol zaten kendi içinde şiddet içeriyor. Futbol dediğimiz şeyin çoğu savaş simülasyonu. Adam evde yapamadığını orada yapıyor.

        F.ALTAYLI: Savaşmasınlar diye spor var. O zaman sporu kaldıralım, direkt savaşsınlar. Bu mesele Türkiye’de giderek yaklaşan bir iç çatışma ortamının ayak sesleri.

        K.ARK: Daha şiddetli günler yaşadık. Kayseri- Sivas maçını hatırlayın.

        F.ALTAYLI: Ondan sonrasını hatırlayın. O olay bizi nereye götürdü? Arkasından Maraş katliamı geldi. Sonrasında darbe!

        K.ARK: Fay hattı haline getirdiler. Şimdi fay hattının üzerinde tepiniyorlar. Buradan toplumsal çatışma çıkarmak amaç.

        S.A.ÇELİKLER: O yüzden tek çare var, savcının, hakimin, adalet bakanlığının görevini yapması. K.ARK: Maliye Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı görevini yapsın, 6222’ye gerek bile yok!

        ARTIK OTOBÜS DEVRİLDİ

        S.A.ÇELİKLER: Hepimiz birçok holigan ülkede maç seyrettik. Newcastle United tribününde birayı açıyor adam, sana pis pis bakıyor. Ama tribünde dokunamıyor sana. Devletinden korkuyor çünkü. M.MÜLDÜR: Bir daha ömür boyu o stada giremeyeceğini biliyor.

        F.ALTAYLI: Kavga konusunda bile bir fair-play duruşları var. Leeds United taraftarları neden öldü İstanbul’da? Adam geldi, yumruk yumruğa efendi gibi kavga edeceğini düşünüyor. İngiliz, adam gibi kavga ediyor. Seninki bıçak, taş sopa, silah!

        K.ARK: İngiltere’deki olayları inceledim. Orada da farklı bir durum yok. Cinayetler falan da oluyor. Bizde eskiden cinayet vardı. Yıldız Parkı’nda maçlardan önce cinayet işleniyordu.

        F.ALTAYLI: Burası farklı bir şey. Taraftar arasındaki kavgadan bir takımı tamanen öldürmeye teşebbüse geldi olay.

        H.ÖZER: Bizde artık otobüs devrildi. Öyle bakmak lazım.

        "FENERBAHÇE ŞAMPİYON OLUR"

        H.ÖZER: Ben sezonun bu noktada bittiğini düşünüyorum. Cumartesi akşamı itibarıyla lig bitti bana göre.

        S.A.ÇELİKLER: Bence devam ediyor. Fenerbahçe de bu noktadan sonra şampiyon olacaktır.

        F.ALTAYLI: Evet, bence de bu iş Fenerbahçe’ye yarar.

        S.A.ÇELİKLER: Farkında mısınız bilmiyorum ama Trabzonspor 2 yıldır Fenerbahçe’nin şampiyonluğuna büyük katkı yapıyor. Geçen yıl da yarıda kalan maçtan sonra Fenerbahçe şampiyonluğa inanmıştı. Bu sene de aynısı olacak. Bu saldırı bir kırılma noktası haline gelecektir.

        F.ÇETİNER: Trabzonspor bence de haftaya Galatasaray’ı yener ya da berabere kalır, Fenerbahçe’ye son güzelliği yapmış olur! Fenerbahçe de mağdur takım olarak şampiyonluğa yürür. Haftaya büyük gerilime sahne olması muhtemel Fenerbahçe-Bursa maçı da şimdi pamuk helva kıvamında geçer.

        ‘BİRLİKTEYİZ DEDİLER AMA!’

        HABERTÜRK masasında konu ligin nasıl devam edeceğine geliyor. Fatih Altaylı, Serdar Ali Çelikler ve Faik Çetiner, yaşanan saldırı sonrası F.Bahçe’nin şampiyon olacağını iddia ediyor

        İ.YILDIZ: Fenerbahçe otobüsü kurşunlandı. TFF ligleri bir hafta erteledi. Ne olacak ertelenince? Olay çözülecek mi?

        F.ALTAYLI: Bu Fenerbahçe’nin moralinin düzelmesi için yapılmış bir hareket.

        H.ÖZER: Diğer kulüplerin Fenerbahçe’yle birlikte olduklarını gösteriyor.

        M.MÜLDÜR: Birlikte olduklarını söylüyorlar ama Fenerbahçe’ye yapılan ziyarette Galatasaray yok, Beşiktaş yok, Trabzon yok!

        K.ARK: Fenerbahçe’nin bu hafta oynayacağı maçın dışında ligin ertelenmesi rezalettir.

        H.ÖZER: 40 kişi ölüyordu. Bunu yok sayamazsın!

        M.MÜLDÜR: Neden rezalet abi. Sadece Fenerbahçe’nin maçını erteleyince adamlar bu sefer ‘Şampiyonluk yarışında Fenerbahçe’yi kolluyorsun’ diyor.

        K.ARK: O zaman niye Beşiktaş maçını oynattın?

        "10 BİN LİRA İÇİN TÜRK SPORUNU ÇÖPE ATTILAR"

        F.ALTAYLI: Türk sporunda şiddetin bu denli artmasındaki unsurlardan bir tanesi de TV’lerdeki hakem programları. Bu programların başlamasıyla birlikte futboldaki tartışma düzeyi nereden nereye geldi. Erman Toroğlu’nun, Ahmet Çakar’ın tavırlarını izleyen bir gencin, fanatik bir taraftarın neler diyebileceğini sen düşün. Ne hakemlerin şerefsizliği kaldı, ne yöneticilerin şerefsizliği. Herkesi müthiş bir töhmet altında bırakan, kabadayı üslubuyla konuşan bir sürü adam türedi. Ben bunu yıllardır yazıyorum. Bu adamlarla futbolda barış olmaz. Program başına 10 bin lira, 20 bin lira alacağım diye Türk sporunu, Türk hakemliğini çöpe attılar.

        K.ARK: Geldik medyanın payına.

        H.ÖZER: Elmayla armutu karıştırmamak gerek. Ben onları medya kabul etmiyorum. Onlar medya değil!

        F.ALTAYLI: Örneğin aynı akşam birkaç güzel spor programı da var. Ama ertesi gün konuşulan o rezil programlar. İşin vahim tarafı da şu, kelli felli başkanlar o rezil programlara bağlanıyor. Türkiye’nin en düzeyli adamları!

        K.ARK: Bence keyif alıyorlar!

        İ.YILDIZ: Bu işin içinde yönetici rantını, televizyoncu reytingini yiyor.

        "KESİNLİKLE TERÖR EYLEMİ"

        S.A.ÇELİKLER: Peki bu bir terör eylemi mi yoksa bir taraftarın işi mi?

        F.ALTAYLI: Türkiye’yi karanlığa götürmek isteyenlerin bir işi.

        İ.YILDIZ: Ciddi bir terör meselesi. Son dönemdeki olaylara topluca bakılmalı.

        S.A.ÇELİKLER: Tetikçi ,Tarbzonsporlu taraftar bile olsa çok daha kapsamlı bir iş.

        K.ARK: Bu olayı sadece Trabzon’a yüklemek de yanlış. Net terör eylemidir. Amaç infial yaratmak.

        İ.YILDIZ: Trabzon ile F.Bahçe arasında bir sorun var. Daha çok düşmanlık sağlansın amacıyla yapılmış bir olay.

        "AVNİ AKER 55 KERE KAPANIRDI"

        F.ALTAYLI: Trabzon’da 15-20 yıldır bir şımarıklık var. O stadın şimdiye kadar 55 kere sezon boyu kapanması gerekirdi.

        K.ARK: Her hükümette Trabzon’dan ve Diyarbakır’dan mutlaka 1-2 bakan olur. Bu iki il de şiddet açısından hep şımartılmıştır.

        S.A.ÇELİKLER: Şehrin en büyük işvereni, tek sosyal olgusu Trabzonspor. Bir dönem ozanlar yetiştiren kentten, bugün sadece futbola bağlı bir yapı çıkması çok kötü.

        F.ALTAYLI: Hangi spor yazarı yazabildi, ‘Trabzon’un stadı kapatılmalı’ diye. Basın vurulma korkusundan bunu yapamıyorsa siyaset de yapamıyor.

        ACİL EYLEM PLANI

        HABERTÜRK Spor Servisi, Türk sporunun içine bulunduğu noktadan bir an önce kurtulması için yapılması gerekenleri masaya yatırdı. Listenin en başına ‘3 Temmuz davasının’ en kısa sürede bitirilmesini koydu

        Türk futbolunda şiddetin geldiği noktayla ilgili ‘teşhislerden’ sonra sıra ‘tedavi’ önerilerine geldi. İşte HABERTÜRK masasından taşan öneriler...

        S.A.ÇELİKLER: Çözüm önerilerini sıralayacak olursak bence şöyle ilerleyebiliriz:

        1- 3 Temmuz davasının hemen, en fazla 1 ay içinde bitmesi lazım. Türkiye’de bu davaya dair hukuki sürecin kesin ve net olarak tamamlanması gerek.

        2- Trabzonspor Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu’nun, o söyleyemiyorsa belediye başkanının veya Trabzon milletvekillerinin, Trabzon’da saygı duyulan kim varsa çıkıp, “Arkadaşlar bu iş UEFA’da bitti. Bu işin geri dönmesi mümkün değil. Bu saatten sonra ancak yepyeni bir delil çıkacak ki başa dönülsün. Bizim hakkımız yenmiş olabilir. Ama iş bitmiş artık” demesi gerek. Artık kimse boş yere umut pompalamasın.

        3- 3 Temmuz’daki figürlerin tamamının futbol ailesinden çekilmesi lazım. Bu sadece Aziz Yıldırım’ı değil, 3 Temmuz sayesinde koltuğa oturan TFF Başkanı Yıldırım Demirören’i, 3 Temmuz olmasa başkan olamayacak olan İbrahim Hacıosmanoğlu’nu, İbrahim Akın’ı, Korcan’ı da kapsar.

        4- 6222’yi savcılar ve adalet bakanlığı uygularsa bu işi azaltırız. En çok görev Adalet Bakanlığı’na düşüyor.

        H.ÖZER: Ben iki madde daha ekleyeyim.

        5- Bu işte caydırıcı olmanın en basit yolu, tribün altı mahkemeleri. Kim taşkınlık yapıyorsa, indireceksin spor mahkemesine, 2 yıl hapis, 3 yıl hapis. Cezası neyse vereceksin! Koyacaksın hakimi savcıyı oraya. 3 kişiye bu yöntemi uygula bakalım bir daha yapabiliyor mu?

        6- Futbolun içindeki aktörlerin de biraz olayları yumuşatması lazım. Örneğin rakip futbolcular gidip Samandıra’da meslektaşlarıyla birlikte olduklarını gösterebilirdi.

        ‘KUPA KONUSU ARTIK BİTMELİ’

        M.MÜLDÜR: Şenes Erzik geçen gün çıktı “Bu konu UEFA için kapanmıştır” dedi. Ama ertesi gün Trabzon kanadından, “Sonuna geldik, bitiyor” açıklaması geldi!

        F.ALTAYLI: Trabzonsporlu yöneticiler çıkacak, “Biz Trabzonspor olarak kupanın bizim olduğu görüşünü korumakla birlikte, mahkemenin vereceği karara saygılıyız” diyecek. Ama bakıyorsun, ‘O kupa bizimdir, oraya giremezler, buraya gidemezler’ beyanları geliyor.

        H.ÖZER: Birisinin hukuken o kupanın oraya gitme şansının sıfır olduğunu söylemesi lazım.

        M.MÜLDÜR: Hacıosmanoğlu çıkacak, kendi halkını kandırmaktan vazgeçecek. Artık yeter.

        H.ÖZER: Kupa falan her şey bir tarafa. Bu olay ille de pompalıyı alıp 45 kişiyi öldürmeye mi gidiyor?

        K.ARK: Futbol bir şiddet arenası haline geldi. 3 Temmuz bunun pik noktası. Ama şuna dikkat ettim. Küfür ne zaman serbestse saha içi şiddet o kadar az. Sulu GS-FB derbisini hatırlayın. Sahaya şişe atılmayan tek yer, toplu halde küfür edilen bölüm! Küfür edilsin demiyorum. Ama tespit de bu. Dünyanın her yerinde bireysel küfür var. El frenini indiriyor adam, giriyor maça.

        SİSTEM TOPTAN BATAR

        Göksel Gümüşdağ’ın ‘Fenerbahçe maçlara çıkmazsa sonuçlarına katlanır’ açıklamasına, Serdar Ali Çelikler karşı çıkıyor: “F.Bahçe bir alt lige düşerse, sistem batar. Sonuçlarına da herkes katlanır”

        M.MÜLDÜR: Göksel Gümüşdağ’ın açıklaması var. ‘Fenerbahçe maçlara çıkmazsa sonuçlarına katlanır’ diye.

        S.A.ÇELİKLER: Fenerbahçe 1 maça çıkmazsa hükmen yenilir. Devam ederse alt lige düşer. F.Bahçe’nin 500 milyon dolar borcu var. Küme düşmesiyle kulüp batma noktasına gelir. Peki Fenerbahçe bir alt lige düşerse bütün sistem batar mı batmaz mı?

        H.ÖZER: Yüzde 70 batar.

        S.A.ÇELİKLER: Yüzde 95 batar. G.Saray’ın 1.4 milyar TL’lik borcu, Trabzon’un kendi malvarlığının 3 katı borcu o zaman ne olur? O zaman TFF ne yapar. Digiturk kalır mı? Yıldırım Bey ne yapar, Göksel Bey ne yapar? Fenerbahçe sonuçlarına katlanır demek kolay. Siz sonuçlarına katlanabilir misiniz? Ama Fenerbahçe en sonunda sahaya çıkacaktır.

        F.ALTAYLI: Geçmişte F.Bahçe’nin uçağı da tehlike atlatmıştı. O zaman ‘THY yönetimi değişmezse sahaya çıkmam mı’ denilecekti? Bu bir manyağın işi. Burada Galatasaray’ın, Beşiktaş’ın, hatta Trabzon’un ne suçu var? Fenerbahçe ve Galatasaray’ın futboldaki ekonomik ağırlıklarından faydalanarak diğer takımlar üzerinde baskı uygulaması kabul edilebilir bir şey değil. Yarın da Galatasaray diyecek ki ‘Ben bu hakeme kızdım maçlara çıkmıyorum!’

        M.MÜLDÜR: Bence Fenerbahçe’nin bir tehdidi yok.

        S.A.ÇELİKLER: Tehdit eden Federasyon Başkanı ile Göksel Gümüşdağ.

        F.ALTAYLI: Fenerbahçe’nin hassasiyetini anlıyorum ama ligler devam etmeli. Türk sporunun böyle saldırılara boyun eğmemesi lazım demeleri gerekirdi.

        İ.YILDIZ: Tepki verirken ‘Ben lige katılmıyorum’ demek doğru değil. Bu işi Federasyon mu çözecek. Devlet çözecek. Ligler bir hafta ertelenmiş mi, ertelenmiş. Sen bunu getirip tüm Fenerbahçe’nin sorunlarıyla, 3 Temmuz olaylarıyla masaya koyamazsın.

        M.MÜLDÜR: Varsayalım konu çözülmedi. Fenerbahçe yarın Eskişehir’e giderken tekrar bir saldırı olsa, bu kez biri ölse ne diyeceksiniz?

        F.ALTAYLI: Bu olayın failleri bulunsa, Eskişehir yolunda saldırı olmayacağının garantisi mi var? Teröre karşı en önemli şey nedir. Teröre boyun eğmeyin, normal yaşama devam edin. Fenerbahçe böyle yaparsa Türk futbolu bir kurşunla rayından çıkmış olacak.

        "ADALET YOKSA KAVGA ÇIKIYOR"

        A.TÜRKER: Ülke futbolu ahbap çavuş ilişkileriyle yönetiliyor. Koskoca TFF Genel Kurulu 300 kişiden oluşuyor. Bu kurul da başta FB ve GS olmak üzere 4 büyük takımın tekeli altında. TFF yönetiminin tamamına yakını torpille o koltuklara ulaşıyor. TFF kurulları da yine belli kulüplerin, özellikle de FB ve GS’nin güdümünde. Zincirleme oluşan bu ilişkiler sonucu adalet sağlanamıyor. Adaletin sağlanamadığı yerde de kaos kavga ve disiplinsizlik oluşuyor.

        F.ÇETİNER: Federasyon Başkanı Şenes Erzik, Trabzon Başkanı Şamil Ekinci, Beşiktaş Başkanı Süleyman Seba, Galatasaray Başkanı Duygun Yarsuvat ya da Özhan Canaydın, Fenerbahçe Başkanı Razi Tırak, Faruk Ilgaz olsa bunlar yaşanır mı?

        S.A.ÇELİKLER: Azalır ama olur.

        "KEŞKE 5 TANE YILDIRIM OLSA"

        M.MÜLDÜR: Bir futbolcudan söz ederken bazen diyorsunuz ki, ‘Öylesi kolay kolay gelir mi?’ Aziz Yıldırım gibisi de zor gelir bu ülkeye. Sadece futbol boyutu mu var bu işin? Spor kulübünü yönetmek kolay iş mi? Keşke 5 tane daha Aziz Yıldırım olsa.

        S.A.ÇELİKLER: Artık en doğru sözü bile söylese, dünyanın en farklı bakış açısını getirse kimse onu duymuyor. Öyle bir durum oluştu.

        M.MÜLDÜR: Ben öyle düşünmüyorum. Keşke Türk sporunun başına geçse.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ