Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Ekonomi İş-Yaşam Doların kaderi FED’e değil papatya falına bağlı - İş-Yaşam Haberleri

        Abdurrahman YILDIRIM / GAZETE HABERTÜRK

        Gayet net hatırlıyorum ki, 2010 yılından itibaren parasal genişlemenin durdurulması, faizlerin yeniden artırılması gereği FED başkanları tarafından dile getiriliyor. O sıralarda bol ve ucuz para devam ediyordu. Nitekim bu parasal genişleme 2013 sonuna kadar sürdü. O tarihten bu yana dolar likiditesi artmıyor ama faizler de artırılmıyor. Küresel piyasaların bütün dikkati de FED’in faiz artırımına ne zaman başlayacağında. Zaten piyasaları vurgun yemiş gibi etkileyen ilk açıklama 22 Mayıs 2013’te FED başkanı Ben Bernanke’den geldi. İlk azaltım kararı da 2013 Aralık’ta alındı ve Ekim 2014’te bitti.

        -Aralık 2014’ten beri yapılan FED Federal Açık Piyasa Komitesi’nin (FOMC) çoğu, faiz artırım beklentisi ve bunun boş çıkmasıyla geçti. Bitişikte ABD politika faizine en duyarlı hazine kâğıdı olan 2 yıllık ABD Hazine faizinin yukarı yönlü bayrak direklerini andıran hareketi bir fikir verebilir. 5 adet direği sayıyorum. Bu çıkışların tümünde faiz 50 baz puanın üzerinde. 50 ve üzeri politika faizinin artacağının ciddi bir ihtimal olduğuna işaret ediyor.

        1 DOLAR KAÇ LİRA OLDU?

        -Aslında Aralık 2014 öncesinde de bu faiz oranı 3 kez yüzde 0.50 düzeyini aşmış. Biri Bernanke’nin açıklamasını takiben Eylül 2013, diğeri Temmuz 2014 ve üçüncüsü de faiz artırımına geçileceği beklentisi ile Eylül 2014’te görüldü. Dolayısıyla somut ve piyasalar tarafından fiyatlanmış “8 adet FED politika faizini artırıyor” korkusu veya beklentisi yaşanmış. Bu beklentiler boş çıkınca da faiz gerisin geriye gidiyor ve grafikte görüldüğü gibi bir sivri tepeyi hemen bir derin yar izliyor.

        -Son yukarı yönlü tepe ise 27 Ekim’de FED’in FOMC toplantısı ile başladı. Piyasalar faiz artırımını eylülde beklerken FED yapmayınca gelecek yılın ilk çeyreği gündeme geldi. Ama 27 Ekim’de de bir anda aralık ihtimali yeniden masaya kondu. Cuma günü açıklanan tarım dışı istihdam verisinin çok iyi gelmesi de bu ihtimali iyice artırdı. Yüzde 30’a kadar düşmüş olan aralıkta faiz artırımı yüzde 70’e çıktı.

        -Bu da faizleri yukarı yönlü fişekledi 27 Ekim’de 0.6130 düzeyinde olan 2 yıllık faizler sürekli bir tırmanışla 6 Kasım’da yüzde 0.9580’e yükseldi. 2 yıllıklarda 2008 sonrasının en yükseğine çıkılması FED’in faiz artırımına çok yaklaştığını gösteriyor.

        -Göstermesine gösteriyor da peki faizi artırır mı? Artırır da, artırmaz da. Çünkü iş ölçüt veya akıl terazisinden çıktı. FED eylül ayını pas geçerken Çin ve gelişmekte olan ekonomilerin durumunu gerekçe olarak belirtmişti. Çin’de de gelişmekte olan ekonomilerde de iki ayda pek bir şey değişmedi. Daha kötüye gidiş yok ama iyiye gidiş olacaksa da, FED’in faiz artırımı ile kesilecek. Avrupa’da ise işler düzelsin diye aralık ayında parasal genişlemenin boyutu büyütülecek. Japonya’da düzelme söz konusu değil. Kısaca dünyaya bakılacaksa faiz artırımını destekleyecek bir iyileşme pek gözlenmiyor.

        FAİZ RÜZGARI SEÇİM RÜZGARINI KESTİ

        -FED’in faizleri artıracağının en çok etkilediği alanlardan biri de para birimi dolar. Dolar kendinden sonra gelen altı büyük paraya karşı son üç haftada yüzde 5.9 yükseldi

        -Dışarıdaki bu durum yurtiçi piyasaların seçimle kazandığı rüzgârı da kesti. Yarım dolar ve yarım Euro’dan oluşan döviz sepeti TL karşısında ilk iki günde yüzde 3.13 değer yitirmişken, son üç günde yüzde 1.96 değer kazandı. Gelişmekte olan para birimlerinin dolara karşı haftalık kaybı ise yüzde 1.07’ye vardı.

        -Gelişmekte olan borsalar haftalık bazda yüzde 0.54 primli iken, BİST yüzde 3.2 arttı.

        -Dışarıda faizler yükseldi ama haftalık bazda Türkiye faizleri küçük oranlı da olsa geriledi.

        -Haftalık bazda pozitif ayrıştık ama dışarıdaki rüzgâr böyle eserse bu hafta durum değişebilir. FED aralıkta faiz artırımına gidecekse gelişmekte olan piyasalarla birlikte olumsuz etkilenmeye devam edebiliriz. Dışarıda dolar ve faiz artışı yurtiçinde de aynı artışlara yol açar.

        -Ya da FOMC’nin toplanacağı 15-16 Aralık’a kadar bir veri imdada yetişir, FED tutumunu değiştirir ve faiz artırımını gelecek yılın ilk çeyreğine bırakırsa da, kurtuluruz.

        İSTİHDAM TAMAM, ENFLASYON NE OLACAK?

        -ABD’de politika faizini artırmanın iki ana kriterinden biri istihdamsa diğeri enflasyonun yüzde 2’ye gelmesidir. Bu koşul henüz sağlanmış değil ve hedefin 10’da biri düzeyinde seyir var. Üzerine bir de değerli dolar geliyor. Faiz artırımı olacaksa doların değeri daha da artabilir. Para birimindeki bu değerlenme ise enflasyonu daha da aşağı çekebilir. Enflasyondaki gidişe bakılarak da, faiz artırılır mı, ayrı bir soru.

        -”FED eylülü niye pas geçti de aralıkta artırıma hazırlanıyor” sorusunun yanıtı da yok. Soru işaretleri çok ve at yarışlarındaki gibi, bir öne geçme bir arkada kalma durumları varlığını sürdürebilir de.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ