Uçakta bebekle yapılan en büyük 7 hata

Öncelikle doktorunuzun onayını almayı unutmak

Bir bebekle ne zaman uçabilirsiniz? Yaş, büyük bir etken değil. Ama yine de bebeğiniz 2 aylıktan küçükse, biletleri almadan önce doktorunuzun onayını almalısınız. Bebekler bağışıklık sistemlerini geliştirebilmek için zamana ihtiyaç duyarlar; dolayısıyla her bebek, hava yolculuğu için henüz hazır olmayabilir. Bir pediatr bebeğinizin hazır olup olmadığını size söyleyebilir ve almanız gereken herhangi bir önlem için sizi bilgilendirebilir.

Kalkış ve iniş için hazırlıksız olmak

Bir bebekle uçarken yapabileceğiniz en büyük hata, kalkış ve inişlerde yaşanan kabin içi basınç değişimini öngörememektir. Bebeğiniz uyuyakalsa bile, inişin ortasında kulaklarında ağrı ile uyanmasındansa siz önden uyandırın ve gerekli baş edebilme yöntemlerini kullanmasını sağlayın. Kabin basıncındaki değişim, bebeklerde orta kulak rahatsızlıklarına sebep olur. İniş ve kalkışlarda ağlayan çocuk sesleri duyulmasının sebebi budur. Basıncın dengelenmesi ve kulaklarının daha rahat etmesini sağlamak amacıyla bebeğinizi emzirmeye çalışın ya da emziğini kullanmasını sağlayın.

Yedek kıyafet hazırlamamak

Yanınıza bebeğiniz için ekstra kıyafet almamanın bir açıklaması zaten yok; ancak yedek giysiye ihtiyacı olabilecek tek kişi bebeğiniz değil. Düşük basınca maruz kalan bebek demek, hem bebeğin hem de annenin giysilerini berbat etmeye yetecek kadar kaka demektir. Bavulunuzu hazırlarken, bebekle ilgilenecek herkes için yedek kıyafet hazırladığınızdan emin olun. Elbette ki muhtemel kirli kıyafetler için kilitli poşetleri de unutmamak gerekiyor.

Bebek koltuğundan feragat etmek

2 yaşından küçük bebekler, birçok havayolu şirketinin uçağında anne ya da babanın kucağında ücretsiz seyahat edebiliyor. Ancak imkânınız varsa eğer, bebeğiniz için de bir koltuk almak ve araç koltuğunuzu beraberinizde getirmek, rahatlığınız açısından birçok şey değiştirecektir. Özellikle de bebeğiniz hareketliyse, koltuğunda sabit bir şekilde oturması herkes için iyi olacaktır. Araç koltuğuna, gideceğiniz yere vardığınızda da ihtiyacınız olabilir. Birçok şehir, çocuk ekipmanlarını kiralama olanağı sunuyor; ancak yine de araç koltuğu bulamama ihtimali, güvenlik açısından göze alınabilecek bir risk değil.

Uçağa çok erken binmek

Bazı havayolları, ailelere uçağa erkenden binme seçeneği sunuyor – ki rahat rahat koltuklarına yerleşebilsinler. Teoride kulağa harika geliyor; ancak sabit durmakta zorlanan bir çocuğunuz varsa ya da uyku zamanını ayarlamaya çalışıyorsanız, kötü bir tercih halini alabilir. Bazı aileler açısından uçağa en son binmek ve çocuklara hareket edebilecekleri ekstra zaman sağlamak, çok daha makul bir alternatif olabiliyor.

Sık sık seyahat etmemek

Mümkün olduğunca sık seyahat etmek, çocuğunuzun yolculuk sürecine alışmasına yardımcı olacaktır. Çocuklar biraz daha büyüyene dek, seyahat etmekten kaçınmak kulağa daha kolay geliyor olabilir; ancak imkânınız varsa eğer, daha sık yolculuğa çıkmak çok daha iyi. Düzenli seyahatler, çocuğunuza uçak yolculuğu pratiği yapma fırsatı tanır; ebeveynler ise bebeklerle yolculuk yapma sürecine alışma şansı elde eder.

Stres yapmak

Yolculuktan önce stres yapmaya başlamak hata aslında; nihayetinde bebekler, yalnızca uyumak ve yemek yemek istiyorlar. Huysuzluk yapsa bile elinizden gelenler oldukça sınırlı. Önden stres yapmaya başlamak, hiçbir amaca hizmet etmez. Ailelerin yaptığı en büyük hatalardan biri, uçaktaki diğer insanların düşüncelerini fazlasıyla kafaya takmak. Başta herkes sizi izliyor, sürekli yargılanıyor gibi hissediyorsunuz. Bu durum daha farklı, daha telaşlı bir şekilde ebeveynlik yapmanıza sebep oluyor – ki bebekler bunu anında fark ediyor. Önerebileceğim en faydalı metot, bilinçli farkındalık uygulamaları. Çocuğunuzun yanında, anın içinde var olun ve kendinize bebeklerin ağlamalarının normal ve makul olduğunu, elinizden geleni yaptığınızı hatırlatın.