Stres yaratan 6 kahvaltılık

Kahvaltı…

Günün en önemli öğünü.

Kahvaltı etmek, gece boyunca aç kalan vücudunuzu kendine getiren, gün içinde beyninizin ihtiyacı olan enerjinin başlangıç kaynağı olarak kritik bir görev üstlenen olmazsa olmaz bir alışkanlık. Vücudu ve beyni kahvaltı aracılığıyla beslemek, gün boyu maksimum odaklanma, zihin berraklığı ve enerji için kilit bir role sahiptir.

İnternet dünyası beyin sağlığı açısından ideal pek çok kahvaltı fikri ile dolup taşıyor; ancak bunların içlerinde aslında pek de söylendiği kadar faydalı olmayan öneriler de mevcut. Beyin sağlığınız açısından en kötü 7 kahvaltı fikrini derledik.

Evet, smoothie’ler sabah saatlerinde etkili proteinleri ve bitki temelli besleyici maddeleri almanın son derece basit ve pratik yolları olarak hayatımızdalar. Ancak bu içeceklerin birçoğu, esasen kılık değiştirmiş milkshake’ler. Yalnızca meyvelerden (genelde muz ve mango gibi yüksek glisemik meyvelerden) ve meyve aromalı yoğurtlardan yapılan milkshake’ler, yapılarında ciddi derecede şeker barındırıyorlar.

Kan şekerini yükseltici bu etkiyi hafifleştirecek yağ ya da protein içermeyen içecekler, birkaç saat içinde tam tersi bir düşüş getirecek olan ani enerji fırlamalarına sebep oluyor – sonuç ise yorgunluk, kaygı ve asabiyet.

Antioksidan zengini meyveleri kahvaltıda tabi ki tüketmek gerekiyor; ancak bol meyvelerle hazırlanan kahvaltı kaselerindeki meyve miktarı, genelde koca bir aileyi besleyecek kadar oluyor. Bir de granola, tatlı hindistancevizi taneleri, bal vs ile süslendiklerinde şeker deposundan başka bir şey olamıyorlar ne yazık ki.

Birçoğumuz için bir fincan kahve, güne başlamanın en güzel yollarından. Ancak kahve dendiğinde akla birden çok şey geliyor: bir kupa sade filtre kahve mesela ya da badem sütlü bir kapuçino veya şeker dolu sütlü kahve.

Yapay aromalarla, rafine şekerle veya sütle tatlandırılmış katkılı kahvelerin vücutta ve beyinde inflamasyonu arttırdığı bir gerçek. İnflamasyon, psikiyatrik hastalıkların ve bilişsel zayıflamanın yükselişi ile ilişkilendirilen bir rahatsızlık.

Evet, mısır gevrekleri hızlı sabahların en pratik kahvaltı seçeneklerinden; ancak tüketilen mısır gevreğinin türü, gün içindeki bilişsel faaliyetleriniz üzerinde son derece yoğun etkileri beraberinde getiriyor.

Mısır gevrekleri söz konusu olduğunda, tam tahıllar, kuruyemişler, sağlıklı yağlar ve bağırsak sağlığı için lifler içeren seçeneklere yönelmek gerekiyor. Ne yazık ki piyasadaki ürünlerin pek çoğu, bu besinsel maddelerden çok az içeriyor. Şeker düzeyini kontrol altında tutabilmek ve besleyici madde tüketimini arttırabilmek adına ev yapımı granola ya da mısır gevreği karışımları deneyebilirsiniz.

Orman meyveleri gibi lif ve polifenol içerikli düşük-glisemik meyveler ve bağırsak mikrobiyomunu destekleyen özellikleriyle süzme yoğurt kahvaltı açısından ideal. Ancak meyve aromalı yoğurtlar, dengeli bir kahvaltı öğesi olarak pazarlanan yapay şeker kaynaklarından başka bir şey değil ne yazık ki.

Aldığınız ürünlerin içerik etiketlerini dikkatlice incelemelisiniz; unutmayın, 4 gr şeker, 1 çay kaşığına denk geliyor – yani sözde ‘sağlıklı’ yoğurtlarla 6-8 çay kaşığı şeker tüketmediğinizden emin olun. Bunu yerine güne istediğiniz türde doğranmış meyveler ve biraz tarçın ve bal ile tatlandırılmış şekersiz yoğurtla başlamayı deneyin.

Her ne kadar basit, pratik ve her yerde elimizin altında olsalar da fırınlarda satılan kahvaltılık ürünlerle kahveyi güne başlamanın yolu olarak seçmek, gün içindeki odaklanma becerilerimizi ve ruh halimizi negatif yönde etkiliyor. Hamur işleri rafine karbonhidratlar açısından zengindirler; kızartılarak yapılanlar ise genelde inflamatuar yağlarda kızartılırlar – sonuç ise kısa vadede bilinç bulanıklığı, uzun vadede zayıf bellek. Kafeini biraz azaltarak güne besleyici maddeler açısından doymuş olarak başlayabilirsiniz.