Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

Oğluma, onu sevmek için, sesime verdiğim içten gelen muzır bir tonla "Küçük yaramaz" hitabım, bazen onu kızdırıyor. "Anne, bana hep yaramaz diyorsun. Ben yaramaz değilim" diye itiraz edecek oldu bir keresinde.

"Bu bir sevme ifadesi oğlum" gibi bir şeyler çıktı ağzımdan. Sahi, ona "yaramaz" diye seslenmemi hak ediyor muydu?

Durup şöyle bir düşündüm. Hep hareketli bir bebek ve enerjisi yüksek bir çocuk oldu, ama öyle 'yaramaz' sınıflandırmasına tabi tutulacak cinsten değildi, haksızlık edemem.

Ah, bu gözler ne yaramazlar, ne şımarıklar gördü...

Konuya biraz mantık çerçevesinden bakınca kime yaramaz ya da şımarık demem gerektiği aklımı kurcaladı.

Şımarık çocukları resmettiğimizde, çoğumuz, istediklerini elde edememe, kurallara uymaları söylenmesi ya da herhangi bir rahatsızlıkla karşılaşma durumunda girilen öfke nöbetlerini düşünürüz.

Bilinçli ebeveynlik konusunda araştırmalar yapan Amerikalı ebeveyn koçu Reem Raouda, 200'den fazla çocuk üzerinde yaptığı incelemeler sonucunda şımarık davranışın bazen karşılanmamış ihtiyaçlara işaret edebileceğini tespit etmiş. 'Aşırı şımarık' çocukların beş davranışını şöyle sıralıyor:

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ