Anneler, Anneler Günü'nde gerçekten ne ister?
Anneme en pahalı hediyemi ilkokul 1'deyken verdim. Daha fazlasını hiç satın alamadım. Hayatımızın sonuna dek o anıyı zihin çerçevemizde asılı tutacağız. Anne olunca anladım ki, ben de benzer bir hediyeyi bekliyormuşum hep. Şimdi, reklamları kapatıp anneleri dinlemeye hazır mısınız?
ABONE OLOlağanüstü özellikleriyle mutfak robotu, yeni nesil fritöz, zerre iz bırakmayan elektrikli süpürge, tencere seti... Liste böyle uzayıp gider. Buna kıyafet, makyaj malzemesi, kişisel bakım gereçleri falan da ekleyebiliriz. Klasik Anneler Günü hediyeleri işte...
En başta sıraladığımız hediye seçeneklerine dönelim. Anneler, Anneler Günü'nde bunları mı ister gerçekten? E, isteyebilir... Hani şu kombinleri modern annenin yeni yüzünü yansıtan o markadan bir hediye çeki de fena olmayabilir. Ama aslında bu değil annelerin tek beklentisi.
Anneme yıllardır Anneler Günü'nde hediye alırım, uzak geçirdiğimiz yıllarda mutlaka bir şey göndermişimdir. Hep mutlu oldu haliyle... Ama unutamadığı tek bir Anneler Günü var. Sanırım ilkokul 1'deyim; annemin karşısına geçtim ve dizeleri okumaya başladım:
"Anneciğim seni ben / Çiçeklerden yemişten / Sarı saçlı bebekten / Canımdan çok severim / Gitme hep yanımda kal / Beni kollarına al / Pembe gülden daha al / Yanağından öperim.”
O, havada uçuşan mutfak malzemelerinden, elektronik eşyalardan oluşan hediye silsilesinin yanında, iç dünyamızda durumlar bambaşka. Anlamlı bir çift söz aslında her şey demek... Oğlumun elinden çıkma bir resmi, minik parmaklarıyla yazdığı bir notu kalbimin en güzel yerinde saklamak üzere beklemenin heyecanı içindeyim. Biliyorum, benim gibi düşünen annelerle birlikte biz aslında çok kişiyiz.