HT Gastro
Seyahat

Yeni yerler keşfetmeye ne dersiniz?

Hafta sonunu en güzel şekilde değerlendirebileceğiniz büyüleyici güzellikte manzaraları olan yeni yerler keşfetmek ister misiniz?

Giriş: 24.10.2020 - 13:56 Güncelleme: 15.02.2024 - 13:07
Haberler Gastro Seyahat Büyüleyici güzellikte yaylalar

İstanbul, Ankara, Bursa gibi büyük şehirlere yakınlığı ve doğal güzellikleriyle alternatif tatil olanakları sunan Sakarya, 28 yaylasıyla yaz kış doğa turizmi için önemli seçenekler sunuyor. Bunlardan bazıları; İnönü, Soğucak, Davlumbaz, Çiğdem, Sultanpınar, Dikmen, Pürenli ve Acelle Yaylası.

Bol bol çam kokulu oksijen alabileceğiniz, hafta sonlarını değerlendirebileceğiniz, büyüleyici güzellikte manzaraları olan Sakarya, Düzce ve diğer yerlerde bulunan eşsiz yeni yerler keşfetmeye ne dersiniz?Özellikle kitle turizminden uzak, doğayı, kültürü, gastronomiyi, özgün değerleri, otantik yapıyı, doğa içinde izole yaşamak isteyen kamping benzeri doğa aktivitelerini tercih edenler için hazırladık listeyi.

1

ACELLE YAYLASI - SAKARYA

İstanbul’dan yaklaşık 200 km uzakta Sakarya'daki Acelle Yaylası'na ulaşmak 3 saat civarında sürüyor. Yayla sizi girişte düzenli, temiz ve bakımlı yayla evleri ile karşılıyor. Evleri geçtikten sonra göleti göreceksiniz. Yaylanın batısındaki bu gölet evlerden uzak olduğu için daha sakin ve kamp için uygun. Gölet etrafında çadır kurabilir keyifle vakit geçirebilirsiniz. Çevresi birçok başka yayla ile çevrili olan Acelle Yaylası‘nda 5-10 km alanda güzel yürüyüş rotaları bulabilirsiniz.

2

Acelle Yayla Göleti Sakarya ili, Akyazı ilçesine bağlı Hanyatak mahallesine yakın 1200 mt rakımlı bir yayla göleti. Göletin doğusunda yer alan yayla evlerinin olduğu yer Acelle Yaylası olarak bilinir. Acelle Yaylasına; Sakarya Akyazı'dan sonra Beldibi mevkiinden Hanyatak mahallesine giderek ulaşabilirsiniz. Sakarya merkeze 70 km uzaklıkta olan bu göletin ufak bir keşifle gölü seyredebilecek çok güzel bir yer bulabilirsiniz. Göl etrafında irili ufaklı çeşmeler bulunur. Kamp ateşine odun bulmak için biraz ormanın derinliklerine girmeniz gerekebilir.

3

Konaklama yeri kamp tesisi vb bulunmuyor. Tuvalet var. Cafe restoran yok. İnternet var ama çok zayıf. Çeşme var ancak kesik olabiliyor, bu yüzden suyunuzu yanınızda götürün. İstediğiniz yerine kamp kurma imkanınız var. Acelle Yaylası'na giderseniz Enişte Deresine uğramadan dönmeyin.

4

Enişte Deresi yaylanın tam ortasından geçiyor. Bu dere üzerinde halk tabiriyle “Büyük Deniz” denilen 60-70 metre uzunluğunda 3-4 metre genişliğinde, derinliği tam olarak bilinemeyen doğal yollarla kaya kütleleri arasında oluşmuş bir su birikintisi mevcut. Enişte Deresi’nin yatak genişliği düz alanlarda 8-10 metreyi, kayalık arazilerde ise yer yer 2 metreyi bulabiliyor.

5

Acelle Yaylası geniş yapraklı ve iğne yapraklı ağaçlardan oluşan bir bitki örtüsüne sahip. Ayrıca orman içlerinde orman gülü ve şimşirden oluşan bodur ağaçlarda var. Kanlıca, kuzugöbeği gibi yer mantarları ve ağaç mantarları bulunabiliyor.

6

Yılın belirli zamanlarında Göletin dolmasını sağlayan Enişte deresinin yanlarında dağ çileklerini toplayabilirsiniz. Hanyatak mahallesi içinden sonra yol yaklaşık 6 km orman ve toprak yola dönüyor. Normal binek araçlarla gidilebilirsiniz. Ancak çok yağışlı ve çamurlu havalarda sıkıntı çekebilirsiniz. Dikkat etmekte fayda var. Yaban hayat konusunda diğer yaylalarda da olduğu gibi her zaman misafir olduğunuzu hatırlatmam gerek.

7

TURNALI YAYLASI - SAKARYA

Akyazı ilçesindeki Turnalı Yaylası, harika bir gölet ve çevresindeki yayla evleriyle muhteşem doğal güzelliklere sahip tablo gibi bir yayla. Sakarya'da Akyazı ilçesi sınırları içinde, Elmacık Dağları üzerinde, Çiğdem Yaylası'na 1,5 km uzalıkta. Sakarya bölgesindeki en ufak fakat en güzel yayla. Akyazı-Hendek sınırında, Keremali Tepesinin doğusunda. Yaylada 18 km uzunluğunda yürüyüş parkuru var.

8

Turnalı Yaylası, muhteşem doğası, göleti ve sakinliğiyle ziyaretçilerini adeta büyülüyor. Şehrin karmaşasından biraz uzaklaşmak, huzurlu vakit geçirmek isteyen herkesin gitmesi gereken bir yer. Temiz doğası ve görülmesi gereken bir tabiatı olan yaylada kamp yapabilirsiniz.

9

Ama kamp yeri için özel bir tesis yok. Yaylanın yakınlarında market olmadığı için gidenler yanlarında erzaklarını, ihtiyaçlarını ve çadırlarını götürmeleri gerekiyor, ancak bolca çeşme var. İstanbul ya da Ankara’dan yaylaya 3,5-4 saatlik bir sürede ulaşabilirsiniz.

10

Sakarya'nın Akyazı Dokurcun sınırları içinde yer alan Turnalı Yaylası, muhteşem doğal güzelliklere sahiptir. Çiğdem Yaylası ile birleşir. Doğa yürüyüşleri ve muhteşem manzaralı fotoğraflar çekebilirsiniz.

11

TORKUL GÖLETİ - DÜZCE

Düzce merkeze 34 km uzaklıktaki Torkul Göleti eşsiz ve masalsı bir doğa güzelliğine sahiptir. Uğurköyü sınırları içerisinde bulunan volkanik çöküntüler sonucu oluşan tabii bir gölettir. 1300 m yükseklikte olduğu için her zaman serindir. Gölet etrafını çevreleyen kayın, köknar, gürgen, akçaağaç, karaçam, kestane ağaçları sizi bambaşka bir dünyaya yolculuğa çıkarır.

12

Özellikle sık ormanın içinde hamağınızı da kurduysanız göl manzarası eşliğinde doğanın size sunduğu eşsiz terapi duygusunu yaşayabilir, doğanın keyfini çıkarabilirsiniz. Yürüyüş yapabilirsiniz, balık tutabilirsiniz, fotoğraf çekebilirsiniz.

13

Torkul Yayla'sında konaklama yeri, kamp tesisi, restoran, wc yok. Mutlaka yiyecek ve içeceklerinizi yanınızda getirmelisiniz. Alışveriş yapacağınız bir market ya da işletme de yok. Gölet çevresinde sadece bir tane çeşme var.

14

Gölete ulaşmak için Düzce merkezden önce Beyköy ve Uğur köylerini geçmeniz, ardından da Odayeri Yaylası'na ulaşmanız gerekiyor. Odayeri Yaylasına geldiğinizde aracınızı kenara çekip mutlaka burada da fotoğraf çekmek isteyeceksiniz. Gölete çok yağmurlu ve karlı dönemler dışında normal binek aracınızla ulaşabilirsiniz.

15

PÜRENLİ YAYLASI - DÜZCE

Düzce İline bağlı Gölyaka sınırları içerisinde bulunan, doğanın renk cümbüşüyle kaynaştığı Pürenli Yaylası, Düzce Merkezine 28 kilometre mesafede olup rakımı 1400 metredir. Yaylaya ulaşım iki şekilde olabilir; Sakarya – Mudurnu Yolu ile Ilıca köyünden yaklaşık 18 km lik Orman yolundan, ya da Gölyaka üzerinden yol üzerindeki Güzeldere Şelalesi’ne ve Balıklı Yaylası’na uğrayarak... Püren Yaylası adını çan biçiminde küçük sarı kırmızı, güzel kokulu çiçekler açan, kökünden ağızlık, dallarından süpürge yapılan bir tür çalıdan almıştır.

16

Yaylaya ulaştığınızda büyüleyici bir manzarayla karşılaşacaksınız. Çam ağaçlarının önünde yayla evleri ve bu evlerin önünde yer alan ufak gölet masalsı bir görüntü sunuyor. Bol bol fotoğraf çekebilir, yürüyüş yapabilirsiniz. 3 km uzaklıktaki Güzeldere Şelalesi’ni ve Balıklı Yaylası’nı görebilirsiniz. Ayrıca Samandere Şelalesi'ni, Kardüz ve Derebalık yaylalarını ziyaret edebilirsiniz.

17

Konaklamak için tek seçenek çadır kurarak kamp yapmak. Pürenli Yaylası’nda ve çevresinde konaklamak için herhangi bir pansiyon, otel, cafe ya da restoran, WC bulunmuyor. Alışveriş yapabileceğiniz market de yok. Mutlaka yanınıza yiyecek bir şeyler alın. Çeşmesi var. Geceleri yayla oldukça soğuk oluyor, sıkı giyinmeye özen gösterin. Geldiğinizde nasıl temiz bulduysanız giderken de mıntıka temizliği yaparak çevreyi temiz bırakın.

18

TEKİROVA TABİAT PARKI (KLEOPATRA KOYU)

Aslında mevsim tam da Akdeniz zamanı. Güzel ülkemizin cennet koylarından biri olan ve Antalya Kemer'e bağlı Tekirova beldesi sınırları içerisinde olan ve şimdilik bakir diyebileceğimiz Kleopatra Koyu'nda güzel bir kamp deneyimini yaşamanızı mutlaka tavsiye ederiz. Kleopatra Koyu kamp meraklılarının gözde mekanı. Tekirova merkezinden ayrıldıktan hemen sonra yaklaşık 3 km lik toprak ve orman yolundan biraz dikkatlice binek aracınızla bu güzel koya ulaşabilirsiniz.

19

Tekirova Tabiat Parkı olarak da geçen bu koyda herhangi bir işletme ve market bulunmuyor. Dolayısıyla mutlaka yiyecek ve içeceklerinizi yanınıza almanız gerek. Koy tamamıyla taşlık ama akvaryum görünümünde bir denize sahip. Deniz kampı yapmasını sevenler, mis gibi temiz havanın sunduğu bol çam kokulu oksijeni içine çekmek isteyenler için harika bir seçim.

20

Bölge ılıman bir ilkime sahip olsa da çadırlarınızın fermuarı kapalı olmalı. Aksi takdirde gece sivrisineklerle baş etmek zorunda kalabilirsiniz. Ama genel anlamıyla bu koyda yapılabilecek en güzel şey deniz kenarına kurduğunuz çadırınızın içinden dalgaların sesleri eşliğinde güzel bir uyku çekmek, güneşlenmek, hamakta sallanmak veya kitap okumak…

21

ÇATKÖY - RİZE

Karadeniz aşığı olmak için Rizeli olmaya gerek yok. Doğası, insanı, yaşantısı ve daha sayabileceğim pek çok şey beni bu cennet köşeye çekmekte sanırım haklı. Rize Çamlıhemşin’e bağlı Çatköy sınırları içinde olan Cancik Pansiyon bir aile işletmesidir. Pansiyon 5 adet Kütük eve sahip. Kendine ait restoran ve market var. Çok cana yakın olan İşletme sahibi Tahsin beyin gezi için önerilerine uyun derim. Pansiyon bahçesi oldukça geniş. Bahçesine kampınızı atmanıza izin veren Tahsin bey bu konuda fazlasıyla cömerttir. Eşinin yaptığı Muhlama ve Turşu kavurmasını mutlaka yemenizi tavsiye ederim.

22

Burada yapabileceğiniz çok güzel aktiviteler var. Çatköyü’ne çıkıp yürüyüş yapabilir, köye adını veren iki derenin birleştiği yerden bir yöne Elevit ve Trovit Yayla’larına (12 km), ya da diğer yöne saparak Çiçekli Yaylası ve Kale-i Bala yı (10 km) görmeye gidebilirsiniz. Bol bol yürüyüş yapabilir, mis gibi dağ çileklerini koklayabilirsiniz.

23

Doğası itibariyle her an yağmur yağma riski olan bu coğrafyaya yanınızda mutlaka yağmurlukla gitmelisiniz. Çamlıhemşin den 27 km uzaklıkta olan bu güzel pansiyona gelmeden önce de yol üzerinde bulunan Zilkale ve Palovit Şelalesi’ne de uğrayıp, tarihi ve bol oksijeni depolamanızı da tavsiye ederim. Ulaşım her türlü binek araçla uygun olacaktır.

24

BORÇKA KARAGÖL TABİAT PARKI - ARTVİN

Artvin Şavşat’tan sonraki ikinci Tabiat Parkı olan, sonradan tabii olarak oluşan Borçka Karagöl Tabiat Parkı deniz seviyesinden 1550 mt yükseklikte olup, Artvin Merkeze 60 km, Borçka merkeze ise 27 km uzaklıkta bulunan muhteşem bir göldür. Kenarında kamp yapılmasına izin verilmeyen göl 4 mevsim ziyaretçi kabul ettiği için Wc ve restoran bulma imkanınız var. Bölge yağışı bol olduğundan anlık hava değişimlerine çok dikkat etmelisiniz. Kayın, gürgen, kestane, karaçam gibi ağaçlarla kaplı göl çevresi büyük bir orman örtüsü çeşitliliğine sahip.

25

Borçka Karagöl bir tabiat parkı olduğundan, girişte kişi başı ücret talep ediliyor. Kamp yapmayı seviyorsanız girişteki otoparkın arkasında bulunan ormanda ya da göle suyu sağlayan derenin kenarına kampınızı atabilirsiniz. Ancak Karadeniz’de olduğunuzu asla unutmayın. Yağış esnasında derenin yükselme ihtimaline karşı kampı yüksek bir yerde yapın. Bir uyarı da yabani hayvanlar için.

26

Bölge boz ayıların, çakalların, kurtların ve buna benzer yaban popülasyonunun bol olduğu bir yerdir. Dolayısıyla hayvanların gece uyurken çadırınıza ziyarete gelmesini istemiyorsanız mutlaka yiyeceklerinizi kampınızdan mümkün olduğunca uzak tutmanızda fayda var.

27

İNÖNÜ YAYLASI - KOCAELİ

İzmit-Yuvacık istikametinden Yuvacık Barajına doğru devam ettikten sonra sırasıyla Aksığın ve Tepecik köyüne ulaşır, tabelaları takip edip köyün içine girmeden İnönü Yaylasına varırsınız. Araçla farklı güzergâhlardan ya da bir rehber eşliğinde yürüme parkurlarından gitmek de mümkün. Tepecik köyünden sonra köknar, kayın, ladin, kestane gibi orman ağaçları arasında stabilize bir yoldan yaylaya kadar yarım saatlik bir yol var. Ağaçlar gökyüzünü kapatmaya başlayınca ve hava serinledikçe kaybolduğunuzu düşünmeye başlıyorsanız çok yaklaştınız demektir.

28

İnönü Yaylası İzmit ile Pamukova arasındaki Samanlıdağları zirvesinde Köknar ağaçları arasında kalan vadide yer alıyor. Yaylaya varınca ortalama 600-700 metre genişliğinde ve birkaç km uzunluğunda yemyeşil bir çimen karşılayacak sizi. Yaklaşık 1000 metre yüksekliğindeki bol oksijen başınızı döndürecek. Vadinin hemen girişinde bir mağara var. Yaylanın adının bu mağaradan geldiği konusunda bazı bilgiler mevcut. İn-Önü.

29

En yakın yerleşim yeri yarım saat uzaklıkta olduğu için yiyecek ve içeceğinizi mutlaka yanında getirmeniz gerekiyor. Yayla genel olarak serin olduğu için sıkı giyinin.

30

FARALYA KÖYÜ - ÖLÜDENİZ

Faralya Köyü, Muğla-Fethiye’ye Bağlı Ölüdeniz’in bir mahallesi durumundadır. Ölüdeniz’e yaklaşık 16 km uzaklıktadır ve deniz seviyesinden yaklaşık 300 mt yüksekliktedir. Yamaç paraşütü ile ünlü Babadağın eteğinde yer alan bu şirin köy, aynı zamanda dünyaca ünlü Kelebekler Vadisi’ni de en iyi açıdan gören köydür. Ayrıca tarihi Likya Yolu'nun güzergahı üzerindedir.

31

Köyde konaklayabileceğiniz pek çok Butik otel bulabilirsiniz. Kamp yapmayı düşünürseniz Likya Yolu üzerinde herhangi bir yerde kamp atabilirsiniz, George House Kamping de konaylayabilir ya da Belediye’ye ait olan Kelebekler Vadisi Seyir Tepesi'nde kamp atabilirsiniz. Seyir Tepesinde konaklama ücretsizdir.

32

Macera ve tehlikeye meraklıysanız da patika yollardan Kelebekler Vadisi‘ne inebilirsiniz. Ama vadiye inişin oldukça tehlikeli olduğunu belirtelim. Hiçbir şey yapmak istemiyorum derseniz de kampınızı kurup manzaranın keyfini çıkarabilirsiniz. Görülmesi gereken bir yer.

33

Köyde bakkal ve büfe bulablirsiniz. Ölüdeniz’e gidip tabiat parkının ziyaret edebilir denize girebilirsiniz, yürüyüş merakınız varsa Likya Yolu üzerinden Kabak Koyu‘na yürüyebilirsiniz.

34

ARDEN KAMPING - KAZ DAĞLARI

Kaz Dağları bir tarafı Edremit Körfezi’ne diğer tarafı Çanakkale'ye bakan eşsiz bir doğa harikasıdır, her bir karışı cennet gibidir. Arden Kamp, Balıkesir – Edremit’e bağlı Zeytinliköy'ün Mehmedalan mahallesi sınırları içerisinde şahse ait bir kamp işletmesidir. Buraya ulaşmak için önce Edremit’e gidip oradan da yaklaşık 12 km sonra kampa giriş yapabilirsiniz.

35

Arden Kamp, tamamıyla eviniz gibi rahat edebileceğiniz, içinde duşu, tuvaleti ve yiyecek-içeceklerinizi muhafaza edeceğiniz içinde buzdolabı olan dere kenarına kurulmuş ve çadır başı 50 tl bir kamp alanıdır. Dere üzerine kurulmuş bir bent sayesinde oluşan birikintide yüzebilir, ufak bir kano ile derenin keyfini çıkarabilirsiniz. Sezonda, gitmeden önce mutlaka işletme sahibi ile iletişime geçmeniz iyi olur. Kamp alanının büyük çoğunluğunu zeytin ağaçları oluşturuyor. Dere kenarında da çınar, kayın ve çam ağaçları var. Tesise yakın yürüyüş parkurları ve birkaç tane daha kamping alanı bulunuyor. Tesiste yeme içme durumu şimdilik tamamen size ait. Pandemiden önce yemek hizmeti veren tesis şimdilerde az da olsa ikramda bulunuyor. İşletme sahibi Serdar bey ve eşi Esma hanım çok cana yakın, güler yüzlüdür. Kaz dağlarına gittiğinizde mutlaka uğrayın.

36

SULTANPINAR (GÖKÇESARAY YAYLASI)

Sakarya – Akyazı, Dokurcun beldesine bağlı bu güzel yayla bünyesinde 3 adet sonradan oluşmuş gölet barındırmakta. Akyazı’yı geçip Beldibi beldesinden sonra yaklaşık 16 km sonra Sultanpınar Yaylası'na ulaşabiliyorsunuz. Yaylada herhangi bir işletme, tuvalet vb bulunmuyor. 1200 mt rakıma sahip yaylada pek çok yayla evi mevcut. Bu nedenle özellikle yaz aylarında oldukça kalabalık nüfusa sahip oluyor. Yayla hayvan besiciliğinin yaygın olduğu bir yer. Kamp yapmak isteyenler, yayla evlerinin bulunduğu göletin güney ve doğu kıyılarına, bu göletten yaklaşık 2 km sonra ikinci bir gölet olan Gökçesaray Yaylası'nda bulunan göletin tüm kıyılarında kamplarını atabilirler.

37

Yaylada birkaç su pınarı bulunuyor. Herhangi bir market olmadığından mutlaka yiyecek ve içeceklerinizi yanınızda getirin. Geceleri üşümemek için mutlaka sıkı giyinin. Kampınızı büyük ve küçükbaş hayvanlar ziyaret edebilir, şaşırmayın.

38

Göletin etrafında bulunan mini ormanlarda yakacak birkaç odun bulmanız muhtemel. Kış aylarında yaylaya ulaşmak binek aracınızla biraz zor olabilir. Ancak yine gidilmeyecek kadar kötü bir yola sahip değil. Sakarya da bu tarz yaylalara benzer pek çok yayla bulunuyor. Acelle Yaylası ve Karagöl Yaylası da bu gölete 6 – 10 km uzaklıktaki diğer yaylalardır.

39

DAVLUMBAZ YAYLASI -SAKARYA

Yaylası en bol illerden biri olan Sakarya’nın başka bir cennet köşesi de Davlumbaz Yaylası'dır. Sakarya-Akyazı Dokurcun beldesinin içinden 30 dk lık uzaklıkta olan bu yayla 1300 mt rakımdadır. Yayla bildiğiniz düzlük bir ova gibidir. En güzel yanı ise Sülüklü Göl manzarasının muhteşem görüntüsüdür. Yayla oldukça geniş düzlüğe sahip olduğundan ormanlık alanlara ulaşabilmeniz için biraz yürüyüş yapmanız gerek. Yürüyüşe çok uygun olan bu yaylada yapılacak pek çok şey bulabilirsiniz.

40

Çok geniş alana sahip olmasından dolayı yaylada bulabildiğiniz her yere kampınızı atabilirsiniz. Daha önce ateş yakılmış yerlerde kamp ateşinizi yakabilir, ormanlık alanlarda dolaşırken fazlasıyla kuru odun bulabilirsiniz. Yaz aylarında, Sülüklü Göl manzarasını izlemeye gelen pek çok günübirlikçi nedeniyle yayla biraz kalabalık olabilir. Yaylada bulabileceğiniz bir adet su pınarı mevcut. Ama yine de gelirken yanınızda suyunuzu getirmenizi tavsiye ederiz.

41

Kamp yapmak bir kültürdür. Kendinizi nerede huzurlu ve mutlu hissediyorsanız orada olun. Kiminle, neyle, nerede, nasıl olduğu önemli değil. Bazen tek başınıza bazen de sevdiklerinizle. Benim en huzurlu ve mutlu olduğum yer doğa içinde yapmış olduğum kamptır. Doğa insanı kucaklar sahip çıkar. Siz ona nasıl bakarsanız o da size sonsuz güzelliğini verir. Kamp alanlarından ayrılmadan evvel mıntıka temizliği yapmayı ve arkanızı temiz bıraktığınızdan emin olmayı unutmayın.

42

ABANT - BOLU

Buna göre, en güzel sonbahar fotoğrafları çekmek isteyenler için Abant keyifli görüntüler sunuyor. İstanbul ve Ankaralıların günübirlik de gidip gezebileceği Abant’ın tadını çıkarmak için 1-2 gecelik konaklama planlaması yapmak mümkün.

43

Abant gölü ve yolu üzerinde her zevke uygun otel seçenekleri de mevcut. Abant'a gitmişken yakınlarındaki diğer doğal güzellikleri de keşfetme imkanı bulunuyor. Yedigöller, Akkaya, Gölcük, Mudurnu bu bölgede mutlaka görülmesi gereken destinasyonlardan görülüyor.

44

AYVACIK - SAMSUN

Samsun'da`Saklı Cennet´ olarak bilinen ve İsviçre'deki Landwasser Irmağı kenarında kurulu Davos kasabasına benzetilen Ayvacık ilçesi, muhteşem doğası ve göl manzarasının yanı sıra sonbaharın güzelliklerini de yansıtmaya başladı.

45

Ayvacık Yeşilırmak ile Hasan Uğurlu-Suat Uğurlu baraj göllerinin arasında bulunuyor. İlçede, sonbaharın gelmesiyle birlikte doyumsuz manzaralar da ortaya çıkıyor. Yaz mevsiminin sona ermesi ve sonbaharın gelmesiyle sarı ile yeşilin çeşitli tonlarına bürünen bölge, ziyaretçilerinin ilgi odağı oluyor.

46

KAPADOKYA

Her mevsim konuklarına ayrı bir manzara sunan peribacalarıyla kaplı Kapadokya bölgesi, sarı ve tonlarının doğayı kapladığı sonbaharda da çokca tercih ediliyor. Ayrıca burayı sonbaharda gezerken güzel fotoğraflar da çekmek mümkün.

47

60 milyon yıl önce Erciyes, Hasandağı ve Güllüdağ’ın püskürttüğü lav ve küllerin oluşturduğu yumuşak tabakaların, milyonlarca yıl boyunca yağmur ve rüzgar tarafından aşındırılmasıyla ortaya çıkan Kapadokya, muhteşem doğasıyla sizi bekliyor. Sıcak hava balon turuyla görsel zenginliği kuş bakışı izleme imkanı elde edebilirsiniz. Peri Bacaları, etkileyici gün doğumu manzaralarıyla Kapadokya, sonbaharı en güzel yaşatan doğa harikalarından biri. Göreme Açık Hava Müzesi, Zelve ve Paşabağı ören yerleri ile Uçhisar ve Ortahisar Kaleleri, Zemi, Devrent, Güllü, Aşk ve Güvercinlik Vadileri sizi bekliyor.

Bu içeriği paylaş
İLGİLİ İÇERİKLER
İşte haftanın kültür sanat ajandası
Bu hafta vizyona giren dikkat çeken filmlerinin başında Dublör (The Fall Guy) yer alıyor. Eğlenceli bir aksiyon filmi izleme fırsatı veren Dublör'de, dublörlüğe geri dönen ve bir yandan kayıp yıldızı aramaya koyulan Colt Seavers'ın hikâyesini anlatıyor. Bu haftanın bir diğer dikkat çeken filmi Rekabet (Challengers). Luca Guadagnino yönetmenliğindedeki filmde, tenisi bırakmak zorunda kalınca koçluk kariyerine başlayan ve bu süreçte kendisini bir aşk üçgeninin içerisinde bulan Tashi’nin hikayesini konu ediniyor. Yerli korku filmleri arasında ise, yönetmenliğini ve senaristliğini Erman Bostan’ın üstlendiği Cadı filmi öne çıkıyor. Bir diğer yerli korku filmi de Zah-Har "Cin Ahalisi". Çocukların ve animasyon tutkunlarının ilgisini çekecek Küçük Don Kişot’un Maceraları (Giants of la Mancha), kasabasını korumaya çalışırken kendisini heyecan dolu bir maceranın içerisinde bulan bir çocuğun hikayesini konu ediniyor. Bu haftanın tiyatro oyunu ise yeni sahnelenmeye başlanan Kardeşlerimi Arıyorum oldu. 28 Nisan'a kadar devam edecek olan Artweeks İstanbul'da Türkiye'nin önde gelen sanat galerilerinin yanı sıra, kurumsal ve özel koleksiyonlarından, müze koleksiyonlarından eserler sanatseverlerle buluşuyor. Dünya Dans Günü kapsamında İBB Kültür tarafından bu yıl ilk kez düzenlenen Uluslararası İstanbul Dans Günleri, 2 Mayıs Perşembe günü sona erecek. Haftanın kültür sanat ajandasını Haberturk.com Yazı İşleri Koordinatörü Kadir Kaymakçı, HT Mikrofon'da Helin Genç'e değerlendirdi.